Bölüm 25 ☁️ Son Umut.

Começar do início
                                    

  "Sarp, bir çözüm yolu bulmamız gerekiyor."

 "Yıllardır arıyorum ama bulamıyorum. Bana defolup gitmemi söylüyor. İstersem giderim ama Beril'i bırakamam. Ben olmasam kim bilir neler yapar çocuğa? Bir de dışarıya hiçbir şey olmuyor gibi, mükemmel bir aile babasıymış gibi göstermesi yok mu?" Sinirle saçlarını karıştırdı. "Kafayı yiyeceğim!"

   Ben cevap veremeden odanın kapısı açıldı ve doktor çıktı odadan. Sarp'la beraber hemen kalkıp adamın yanına gittik.

  Doktor bize üzgün bir bakış attı. "Kolunda iki kırık var, hemen gerekli tedaviyi uyguladık. Vücudunu incelediğimizde çeşitli yerlerinde morluklar fark ettik. Çocuklar, darp raporu çıkarmamızı ister misiniz?" Diye sorduğunda Sarp "gerek yok, bir halta yaramıyor zaten." dedi homurdanarak.

  "Hayır hayır, çıkaralım doktor bey. Baştan aşağı ne varsa geçirin rapora."

  "En iyisi bu olacak." Dedi ve gitti yanımızdan.

  İki kırık. 2 yaşındaki bir bebeğin kolunda tam iki kırık vardı. Vicdansız orospu çocuğu, hiç mi acımadın?

  "Babamı arayacağım." Diyerek telefonumu çıkardığımda Sarp yüzüme baktı.

  "Emir Abi bir şeyler yapabilir mi?" Dedi umutla. Uzanıp omzunu sıktım. "Bir yolunu bulacağız. Keşke şimdiye kadar anlatsaydın be Sarp, Beril belki şu an iyi olabilirdi."

  "kime anlattıysam bir boka yaramadı Cefa. Babam olacak şerefsiz kapattı üzerini hep. Size anlatsam da bir faydası olmayacağını düşünerek gerek görmedim." onun yerinde olsam aynısını yapacağıma emindim. Ama yine de...

  "Feda'ları da arayayım mı?" diye sordum. İç geçirip başını salladı. "Feda beynimi sikecek."

   "Ben de sikeceğim, bekle sen." duraksayıp yüzüne baktım. "Siktir ya, annemler evde değiller ki!"

  "Kanka boşver, ben bulacağım bir çaresini." Diyerek odaya doğru yürüdüğünde onu durdurdum.

  "Buradan çıkınca bizim eve gideceğiz. Sabah annemler gelecek ve bu konuyu konuşacağız. Olur mu?"Sarp ir süre kararsızca yüzüme baktı. Herkesin öğrenmesini istiyordu, ama aynı zamanda babası olacak herifin yine Beril'e zarar vermesinden korkuyordu. Yine de başını salladı onaylar biçimde. Her halükarda kardeşi zarar görüyordu zaten.

  Beril'in yanına girdik. Kızın kolunu alçıya almışlardı omzuna kadar. Gözleri ağlamaktan şişmişti ve koca yatakta minicik görünüyordu. O daha 2 yaşındaydı! Cidden vicdanım sızlıyordu.

  Sarp gidip kardeşinin alnından öptü ve Beril uyuduğu için tekrar çıktık odadan. Doktor ona ilaç verip uyutmuştu alçıya alırken kolunu.

   Doktordan darp raporunu aldıktan sonra Beril'i de alıp çıktık hastaneden. Feda'lar onlarca kez aramışlardı. Bizim eve geçtiğimizi haber verip arabaya bindim. Beril arabanın arkasında sessiz sessiz uyumaya devam ediyordu. Sarp onu dizine yatırmıştı. Bu görüntü kalbimi acıtırken yutkundum ve arabayı çalıştırdım. Fazla geçmeden eve varmıştık. Bizimkiler gelmişlerdi çoktan. Sefa'nın arabasını görmüştüm otoparkta. İşin ilginç yanı babamın arabası da buradaydı.

   Beril abisinin omzunda uyumaya devam ederken eve çıktık. Girer girmez herkes koridorda başımıza toplanmıştı. En önde annem ve babam vardı. Kim var kim yok diye bir göz attım. Balın yoktu, bir de Çağıl yoktu. Geri kalan herkes buradaydı. Asel bile.

  "Hih! Beril! Ne oldu bu çocuğun koluna?" Annem direkt Beril'i Sarp'tan alırken çocuk uyanmış ve mızırdanarak annemin boynuna sarılmıştı tek koluyla. Annemin hemen gözleri doldu. "Ne oldu bu çocuğa? Düştü mü?" Kimseden çıt çıkmıyordu ama herkesin deli gibi merak ettiğini görebiliyorduk.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Onde histórias criam vida. Descubra agora