"Ya neden beni engellemeye çalışıyorsunuz?"
"Sen ve Oğuzhan olmazsın anladın mı beni gerizekalı?"
"Nedenmiş o?"
"Olmaz işte olmaz. Ben ve Behlül'ün aşkı gibi sizinki de. Olmaz."
"Bal gibi olur. Sen de kankama düşeceksin bir gün görürsün."
"Oğlum ben seni döverim he. Yekta yatağın altında kürek var verir misin?"
"Bihter yatağının altında neden kürek var?"
"Bu seni hiç alakadar etmez."
Yüzümü buruşturup Bihter'e bakarken içinden bana sövmüş ve göz devirmişti. Daha sonra gelip eğilerek yatağının altından küreği almıştı. O sırada odaya koşarak Eylül ve Azra girmişti. Firdevs de arkalarından sakince geliyordu.
"Neden çağırdınız bizi?"
"Şu salak yüzünden," dedi Bihter. Kürekle Hamdullah'ı göstermişti.
"Çek şu küreği."
"Konuşma."
Firdevs umursamadan yürüyüp yanımdan geçerken yanağımdan makas almış ve göz kırparak yatağa uzanmıştı. Deli bu kız ayol.
"Kankiş noluyor ya?"
"Oğuzhan'a aşkımı ilan edeceğim, engelliyorlar kankiş."
"Ne diyorsun sen ya!"
"Noluyor be! Çin'e gideceğim valla. Bu nasıl muamele?"
"Git Çin'e köpek eti ye de aklın başına gelsin!"
"Bihter sakin olur musun amk?"
"Firdevs bence sen biraz sinirlen."
"Hepiniz bir susun," diyerek araya girmişti Eylül. "Bir plan yapmalıyız."
"Ne planı? Neler çeviriyorsunuz siz?"
"Sanane."
"Bihter, bak Kayulu tişörtünü köpeklere mama yaparım."
"Yap da kafanı ezeyim, kafasız."
"At kafalı."
"HAMDULLAH DÖVERİM SENİ!"
Bihter, elindeki kürekle Hamdullah'ın üstüne atlayacağı sırada tutup durdurmaya çalışmıştım ama salağın elindeki kürek Azra'nın kafasına çarpmış ve Azra bayılmıştı.
"AZRA!"
"AZRA İYİ MİSİN LAN?"
"AZRAAAAA!"
"AL İŞTE BİHTER ÖLDÜRDÜN KIZI!"
"SALAK SALAK KONUŞMA BE!"
