"Ah evet ilk başta torpilli olduğumu düşünmeyin diye söylemek istemedim, üzgünüm." git gide kendini haksız duruma düşürdüğünün farkındaydı lakin ne gelişen olaylar ne de ağızından çıkan sözler onun isteğiyle gerçekleşmiyordu.

"Annenin olmadığını söylemiştin?" annesi için söyledikleri yüzünden özür dileyen elf merakına yenik düşüp oluşan sessizliği bozdu. Her şey ayağına öyle dolanmıştı ki bir anda, tüm hayatı boyunca söylemediği kadar yalan söylemek zorunda kalmıştı. 

İleride bunların bir şekilde önüne çıkacağını elbet biliyordu fakat her şeyin yolunda gitmesini ummaktan başka bir çaresi kalmamıştı. Şanslıydı ki klan liderinin eşi oğlu doğar doğmaz  gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştu halk arasında yayılan bir çok dedikodu baş göstermeye başlayınca da öldüğü duyurulmuştu. En azından şimdi doğru söyleyebileceği için bir nebze olsun içi rahattı. 

"Annem ben doğar doğmaz ölmüş ya da kaçmış. Ben bile tam olarak neler olduğunu bilmiyorum." konuştuğu süre boyunca yüzünde hissettiği bakışlara ısrarla karşılık vermiyordu genç adam. Çünkü biliyordu ki gözleri buluştuğu an her şeyi unutup tüm endişe ve korkusunu elf  kralının karşısında gösterecekti.

Bir kaç onaylayan mırıltı ardından inatla buluşmayan gözler elf kralının otoriter sesiyle mecburen bakışlarını kesiştirmek zorunda kalmıştı.

"Yemekten sonra benimle gel, babana mektup yazıp merakını gider." ses tonu ve emir cümleleri karşısında yalnızca kafasını sallayabilmişti genç adam.

Gerginliği azalan ortamda yavaş yavaş duyulan gülüşme sesleri Xiao Zhan'ı rahatlatması gerekirken etrafında ki her gülen yüz için ayrı ayrı vicdan azabı çekiyordu. 

"Aç olduğunu söylemiştin ama hiç bir şey yememişsin bir sorun olmadığına emin misin?"  

Omzunda hissettiği elin sahibi endişeli bakışlarla kendisine bakarken bakmamak için çok uğraştığı gözlerin sahibi anlamını bilmediği bir şekilde hâla ona bakıyordu. Yüz kaslarını gülümsemek için öyle zorlamıştı ki dışardan bakan biri her halükârda bunun doğal bir gülümseme olmadığını anlayabilirdi.

"Babamdan bahsedince onu özlediğimi hissetim sadece, gerçekten bir sorun yok." söylediği yalan bir başkası için yüzde tebessüm oluştursa da Xiao Zhan'a göre boğazına kadar gelen ve güçlükle geri gönderdiği acı tattan başka bir şeye neden olamıyordu.

Anlayışla kafasını sallayan elfe gülümseyip elini dahi sürmediği yemeği yemek için çatalı eline almış ve masa da o an için en iştah açıcı gördüğü bir meyveyi ağızına atmıştı. Bunun üzerine daha önce hiç duymadığı bir ses hiç beklemediği bir soru sormuştu.

"Xiao Zhan merak ediyorum da.. ailen dışında senin yolunu gözleyen birileri var mı?" 

İma ve bir miktar alay barındıran sesi masadakilerin de dikkatinin ona yönelmesini sağlamıştı. Genç adam henüz yutamadığı lokmasını aniden gelen soru yüzünden yutamamış ve bir anda öksürmeye başlamıştı. Öksürdükçe kırmızıya dönen suratı utancında etkisiyle daha da koyulaşırken yanında ki elf hem gülüyor hem de hafifçe Xiao Zhan'ın sırtını patpatlıyordu.

Zorlukla çiğnediği lokmayı yutmayı başarınca derin bir nefes alarak konuşmaya başlamadan önce inatla değdirmediği bakışlarını elf kralına doğru çevirince, elf kralının çoktan ayaklanmış ve masadan uzaklaşmaya başladığını görmüştü. Bozuntuya vermeden sorulan soruyu dürüstlükle cevapladı.

"Ailem dışında beni bekleyen tek insan çocukluk arkadaşım."  aldığı cevaptan tatmin olmayan elf  başka konulardan konuşmaya başlayınca Xiao Zhan elf kralının hâla görünen bedenine bakarken içten içe sorunun cevabını duymamış olduğu için üzülüyordu.

Aglon Geçidi [YiZhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin