• B ö l ü m 29 •

19.3K 1K 77
                                    

Hellö 💦

Masaya gelip annesine hitaben konuşan hizmetli ile genç kız hâlâ önündeki yemeğini didiklemeye devam ediyordu. Ağzı kupkuruydu. Yine de yemek zorundaydı o yüzden zorla ağzına tıkıştırıp duruyordu.

"Misafir mi? Birisi daha mı gelecekti hayatım?" diyerek kocasına dönen genç kadın ile adam da bilmediğini söyledi.

"Kimmiş?" dedi genç kadın merakla.

"Adının Oktar olduğunu söyledi efendim. Efnan Hanımın misafiriymiş." demesi ile genç kızın devreleri kırmızı alarm verdi bile. Başını kaldırıp adama döndü ve anlamaya çalışır hâlde onlara baktı. Yanlış mı duydum diye hizmetliye "Oktar mı dediniz?" dedi.

"Evet efendim."

Annesi ve babası anlamayan bir şekilde onlara bakarken salonun girişinden gelen ayak seslerine karşın oraya döndüler.

Uzun, iri bir bedenin gölgesi düşmüştü parkelerin üzerine. Geniş omuzlarını üzerine yerleştirilmiş olan deri ceket ve altındaki siyah, soluk tişört ile her zamanki halini yansıtan genç adamın saçları yine dağınık bir şekilde alnına dökülmüştü. Çatık kaşları ile odayı süzüp kendisine diktiği gözler ile şaşkınlıkla bakakalan Efnan öylece kalakalmıştı.

"Merhaba." dedi genç adam birden dudaklarına alışık olunmadık bir gülümseme kondururken. Bir Efnan bir de Emir anlayabilirdi bu gülümsemenin altında yatan şeytani ruhu. Masada oturan diğer aile fertleri ise beklenmedik misafire karşılık şaşkın olsa da herkesten önce atılan kişi Efnan'ın annesi olmuştu.

"Merhaba. Geleceğinden haberimiz yoktu. Efnan söyleseydi sana da bir servis açardık." diyen genç kadının sesindeki sert tını elle tutulur cinsteydi. Efnan, annesinin kızgınlığını hissetse de sesini çıkarmadı. Şaşkınlıkla olduğu yerde durmaktan vazgeçmeliydi çünkü karşısındaki adam Oktar Hazzar'dı. Ah! Yine mi başına bela açmaya gelmişti?

"Aslında, daha geç geleceğimi bildiğinden söylememiş olması gerek." dedi ve genç kıza kocaman gülümseyip onlara doğru ilerledi.

Efnan, derin bir nefes aldı ve yerinden kalkıp olacaklara şimdiden el atmaya hazırlandı ama Oktar'ın gözlerindeki o şeytani ışığı o kadar uzaktan bile görebiliyordu.

Annesinin yanına gelip elini uzatan genç adama karşılık art niyetle kıyafetlerinden gelen bu uzaklığa karşılık annesi kaşlarını çattı ve uzatılan eli ilk başta tutmaya tereddüt etti. Yine de misafirleri vardı ve karşılarında olay çıkarmaması gerekiyordu diye uzatılan ele elini bıraktı.

"Tanıştığıma memnun oldum Meltem Hanım. Sizinle daha erken tanışmayı umuyordum. Ama Efnan'ı bilirsiniz biraz utangaçtır." demesi ile masadakilerin aklındaki soru işaretleri bariz ortadaydı.

-*-

Ne yapıyordu bu çocuk? Kafayı mı yemişti? Annemin yüzündeki o sert ifadeye bakılırsa onu kıyafetlerinden ötürü farklı bir çocuk sanmıştı orası kesin. Ya da destursuz girdiği bu ortamı bozmasına karşılık oldukça sinirliydi ama bunu pek belli ettiği söylenemezdi. Babam ise o an yerinden kalkıp Oktar'la görüşmek için ayaklandığında nefesimi tuttum onları izliyordum. Gıkımı çıkarsam sanki bomba patlayacak gibi hissediyordum. Bu herifin ne yapmaya çalıştığı hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Tek düşüncem, buradan bir an önce kurtulmaktı.

Tanrım, ben bitmiştim!

"Delikanlı..." diyerek araya giren babamla birlikte nefesimi tuttum ve artık olacaklara razı bir şekilde bekledim. Oktar, ailemin içine bile girip dengeleri altüst etmeyi amaçlıyorsa bizzat yapmıştı. Bu gece bir kaos çıkacaktı orası kesin.

"Ah! Cihangir Bey, sizinle tanışmak büyük bir onur." diyen Oktar'ın bu kadar kibar olmasına karşılık bileklerimi kesebilirdim. Ne yapmaya çalışıyordu bu?

Babam ise nezaketen elini uzatılan eli sıktı ama Oktar'ı ezercesine onu süzmesi, kaşlarını çatması... Tanrım! Annemin yanan bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.

"Memnun oldum delikanlı. Ama gördüğün üzere bir yemekteyiz. Bugün Efnan'ın çıkması pek muhtemel değil."

Oktar elinin hemen bırakmasını pek aldırmamış gibi dudaklarındaki gülümsemeyi silmeksizin şöyle bir masaya göz attı. Masadaki Emir'in babası olan Ali Bey'i görmesi ile başıyla adama bir selam verdi. Ali Bey ise gözlerini kısmış ona bakmaya devam ediyordu.

"Ah!" diyerek ayağa kalkan genç adam ile şaşırırken bir telaşla yerinden ayaklanıp Oktar'ın karşısına gelmesi ile artık bütün dikkatler altüst olmuştu.

"Ali Bey, sizinle görüşmeyeli uzun zaman olmuştu. Nasılsınız?"

Uzatılan eli sıkan yaşlı adama karşılık hâlâ dönen muhabbeti kavramaya çalışıyordu. Bu adam Oktar'ı nereden tanıyordu?

"İyiyim Oktar Bey teşekkürler. Gerçekten de uzun zaman oldu. Sizi burada görmeyi beklemiyordum kusura bakmayın." demesi üzerine artık çıngar çıkaracaktım. Ne oluyordu burada?

"Siz tanışıyor musunuz?"

Bunu soran babamdı. Gülümseyip mahcup bir şekilde Oktar'a bakan yaşlı adam ise "Elbette. Oktar Bey'i kim tanımaz. Bana çok yardımı dokunmuştu." demesi üzerine babamın ve annemin dikkatini çekebilen Oktar sadece onlara gülümsemekle yetinmişti.

"Bizim sektörde mi çalışıyorsunuz?" diyen babam pek de buna inanmıyormuş gibi hâlâ Oktar'ı süzüyordu. Ah! Eski kıyafetleri içerisinde buna inanmaması imkansızdı. Kesinlikle hayır baba, dememek için kendimi zor tutsam da Oktar başını sallayıp onaylamakla yetinmişti.

"Pek sayılmaz." demesi üzerine babam yeterli cevabı almış olmalı ki bu durumdan kurtulmak için konuşmayı kısa kesmeye yöneldi.

"Dediğim gibi delikanlı Efnan, bugün dışarı çıkamaz."

Nefesimi tutmuş ters bir şey yapmaması için Oktar'a bakıyordum. O ise bana yan bir bakış atıp eğlenen bir şekilde gülümsedikten hemen sonra babama dönmüştü.

"Ama efendim. Bu partiyi Efnan için düzenledik. Partinin sahibi gelmezse olmaz ki."

Ne? Ölü Kent'te olan o partiye beni götürmek için mi gelmişti bu manyak? Tamam, bugün geleceğini söylemişti ama inanmamıştım. Şimdi ise gerçekten bunu yapacak mıydı?

"Oktar..." dedim artık susması ve onu buradan götürmek için öne atılırken. Onun yerine ise babam atılmıştı.

"Delikanlı, kızıma parti düzenlemek..." diyerek öne atılan sinirli babam üzerine Oktar oldukça sakin bir şekilde elini uzatmıştı.

"Haklısınız efendim. Kendimi tam anlamıyla tanıştıramadım. Ben Oktar Hazzar. Efnan'ın erkek arkadaşıyım."

Sikerler!

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari
Facebook: melis hikayeleri

ÖLÜ KENT -1- VE -2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin