✦BÖLÜM 29: "İhtiyar Kadın"✦

4.8K 604 324
                                    

Biz geri döndük Karayevle. 700 yıldız alır mıyız? Yorumlarınızla, yıldızlarınızla bu hikayeyi daha da üstlere çıkarma çabanıza minnettarım. Hikayeyi zirveye çıkarmaya çalışan her okurla, finale kadar el ele yürümemiz dileğiyle. Hikayeyi askıdan alıyorum :)

 Seviliyorsunuz. Satır satır yorum bırakmayı unutmayın! xoxo Ha bu arada... Gif tam Kuzey Reva değil mi? Keyifli okumalar!!

3.GÖZ

Acar, sağa sola öfkeyle yürürken Elvin alnını bir kez daha gerginlikle sıvazladı. Bu adamın yıllardır bitmek bilmeyen öfke problemleriyle başa çıkmak ilk zamana göre çok kolay olsa da hala uğraştırıcıydı. Çünkü Acar'ın öfkesi tam da "saman alevi" tabirine uyan türdendi. Uzun sürmezdi ama öfkesinin filizlendiği ilk saniyeler sözleri çok ama çok fazla can yakardı. Şimdi de Elvin, onun Reva'nın yanına sinirliyken gitmesine engel olarak o öfkeyi yatıştırmaya çalışsa da adam gerçekten Hulk'tan beter görünüyordu.

-Bunu benden sakladınız. Eğer Volkan boşboğazlık etmese kızımın izinli olma nedenini öğrenemeyecektim!" Yurtdışından gelir gelmez aile bireylerini kontrol ettiği gerçeği herkesin aklından çıkmıştı, kimse bir haftadır Reva'nın durumunu çaktırmamışken Acar kızın kaçırıldığını Volkan'dan duymuştu. "Üstelik Kuzey itiyle bir bağlantısı olduğuna da emin olduğunuz halde!" Eşi şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıp kendisine bakınca kükredi. "Onu da Tuna söyledi!"

Elvin iç çekerek tezgahın yanına gitti ve kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya devam etti. Onun üzerine çok gittiğini anlardan birinde bulunan Acar başını kadının boyun girintisine sokup sakinleşmeye çalışırken, işine devam etti cennet çiçeği. Kendisi öfkelendi mi buz kesilirdi ve öfkelenmesi çok zordu, Acar da o limite geldiğini anladığında kendi öfkesinden vazgeçerdi.Tıpkı o anda olduğu gibi...

-Kuzeyle konuşmuyorlar." dedi Elvin, Acar'ı gerçekten şaşırtarak. "Kuzey, buraya hiç gelmedi bile." Buna daha çok sinirlenir gibi olurdu aslında ama nedendir bilinmez gevşedi adam.

-İyi. Kızımın başını daha fazla belaya sokmasın zaten." Bu cümleyi söylememesi gerektiğini anlayıp pişman olması uzun sürmezken Elvin onun kolları arasından çıkıp kaşlarını çattı, bir savunma pozisyonu aldı. 

-Reva, kendi kendine de belaya bulaşıyor Acar. Kaç kere Savaşla senin işlerin yüzünden belaya girdiğini hatırlatmayayım istersen. Kuzey'i haksız yere suçlamaya çok meyillisin." Hazırladığı salatayı köşeye koyarken kısık sesle mırıldandı ama cümlesinden tırnaklarını çıkardığı anlaşılıyordu. "Sanki herkes tarafından o, yeterince suçlanmıyormuş gibi..." Öyle değil miydi? Adamın annesi bile yaşadıklarından onu sorumlu tutuyordu. Şimdi bu listeye Acar'ın eklenmesine hiç gerek yoktu! Kuzey'i de kendisi gibi kimsesiz olarak görüyordu ve kimsesizler dünyanın her yerinde bir şekilde suçlanan mecburi yalnızlardı..

-Sabah sabah ne bu tantana..." Reva gözlerini ovuşturarak mutfağa girdiğinde babası onu tepeden tırnağa inceledi. Morluklar ve birkaç yara bandı, bacağındaki sargı bezi canının nasıl sıkıldığını yüzüne yansıttıysa Reva su yeşili gözlerini sağa doğru devirdi. "Öyle bakmaya devam edersen odamdan çıkmayacağım, Bay Devran." Parmak uçlarına kalkarak huysuz babasının yanağına sulu bir öpücük kondurduğunda elalardaki üzüntünün yerini meraka bırakışını izledi. Soru sormak istediği barizdi bu yüzden Elvin'i de öptükten sonra tam karşısına oturup göz kırptı. "Hayırdır, ne var ne yok?" normal sohbet başlatma çabası olumsuz sonuçlandı. 

-Biz varız, varız da...Sana bunu yapan ortada yok." Lokmasını çiğneyişinin yavaşladığını fark edince doğru noktaya parmak bastığını anladı Acar. "Kuzey Bey, konum atabilir miymiş sikik herifin adresini?" Kibarca sormasına karşın iğneleyici tavrı Elvin'in onun karnına dirsek atmasına neden olurken Reva çayından koca bir yudumla beraber lokmayı midesine yolladı.

✦ PUSULA ✦Where stories live. Discover now