4.3

2.5K 374 441
                                    

| atay |

Kamptan döneli neredeyse bir ay olacaktı. İlk hafta Oğuzhan ve Kaan'ın ayrıldığını öğrenmiştik. Ayrılmalarına, sevgili olmaları kadar şaşırmasak da beklemediğimiz bir şey olduğundan şaşırtmıştı. Tabii ben bunun yakın olduğunu biliyordum. Kendimi Oğuzhan'la konuşmak için de ayarlamıştım lakin konusunu açtırmadı. Konuşmak için çağırdığımda ne diyeceğimi bildiğinden "Önemli değil," dedi sadece. Ben de özür diledim. Şu an aramız eskiden nasılsa öyleydi.

Çikolatamın sonunu ağzıma attığımda Yekta aradı. Kaan da görüntülü konuşmadaydı. Onunla tek tük konuşuyorduk. Biraz da ben kaçıyordum çünkü konuşma cesareti bulamıyordum. Belki de artık ondan bir adım bekliyordum.

"Napıyorsun?"

"Oturuyorum, sen?" diye yanıtladım Yekta'yı.

"AVM'ye gideceğiz Hamo'yla. Gelir misin? Test kitabı alacağım ben. Hem şu sizin okuduğunuz çizgi roman'ın yeni sayısı çıkmış, Hamo başımın etini yedi."

Genelde bunun için benim başımın etini yerdi. Hal böyle olunca aramızın farkettiğimden daha çok açıldığını anladım.

"Gelirim."

"Hazırlanınca yazın o zaman."

Onayladıktan sonra aramayı kapatıp ofladım. Babam mutfağa girip önümde duran çikolata kabını aldı. Çöpe attıktan sonra tezgahtakileri toplamaya başladı. Bir yandan da neden ofladığımı soruyordu.

"Bir şey yok."

"Ya Atay, kimden ne saklıyorsun oğlum?"

"Baba valla bir şey yok ya, dışarı çıkacağım az sonra."

"Ne bu surat?"

"Hava sıcak ya ondan."

"Oğlum ben Eray mıyım bak bakayım, var mı o göz bende?"

Elini yıkayıp üstüne silerken karşıma geçti. Göz kırparken "Noldu," diyerek oturdu.

"Duymak isteyeceğini sanmıyorum."

"Söveceğim şimdi az kaldı."

"Kaan işte ya. Bir şey yok. Kafam oraya gidiyor."

"Evet, duymak istemeyeceğim bir konuymuş." Yüzünü buruştururken gülümsedim.

"Sizin aranızda ne var? Oğuzhan'la ayrılmış belli."

"Ben de bilmiyorum ne olduğunu, o da bilmiyor büyük ihtimalle."

"Enes'in oğlundan gelebilecek max hayır..."

"Ben gideyim de hazırlanayım baba."

Arkamdan bilmiş bilmiş bakarken sessizce uzaklaştım. Hazırlanıp Yekta'ya mesaj attım ve beklemek için dışarı çıktım. Kaan da kapının önünde direğe yaslanmış güneşe bakmaya çalışıyordu.

"Selam," deyip mesafe bırakarak durdum. Karşılık verip doğruldu ve önüne baktı. Sessizce bekledikten sonra Yekta geldiğinde markete giden Uzay amca'yı yakalayıp kendimizi gideceğimiz yere bıraktırdıktan sonra kitap dükkanına girdik. Kaan ve ben doğrudan çizgi roman bölümüne ilerlerken Yekta test kitabı almak için ayrıldı.

diriliş: pskWhere stories live. Discover now