~Burak~

116 9 18
                                    

Fotoğraf/ Burak

Sonunda eve gelmiştim ve kendimi yatağıma bıraktım.
Elime telefonumu aldım ve bir mesaj geldiğini gördüm.Mesaji açtım Buraktandı.

Burak.saygın:Ayda.

Ayda_dogu: Efendim

Burak.saygın: Aşağı gelsene.

Ne aşağı mı?

Burak.saygın: Ayda hadi dondum.

Ciddi olup olmadığını anlamak için camdan baktjm ve gerçekten de oradaydı.

Ayda_dogu: geliyorum.

Burak.saygın: :)

Hemen aşağı indim. Üzerime bişey alıp dışarıya çıktım.

-Ne işin var burda.

-Ayda sana bişey söylemem lazım.

-Ne soyliceksen çabuk söyle hadi.

-Seni seviyorum.

-Ne ?

-Seni seviyorum. Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Aklımdan çıkartmıyorum. Yanına gelince heyecanlanıyorum elim ayağıma dolanıyo. Düzgün cümle bile kuramiyorum.

Ne diyordu bu ben aşka inanmamki.

-Burak saçmalama.

Elimi aldı ve kalbine koydu.

-Bu saçmamı şimdi Ayda?

O sırada elime bı damla düştü yüzüne baktım ve ağlıyordu.
Elimi bıraktı ve karanlık sokakta kayboldu.
İçeriye girdim ve olanları düşünmeye başladım.
Neden ben yada beni daha tanımadan nasıl ben oluyordum ki?
Kafamdaki sorular eşliğinde uyumaya çalıştım.

Pazartesi

Okula gitmek için hazırlandım ve aşağıya indim. Annem ilk defa o çağırmadan kalktigim için şaşırmıştı.

-Gunaydin anne kuş.

-Gunaydin kızım. Ne bu mutluluk.

-Aaa ama mutlu olsam suç üzülsem suç.

-Tamam tamam bişey demedim.

Kahvaltı sofrasına oturmadan ağzıma bişeyler attım ve çıkmak için hazırlandım.

-Kız doğru düzgün yemek yesene.

-Doydum annem doydum. Hadi kaçtım ben. Görüşürüz.

-Hadi dikkat et.

Koşar adım merdivenleri inip kendimi dışarıya attım.
Kafamı kaldırıp derin bı soluk aldım.ve tam o sırada.

-Ayda.

-Efendim Burak?

-Naber nasılsın?

-İyiyim sen nasılsın?

-Bende iyi.

-Bisey mi oldu?

-Hayır bişey olmadı sadece sabah seninle yürümek istedim.

Hafifçe güldüm ve eminimki şuan kızarmıştım.
Burağa baktım güneş teninde ne kadar güzel duruyordu. Kocaman bir gamzesi vardı. Açık kahverengi saçları güneşte bal rengi oluyordu.
Ona baktığımı gören Burak bana döndü ve ;
-Bisey mi oldu?

-He yok hayır.

Gülümsedi. Gamzesi yanağında kocaman bir boşluk oluşturdu.
Sonunda okula varmıştık ve ben koşa koşa sınıfa çıktım.Herzamanki yerime oturdum ve sınıfı izlemeye başladım.
Kavga edenler ve dedikodu yapanlar vardı. Heh bide sürekli ders çalışanlar.

-Ayda.

-Efendim Volkan.

-İyimisin.

-Evet gayet iyiyim. Niye sordun?

-Yuzun bembeyaz olmuş.

-Soguktandır.

-Tamam dikkat et kendine sen bize lazımsın daha.

Dedi ve gülerek yanımdan ayrıldı.
O da ne demekti öyle "sen bize lazımsın " ?
Zil çaldı ve ders başladı.
Bütün gününü sınıfta geçirdim ve nihayet çıkış saati gelmişti.

-Aydaaaa.

-Adımı mı ezberliyosunuz abi anlamıyorum ki.

-Kızma hemen.
Dedi Buse koluma girerken.
-hadi gidelim.
Deyip cekistirmeye başladı.

-Buse kendim yuriyebiliyorum.

-Hızlı ol. Seni bı yere goturucem.

-Nereye?

-Gidince görürsün.

Kaderime razı gelip Buseyi takip etmeye başladım ve bı taksiye bindik.
İsmini daha önce duymadığım bir yer söyledi ve harekete geçtik.
Hala Buseye guvenmelimiydim bilmiyordum. Ama iyi birine benziyordu.Taksi yarım saat sonra bı yalının önünde durdu. Deniz kıyısında kocaman bir yalıydı bu.

-Burası neresi.
Dedim.
-Annemler hayattayken yaşadığımız yer.
Dedi ve iç çekti.
Çantasından anahtar çıkartıp bahçe kapısını açtı. İçeriye girdik. Bahçe kocaman agaclarla doluydu. Bide çok güzel çiçekler vardı.

-Buse buraya neden geldik?

-Yakinlarda doğum günüm var ve burada kutlamayı planlıyorum.

-Hmm bence güzel seçim.

Gülümsedi ve evin kapısını açtı.
İçerisi dışarısından daha gösterişliydi.

-Ayda.

-Efendim Buse.

-Burası gerçekten olurmu sence?

-Burdan daha mükemmel bir yer gelmedi aklıma şuan.

-Tamam ozaman organizasyon şirketiyle gorüsiyim ben.

-Tamam.
Dedim ve evden çıktık. Gerçekten çok güzel bir yerdi.

Yine taksi beklemeye başladık ve az sonra taksi geldi. Önce beni eve bıraktılar.

Eve girince üzerimdekiler den kurtulup pijamalarımı giydim ve bahadır izlemedigim dizimi izlemeye başladım. Biraz zaman geçince uyumuşum. Goerimi açtığımda eetraf karanlıktı saate baktım 03.48di annemler gelmiş ve üzerimi örtmüşler. Karnım açılmıştı ve hemen buzdolabına gidip bulduğum ne varsa ekmek arasına doldurdum ve yemeye başladım.
Telefonum titredi elime alıp baktım ve bir mesaj vardı.

Burak.saygın:Hala neden uyumadım?

Ayda_dogu: uyumadığımı nerden biliyosun lan eve kameramı yerleştirdin.

Burak.saygın: sakin evde kamera felan yok sadece ışıklar açık.

Ayda_dogu: ışıkların açık olduğunu nerden biliyosun?

Burak.saygın: asagidayim.

Ayda_dogu: yeme beni Burak.

Burak.saygın: bak inanmıyorsan.

Hemen pencereye koştum ve cidden ordaydı. Üzerimi değiştirip aşağıya koştum.

-Ne işin var burda?

-Seni özledim.

-Okulda görürsün şimdi git.
Dedim ve ittim.

-Beni niye görmezlikten geliyorsun Ayda?

-Senin beni seviyo olman benim de seni seviyo oldugum anlamına gelmiyi ne yazıkki. Bu yüzden seninde daha çok kalbin kırılmadan uzaklaş benden.
Dedim ve içeriye girdim.
Camdan baktığımda yoktu.
İç çektim ve yemeğimi yemeye devam ettim.

Şeker Kavanozu\texting               *Tamamlandı*Där berättelser lever. Upptäck nu