Zalimin kızı / Texting

/26/

"Arda ben çıkıyorum"

Arda'nın cevap vermesini beklemeden evden çıktığımda kulaklıklarımı çoktan kulağıma takmıştım. Yaz akşamlarını oldum olası sevmiştim en huzur veren akşamlardı.

Kulağımda müzik aklımda anonim varken boş sokakta yürümeye devam ettim, anonim her kimse sevgisi karşılıksız kalmayacaktı. Bilmiyorum belki onun gibi özel sevemezdim onun bana baktığı gibi bakamazdım ona ama denerdim. Elimden geleni yapardım.

Kafamı gökyüzüne kaldırıp yıldızlara baktım, ay geceye teslim olmuş gibi yıldızların arasında saklanmıştı. Ne çok yıldız vardı bu gece hiç biri birbirine değmiyor ama hepsi birbirine değebilecek kadar yakın.

"Lara ?"

Kulaklığımın kulağımdan aniden çekilmesiyle irkilerek kafamı gökyüzünden kaldırıp tam önümde duran tavuğa baktım.

Egemen ?

Hadi ama biz beraberken bile bu kadar çok çıkmıyordun karşıma.

Omuzuna çarpıp yanından gideceğim sırada kolumu tutup durmamı sağladığında yüzümü buruşturdum, farkında olmadan canımı yakıyordu.

"Egemen kolum acıyor bırak"

Egemen kolumu tuttuğu elini gevşetmek yerine diğer eliyle de diğer kolumu sıktığında ben şaşkınca ona bakıyordum.

"Lan tavuklu ıspanaklı fasulye bıraksana beni"

Egemen beni takmayıp arkamda ki duvara sırtımı yapıştırdığında aklıma o romantik film sahneleri geldi, Allah'ım ben neden bu kadar maldım ? Çocuk birazdan belki ırzıma geçicek benim düşündüğüm şeye bak.

"Çok güzelleşmişsin"

Dil çıkarıp kurtulmaya çalıştığımda kolumda elinin izine çıktığına yemin edebilirdim.

Kolumda ki eli yüzüme geleceği sırada arkadan birinin gelip eli bükmesiyle diğer kolumu sıkan eli gevşemeye başlamıştı.

"Kız bırak diyor anlamıyor musun ?"

Bu ses... Batı ?

Ben hâlâ kurtulmaya çalışırken Batı'nın gözleri hafif bana kayıp sonra kolumda ki Egemen'in eline kaydığında Egemen'e yumruğunu geçirmesi bir olmuştu. Bir yumrukla bayılmış mıydı lan ? Gerçi Batı'da ki kas profesyonel sporcularda yoktu.

"İyi misin ?"

Kafamı olumlu anlamda sallarken kolumun sızlamasıyla yüzümün acıyla buruşması söylediğimin aksine iyi olmadığımın habercisiydi.

Batı yerde yatan Egemen'i boşverip elini gel dercesine hareket ettirdiğinde arkasından onu takip ettim. Boş bi banka geçip oturduğumuz da neden yanında olduğunu anlamadığım cebinde ki yara kremini alıp bana döndü.

Cidden bu krem niye yanındaydı ?

Batı eline azıcık krem aldığında kızarmaktan morarmaya dönen koluma sürmeye başlamıştı. Kremin soğukluğu ürpermemi sağlarken gözleri saniyelik bana dönse de geri koluma dönmüştü.

Ben ise sapık gibi onu izliyordum, kumral dalgalı saçları alnına düşmüştü, bal rengi gözleri etrafa dümdüz bakmaya yeteri. Kalın dudakları ona ruj sürme isteği uyandırsa da içimden bu düşünceyi hemen bir kenara koymam lazımdı.

Batı kafasını aniden kaldırmasıyla onu izlemenin verdiği utançla kafamı eğicektim ki burunlarımızın birbirine değmesi bende elektrik çarpmış gibi his uyandırmasıyla kendimi geri çekmiştim.

"Şey benim şeyi şey yapmam lazım şeyi şey yapmam için eve gitmem lazım sonra şey de görüşürüz"

Batı'nın yüzünde mimik oynamazken ben iyice saçmalamanın verdiği utançla eve doğru koşuyordum, yüzüme çarpan rüzgar bile şu an serinlememe yardımcı olmuyordu. Utançtan geberiyordum.

Hepsi o Egemen tavuğunun yüzündendi.

......

Anonim Batı diyenler gelmeden önce her zaman dediğimi diyim. Cidden anonim beklemediğiniz biri...