TOPARLANAMADIM

1.6K 85 27
                                    

Öncelikle bu bölüm diğerinden birazdaha farklı olucak Cihan ATMACA aslında Oya 'nın kavga edip konuşmadığı eski arkadaşlarından biri. Bununla yüzleştikçe çok kötü oluyor ve uzun bir süre toparlanamıyor.

Cihan cennet Aslanı olalı birkaç saat olmuştu. Yusuf'un şehitliğinede şahit olduktan sora acının verdiği yükle bayılıp kalmışım. Gözümü açtığımda Burak'ın omzunda olan kafamı yavaş hareketlerle kaldırdım
"Komutanım iyimisin?"
"İyi olmam için bir neden varmı?"
Hepsi başını eğmiş yüzlerinden düşen bin parça
"Başka ŞEHİT varmı?"
"Yok komutanım. 6 yaralı 2 ŞEHİT.."

Tabura geldiğimizde bizi kapıda bekleyen bir adet Öfke saçan Yüzbaşı beklemiyordum. Kürşad'ın kolundan destek alarak indim araçtan ve ardımdan diğerleride indi.

"Sen kendini ne zannediyorsun Üsteğmen? Daha dün geldin bugün operasyona gidiyorsun üstelik ilk görevinde 2 ŞEHİT veriyorsun. Sen buralara nasıl geldin? Seni kim asker yaptı?"
Bu cümleleri duymayı beklemiyordum ondan ciddimiydi? Yada ben hayal felanmı görüyordum.
Belkide Haklıydı..
Dediklerine teslimmi olmalıydım?

Gözlerimden süzülen yaşlara engel olamadım ve bakışlarımı yere diktim.
" Birde ağlıyor çocukmusun sen? Senin döktüğün gözyaşları neye yarıycak? Gideni getircekmi Üsteğmen!"
Daha fazla konuşmasına izin vermeyen TİM tek tek girdi lafa
"Komutanım kayıp verdik ve bunun sorumlusu Oya Üsteğmen değil! Sizin emrinizdeykende olabilirdi"
"Oya komutanın üstüne gitmenize gerek yok komutanım"
Hepsi beni savunsada ben hala Savaş'ın doğruluk payını düşünüp kendi kendime dipsiz bir kuyuya atlıyordum. Kendime geldim ve ona doğru birkaç adım attım eğer şimdi karşılık vermezsem beni hep pasif görecek her fırsatta bu olayı yüzüme vuracaktı buna izin veremezdim! Vermemeliydim!

"Siz" dedim kamuflajında bulunan rütbesine dokunarak
"Bundan ibaretsiniz! Benim sadece komutanımsınız gerektiği yerde emir verebilirsiniz ancak derman olamıycağınız dertleri benim omzuma yükleyemezsiniz, bugün bunları iki gündür tanıdığınız sadece adını ve rütbesini bildiğiniz kadına söyleyerek ne kadar acınır durumda olduğunuzu gözler önüne serdniz. Kurduğunuz cümlelerde herhangi bir mantık yada doğruluk göremiyorum. Emrinizde kaç asker ŞEHİT oldu? Yada kaç askerin ŞEHİT oluşuna Şahit oldunuz? Ben size söyliyim ÇOK. Yani Yüzbaşım siz benim sadece Komutanımsınız ve sadece Komutanım olarak kalıcaksınız. Yarın ve ondan sonraki günlerdede beraber olucaz gibi görünüyor. Herkes haddini bilse iyi olur. "
Dedim ve arkamı döndüm eminim sinirden ateş püsküren gözleriyle bana bakıyordu ama umrumda Bile değil!
" Size teşekkür ederim beyler yanımda olduğunuz için "dedim minnettar olduğumu gösterircesine bir bakış atarak ordan uzaklaştım.

Kolumda hissettiğim sızıyla durdum kolumdan akan kanlar sardığım bezin altından tekrar akmaya başlamıştı.
Üstümü değiştirmedim.
Albayın odasının önüne geldim kapıyı iki kere sakince tıkladım ve beklenen komut geldiğinde içeri girdim.
Ağlamaktan mahv olmuş gözlerim kan çanağı, yüzüm bembeyaz, kamuflajlarım ise askerlerin kanıyla süslenmiş.
Albay bir göz gezdirdi odaya girdiğimde
"Kızım ne bu halin? Kolundan yaralnmışsın baktırdınmı? Oya cevap versene kızım!"
"Komutanım" dedim ve gözümden düşmeyi bekleyen yaşlar özgürlüğünü ilan edercesine ahenkle  süzülüyordu solgun yanaklarımda.
"Ben engel olamadım koruyamadım..
Kollarımda ŞEHİT oldular...
Ben onları koruyamadım..."

Artık delirircesine ağlıyordum
~ Yine bir askerin daha şehit oluşuna şahit oldum ~
Diye bas bas bağırırken sıkı sıkı sarıldım Albayıma babam yoktu şuan yanımda beni kolları arasına alıp
- Şşt kızım ağlama bunlar geçicek -
Diyip saçlarıma minik buseler koymasına o kadar ihtiyacım vardıki...

ÜSTEĞMEN OYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin