6. Bölüm

541 94 47
                                    

-Asıl hikaye giriş yaptı. Bundan böyle; kitabın asıl konusu başlıyor. İyi okumalar ve her bölüm mesajları, voteleri, yorumlarıyla yanımda olan; tüm okuyucularıma armağan ediyorum bu bölümü. ♡♡♡ Bölüm şarkısı isteyenler için : (enrique igleasias - el perdedor)

3gün önce:

-"Nee? Nasıl yani?! Sen ne dediğinin farkında mısın?! Çok-"

-"Dinle beni! Ne o, bunu göremeyecek kadar salak mısın sen?! Senin ablan bir katil ve eminim bunu fark etmemeleri için bir hayli para harcamış olmalı. Sen bana; ailenin seni sildiğini söyledin değil mi?! Sence neden?! Anla artık; seni silmelerini ablan ayarlamış. Sana 'Jimmy bir daha seni görmek bile istemiyor, onu unutmanı istiyor' diyende ablan değil miydi?! Ve bence bunu uyduranda ablan! Seni o gece oraya gönderen? Peki o gün fazla tedirgin olan?! Tüm bunları kuran 'ablan' Eleanora! Ve; bence tüm bu oyunların tek nedeni; o Jimmy denen salak herif! Eminim ablan ailen gibi; onunda kafasını doldurmuş şu an!"

-Edgar 38 yaşında ömrünün 15 yılını cinayetleri "dinlemekle" geçirmişti. Bu yüzden, Elen o gün her şeyi Edgara anlattığında; Edgar tüm olayı aslında o an çözmüştü kafasında. Fakat, o an hastalık nöbeti yaşadığından; hemen her şeyi anlatamamıştı Elen'e. Daha sonra ise onun nasıl güçlü ve iyi biri olduğunu anlamış; tek çözemediği problemini ona emanet ederek dünyadan köçmek kararına gelmişti Edgar.
- Elen acı ve şok içinde olanları dinliyordu. Edgar anlattıkca; içindeki o duymaktan kaçtığı şüpheler bir bir doğrulanıyordu. Elen ilk günden bunları hissediyordu. Fakat hissettiklerinin doğruluğunu kabullenmek ve ailesinden nefret etmek istemediği için; kendi hafızasını farklı şeylerle dolduruyor ve çoğu zamanda kendisini suçluyordu. Şimdi Edgar da onun düşündüklerini bir bir söyleyince; tüm şüpheleri doğrulanmış, nefreti binlerce kez daha artmıştı.

-"Elen; düşünüyorumki sana yardım edebilirim. Suçsuz olduğunu kanıtlamak için o lal kadını bulmalıyız. Fakat onu bulmak için biri gitmeli. Lakin, biz kimseye güvenemeyiz. Eminim ablan senin hakkında herşeyi izliyor. Senin güvenilecek bir kimsen olduğunu düşünmüyorum. Hakkında kısa bir araştırma yaptım ve öğrendiklerimin arasında; senide bir kez bile ziyaret eden hiç kimse olmadığı var. Bu yüzden tek çare; o kadını benim bulmam ve bil-"

-"Öyleyse neyi bekliyorsun söylesene?! Sakın işten atılmaktan korktuğunu söyleme bana! Bak, biliyorum çok hastasın ama benim ve başka bir kadının hayatı tamamen sana bağlı. Ölmeden önce bir iyilik yapmak istemez misin? Senin kaybedecek birşeyin yok Edgar. Ama benim 20 yılım ve daha kötüsü; sağ kala bilmek için belkide tüm hayatım burada keçecek. O yaşlı kadının bir oğlu var ve o onun umuduyla yaşıyor. Peki ben?! Benim ailem beni göz göre göre ölüme terk ettiler! Şimdi benim tek umudum; suçsuz olduğumu kanıtlamak ve bana bunları yaşatanlardan intikamımı alıp, defolup gitmek buralardan yal-" Bu kez sözü kesilen Elen olmuştu. Edgar oturduğu yerden kalkıp Elen'e yaklaştı ve Elen'in karşısında diz çökerek; onun ellerini kendi ellerinin arasına alarak konuştu:

-"Elen; bilmediğin çok önemli birşey var. Ben 5 yıl önce bir kadınla beraberdim ve bir gün onun hamile olduğunu öğrendim. Onunla evlenmek istiyordum. Fakat; işlerim yüzünden hep erteliyorduk. Böylece doğumadek hala evlenememiştik.

O gün, yani doğum sancısı tuttuğunda; onu hastaneye benim götürmem gerekiyordu. Lakin ben işteydim. Ambulansı aramış; ben olmayınca. Ambulans çok geç gelmiş ve ....

Çocuğumu kurtarmışlar Elen. Benim bir kızım var. Lakin ona hiç bakamadım. Hep uzak bildim onu. Ama onun çocuğu olduğu için kıyamadım. Bir bakıcı ayarladım ve 'ona' bakması için her ay para ödedim. Kendim ise her doğum gününde; onun için tuttuğum evin önüne gidip gizlince izlerdim onu. Annesine hiç benzemiyor. Biliyorum; banada benzemiyor. Belki; benim anneme ve ya babama benzemiş olabilir, ama ben onları hiç görmeğim için bilmiyorum.

Aşk ve nefret (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now