6. Bölüm

1.3K 168 115
                                    

Jimin şu anda Jungkook'a sarılmak istiyordu. Üzüldüğü her halinden belliydi. Ona sarılmak için yaklaşmıştı ancak Jungkook bunu fark edince hemen uzaklaştı ve

"Bana dokunma. Canını yakmak istemiyorum."

Demişti. Jimin ise hiç bir şeyi bilmediği için

"Pekala yaklaşmam."

Demişti. Kırılmıştı ister istemez. Neden ona dokunmasına izin vermiyordu ki?

Jungkook kırıldığını anladığı anda

"Beni yanlış anladın. Ben meleklere dokunamıyorum. Bak."

Demiş ve elini Jimin'e doğru uzatmıştı. Eli jimin'e yaklaştıkça kızarıyordu ve aralarında bir kaç santim kala ellerinden ateş çıkmaya başlamıştı. Bunun üzerine ise elini hemen geri çekmişti. Jimin şaşkınlıkla bakıyordu bu olaya. Jungkook ise

"Azrail'in kanadını yakmıştım. Cennet suyu yanığı yok etti ancak canı çok yandı. Bir daha da kimseye dokunmadım insanlar dışında. Onlar ise benim ateşimde zaten yanıyorlardı onlara dokunduğumda."

Demişti. Jimin ise

"Kimseye soramadığım sorularım vardı. Onları sana sorabilir miyim?"

Demişti. Jungkook ise

"Sorabilirsin ama şimdi değil. Seninle şimdi bir yere gitmek istiyorum."

Demişti. Jimin ile heyecan ile ona bakmış ve

"Nereye gideceğiz."

Diye sormuştu. Jungkook ise

"Dünya'da sana göstermek istediğim bir yer var."

Demişti. Jimin ise heyecan ile ona bakıyordu. Dünya'da çok az yere gidebilmişti. Genellikle cennetde duruyordu ancak Dünya'ya da bazen iniyordu ama gittiği tek yer ibadethaneler oluyordu. Kanatlarını saklayarak teker teker bütün ibadethaneleri geziyordu. Dinlerini önemsemeden her dinde şeytanı araştırıyordu çünkü cennetde onunla ilgili çok az şey vardı. Jimin ise neredeyse her din'de insanları cennetden şeytanın attırdığını ve kötülükleri onun yaptırdığını öğrenmişti. İçinden bir ses ise insanların her şeyi yanlış bildiğini savunuyordu.

Jimin

"Eeee nereye gideceğiz?"

Diye sormuştu. Jungkook ise

"Okyanusun derinlerinde ki Atlantis'e götüreceğim seni."

Demişti. Jimin ise

"Orayı hiç duymamıştım. Bana anlatsana biraz."

Demişti. Jungkook ise

"İlk önce oraya gidelim sonra anlatacağım sana."

Demiş ve Jimin'i bir battaniyeye sarıp kucağına almıştı. Jimin ise bu olaya gülmüş ve

"Biz sürekli böyle mi duracağız?"

Demişti. Jungkook ise gülümsemiş ve

"Halledeceğiz ama bunun için birbirimize tamamen bağlanmamız lazım. Sonrasında ise kararımızı vereceğiz. Ya ben Melek olacağım ya da sen şeytan."

Demişti. Jimin ise hüzünlenmişti.

"Ya yanlış karar verirsek ve kıyamet gelirse."

Demişti. Jungkook ise

"Kıyamet gelse ne olur ki güzelim. Elbet bir gün gelecek. Elbet bir gün herkes ölecek."

Demişti. Jimin ise

"Saçlarını okşamak istiyorum. Bir an önce birbirimize bağlanalım kararımızı verip saçlarını okşayayım."

Demişti. Sonrasında ise

"Sana sarılabilmek de istiyorum."

Demişti. Jungkook ise

"Aklımda bir fikir var ama çok tuhaf."

Demişti. Jimin ise

"Olsun söyle."

Demişti. Jungkook

"Cennetden bir kaç malzeme alacağız ve sana kıyafetler dikeceğiz. Sonrasında ise bana dikeceğiz. Hiç bir yerimiz değmeyecek ama seni seçebileceğim."

Demişti. Sonrasında ise

"Artık gidelim. Orayı görmeni istiyorum. Orası çok güzel jimin. Seni oraya götürmek ve güzelliğin ile orayı kıskandırmak istiyorum."

Demişti. Jimin ise utancından battaniyeye daha da çok girmişti. Sonrasında Jungkook cehennemden çıktı ve dünya'ya gitti. Gökyüzünden dünyaya bakıyordu. Jimin ise dünyayı hiç böyle görmediği için şaşırmıştı. O sadece ibadethaneleri biliyordu. Sonrasında ise Jungkook büyük bir hız ile okyanusa doğru inmeye başladı. Jimin ise korkmuş ve gözlerini sıkıca kapatmıştı. Sonrasında Jungkook

"Gözlerini aç güzelim geldik."

Demişti. Jimin ise yavaşça gözlerini açmış ve etrafa bakmıştı. Çevresinde bir sürü sütunlar vardı. Çok güzel yapıtlar ve mekanlar vardı. Şu anda ortasında bulundukları yer ise en güzelleriydi ona göre. İnsan heykelleri hep onlara doğru dönüş duruyordu. Jimin çok etkilenmişti. Durayı daha önce hiç duymamıştı. Hem burada heykeller ve ölü insan bedenleri dışında insan yoktu. Jungkook Jimin'i yere bırakmış ve üstünde ki battaniyeyi alıp

"Burada özgür olabilirsin güzelim. Burayı hiç bir insan bilmez. Kanatlarını serbest bırakabilirsin ama yavaşça aç ki büyük bir tsunami olmasın bir yerde."

Demişti. Jimin dediklerini tam anlamasa da yavaşça kanatlarını açmıştı. Jungkook ise onun güzelliği karşısında donup kalmıştı. Kocaman bembeyaz kanatları vardı ve kanatları incilerle,mücevherlerle,pırlantalarla süslenmişti. Bunları cennetde her türlü bulabilirlerdi ancak güzel gözüken bu taşları Tanrı yaratırken Jimin'in vücuduna koymuştu. Jungkook

"Bana gerçek seni göster güzelim. Kanatlarını daha fazla açma yoksa dünya yok olur ancak bana gerçek yüzünü göster."

Demişti. Meleklerin bir gerçek yüzleri bir de insansı yüzleri vardı. Jimin ise

"Çirkin görünüyorum Jungkook. Bu halim ile daha güzelim."

Demişti. Jungkook ise Jimin'e yaklaşmış ve

"Sen bana gösterirsen ben de sana göstereceğim güzelim. Hem sen Tanrı'nın yarattığı bir kulusun. Çirkin olma ihtimalin yok güzelim. Hadi bana göster kendini."

Demişti. Jimin ise bu sözler ile cesaretlenmiş ve yıllardır yapmadığını yapıp kendisini serbest bırakmıştı kanatları dışında. Jungkook ise bu güzellik karşısında Ne yapacağını şaşırmıştı. Kendisine nasıl çirkin diyebilirdi. Saçları sapsarı ve kalçasına kadar uzundu. Gözleri masmaviydi ancak parlıyordu. Gözlerinin kenarlarında ise işlenmiş yakıtlar vardı. Teni bembeyazdı. Dudakları kıpkırmızıydı ve küçücük bir burnu vardı. Dudaklarının etrafını da küçük yakutlar süslüyordu. Sonrasında jimin kıyafetlerini de çıkartmaya başladı. Jungkook kendini hiç iyi hissetmiyordu.

Jimin'in vücudu ise o kadar mükemmeldi ki Jungkook onu kimseye göstermemeye o an yemin etmişti. Omuzlarında pırlantalar vardı ve adeta süsleme gibiydiler. Vücudunun bir sürü yerinde daha değerli mücevherler vardı ancak onlar mahreme kaçıyordu.

Jimin gülümsemiş ve

"Şimdi sıra sende. Bana gerçek yüzünü göster sevgilim."

Demişti.

💜💜💜💜💜

Bölümü geç attım çünkü bir kaçınızın da bildiği üzere kendimi iyi hissetmiyordum ve durumum gittikçe kötüleşti ancak şimdi iyiyim ve geri döndüm.

Oy sınırı 25

İnşallah hızlı geçersiniz çünkü size Atlantis efsanesini anlatmak istiyorum. Bildiğiniz efsaneler varsa lütfen söyleyin çünkü çoook merak ediyorum.

Sizleri seviyorum 🥰🥰🥰🥰

Heaven Of Hell (Jikook)Where stories live. Discover now