Yakaladım...

2.4K 30 18
                                    

Virüs sürecinde yazlıkta kaldığım 7 ay çok huzurlu geçti. Ben ve çocuklarım rahatça uyuduk,gezdik,istediğimiz saatte yattık. Haftasonları kocam gelip kalıyor o sürede de asla konuşmuyor tartışma olacak korkusuyla yüzüne bile bakmıyordum. Okulların açılma haberiyle eve dönüş işimizde kesinleşti.Korkularım baş gösterdi, uyku düzenim bozuldu o ev de bir uğursuzluk olduğunu düşünerek kabus gibi karşıladım ama sonunda kabullendim. Yapacak başka bir şey de yoktu zaten.

Eve döndüğümüzde ev berbat haldeydi. Temizlikle uğraşıp eski düzeni sağlamaya çalışırken farkettim anormalliği. Yıllardır tanıdığım adam bir eşyasını bir yerden başka bir yere kaldırmayan insan yatak örtüsünü banyoya atmıştı. Görünce şaşırdım haliyle. Makinaya atmak için elime aldığımda üzerinde çok sayıda sarı saç vardı. Hepsini tek tek topladım bir poşete koydum çünkü hesabını soracak asla susmayacaktım. Bana yaptıklarını bir bir yüzüne vurmak deyim yerindeyse içimdeki öfkeyi kusmak istiyordum. Sanki uzun zamandır beklediğim şey buymuş gibi ruhum aydınlanmıştı. Kendinden emin bir ifade ile hesabını sormayı dört gözle bekliyordum.

Hesap sorma nedenime gelince, bunca yıldır yaşadıklarımı da düşünerek,aslında benden zerre farkının olmadığı yüzüme bakarak saydırdığı küfürleri aynen ona haykırmaktı. Bana namus timsali gibi konuşup " sen 3 çocuk annesisin" hareketlerine dikkat et" diyen insanın bunu yapmasına şaşırmamalı.
Akşam eve geldi. Kapıyı ben açtım,çocuklara tabletleriyle oynamaları için izin verip kulaklıklarını takmalarını rica ettim. Çünkü tek güvencem bu kavgaydı. Bunu eğer baskın bir şekilde yapabilirsem geleceğim için hayırlı sonuçlar elde edebilirdim. Öyle olması için çok dua ettim. Salonda oturduğu sırada iki parmağımla tuttuğum yatak örtüsünü getirip salonun ortasına fırlattım. Ardından poşet içerisinde topladığım saç tellerini elime aldım, geçip karşısına sanki ezik ben değilmişim gibi oturdum. İlahi bir güç gelmiş gibi bana asla bir daha kötü davranamayacağını gerekirse korkmadan onu boşayabileceğimi söyledim. Bunu söylememle ayağa kalkıp bana doğru yürüdü ama susmadım.
"Ben ne boksam sen de aynısın" dememle yüzüme bir tokat indirdi ama yine susmadım. "Sen benim için bir hiçsin yoksun kızım" demesiyle içime sular serpildi sanki. O küfür ettikçe ben de ettim o bağırdı ben daha çok bağırdım. Ağlamak geldi içimden ama değmeyeceğini bildiğim için tuttum. Bu hararetli tartışma yıllar öncesinde yapılanlara, yediğim dayaklara,boşanırsam doğacak sonuçlara gelecek beklentilerine varana kadar devam etti. Yemin etti aldatmadığına dair.Zaten şerefli bir erkek bunu itiraf ederdi diye düşünüp inanmadım. En çok ağrıma gidende ben aldattığım zaman dayak yiyor,ailem de dahil olmak üzere dışarı ile irtibatım kesiliyor, telefonum elimden alınıyor, sokağa çıkmam yasaklanıyor evde köpek muamelesi görüyordum. Ama bunların hiçbirini ben ona yapamıyordum. Peki adaleti neredeydi bu dünyanın?

         O kadar eminim ki artık verdiğim karardan ne olursa olsun ayrılacağım ama geç olur ama erken olur bilemem. Biliyorum ki bir gün mucize, kapısını benim için açacak. Buna tutunmaktan başka çarem yok şimdilik. Şiddetli bağrışmalı kavgadan sonra hala yüzsüzce bana" kalk çay yap da içeyim" demesi beni çok sinirlendirse de sakin kalmayı başarabildim. Her şeyi akışına bıraktım ama yine söylüyorum ki şimdilik...
         Şu an suçunu bildiğinden mi emin olamıyorum çünkü ondan her şey beklenir, evimde çocuklar açısından ve benim açımdan sessiz bir hayat var. En azından şiddet yok. Kesinlikle aynı yerde bulunmuyorum. O salondaysa ben mutfakta vakit geçiriyorum. Böylece çamura bulanmış yüzlerimizi görmemiş oluyoruz. Kimse hatasız değil, önemli olan hatayı kabul etmek ve sonuçlarına katlanmak.

Evli KadınWhere stories live. Discover now