4.Bölüm: Alışveriş

Comenzar desde el principio
                                    

Bunun üzerine ayrılmıştı benden. "Öküz müymüşüm?"

Afallamış bir şekilde başımı sallayarak onayladım onu.

Tekrar bana yaklaştığında kolunun altından kaçtım ve ayağa kalktım. "Yok yok değilmişsin."

Dolaba yönelip siyah bir tişört ve tayt almıştım. "Çıkar mısın? Üstümü değişeceğim."

"Görmediğim şey mi?" diye mırıldanmasıyla gözlerimi kaçırdım.

"Öküzsün işte, çık!"

Gülerek dışarı çıktığında dantelli olan iç çamaşırlarına oflayarak siyah bir takım aldım. Yarın kendime iç çamaşırı almalıydım. Bunları kim almıştı ki? Arda değildir umarım.

Temiz havlumuda alarak banyoya yöneldim. Sıcak suyla aldığım duş vücudumu rahatlatmıştı.

Banyodan çıktıktan sonra güzelce giyinip havluyu saçlarıma sardım.

Odaya geçtiğimde yatağıma oturmuş beni bekleyen bir Arda beklemiyordum. Gözlerimi devirdim. "Yine ne oldu?"

Elindeki telefondan bakışlarını bana kaldırıp baktı. Ben ise ona baktığımda ilk defa eşofman giymiş bir şekilde olduğunu fark ettim.

Gri bir eşofman giymişti ve üstünde de beyaz bir tişört vardı.

"Konuşacağız."

Ofladım. "Ne konuşacağız."

Yanıma gelip kapıyı kapattıktan sonra elimdeki havluyu köşeye fırlattı ve elimden tutarak yatağa oturttu beni. Yanıma oturduğunda gözlerimi gözlerime dikti.

"Bugün için özür dilerim," cevap vermediğimde devam etmişti. "Evimde bir kız olduğu ve benim için değerli olduğu yayılmış çevreye ve büyük bir ihale içindeyim. Sana zarar gelmesini istemediğimden izin vermedim."

"Peki," mırıldanışıma karşılık ofladı.

"Asya, seni eve kapatma gibi bir derdim yok. Yarın arkadaşınla alışverişe gidersin. İstediğin zamanda okuluna başla ama iki koruma hep yanında olucak."

"Ama öyle olmaz ki," isyanıma olumsuz yanıt verdi. "Öyle olmak zorunda. Hangi okuldasın?"

Okulu sorduğunda sanki gözlerim parlamıştı. "Yıldız Teknik Üniversitesinde Psikoloji okuyorum. Son sınıf öğrencisiyim."

Başını salladı. "Anladım."

Kısa bir sessizlik oluştuğunda mayışmıştım. Başımı tutamayacak kadar uykum geldiğinde başımı Arda'nın omzuna yasladım.

"Uykun mu geldi?" diye sordu.

"Evet," diye mırıldandım. "Senin korumaların hiç yorulmuyor ama ben yoruldum."

Son duyduğum bu dediğime güldüğü olmuştu. Sonra ise bedenimi yatağa yatırdığını anlamıştım.

Sabah çalan telefonla her ne kadar gözlerimi aralamaya çalışsamda uyku ağır basıyordu.

Bu çatlayan kimse içimden söylene söylene arayana bakmadan cevapladım. "Efendim?"

DÖNÜM NOKTASI (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora