GİRİŞ

216K 5K 6.4K
                                    

Başlama tarihi alırım buraya.

Genç adam ıssız sokakta neredeyse koşarak ilerliyor, ensesine gelen yağmur damlalarından kaçmaya çalışıyordu.

Yağmur damlaları ensesine çöken gelecek gibiydi. Belki adımlarını durdurabilir, karısının yanına gidebilirdi ama hayır. O inatla oraya gidiyor, orada ki insanın hayaliyle tüm tüyleri havaya kalkıyordu.

  Bir insan yasak elmayı bu kadar istememeliydi.

  Bir insan kendi olmayana göz dikmemeliydi.

Genç adam ne kadar bunun bilincinde olursa olsun, istiyordu. Damarlarında ki son kana kadar onu istiyor, onun damalarında ki son kana göz dikecek kadar adileşmişti.

  Yağmur damlalarıyla neşelenen sokakta ilerlerken arkasında sadece ayakkabısının sesi yoktu, bir çocuğun nefreti, bir başka çocuğun göz yaşısı vardı.

Nefret, yaşların içinde boğulması gerekirken nefreti üstün geliyor, ağlayan çocuğun omuzlarına çöküyordu.

Örnek aldığı gibi; gözyaşı dökeni, kendi gözyaşlarında boğacaktı.

Genç adam o sokağa girdiğinde, sokakta çalışan lüks arabayı gördü. Sessiz olduğu kadar karanlık olan sokakta tek ışık arabanın çalışan farları, kalbini tekleten kadının bulunduğu araçtı. 

  Adımlar sıralandı, ölüme bir adım kala duruldu.

Düşündü, içinde en ufak bir pişmanlık var mıydı? Yoktu, içinde doğruyu yaptığını söyleyen sese güvendi.

O güven bir çok şeye vesile oldu;

Bir nefretin filizlenmesine.

Bir çift gözün kurumasına.

DÜĞÜM(KİTAP OLDU)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora