DİYARBAKIR

3.9K 103 13
                                    

Sabah 09. 30 da kalkacak olan uçağıma yetişmem gerekti, altıdan beri ayaktaydım annemin pamuk elleriyle hazırladığı kahvaltıyı hep beraber huzur içinde yapıyorduk biz üç kardeştik evin en büyüğü bendim benden küçüğü lise son öğrencisi Selin, en küçüğümüz ise Yiğit o bizim için kardeşten çok farklıydı özellikle benim için benden 13 yaş küçüktü o binevi ikinci annesi olmuştum. Yiğit dedilermi akan sular dururdu ortaokula bu sene başlıycaktı en çok bana nazı geçerdi ve tabi istediği herşeyi yaptırırdı. Annem ev hanımı babam ise kendi işinden kafa iznine ayrılmıştı. Sakin ve düzenli bir hayatımız vardı taaki tahinim çıkana kadar. Yeni görev yerim Diyarbakır'dı benim için görev sıkıntı değildi ama ailemden uzak kalmak üzecek gibi duruyordu. Son kez hep beraber kahvaltı yapmıştık keyifli muhabbetimiz "Annem babam güzel kardeşim ve yakışıklı kardeşim hepinizi çok özliycem ama merak etmeyin sıksık ziyarete gelicem sadece ben değil sizde gelirsiniz. Müsait oldukça ararım merakta bırakmam sizi" dedim. Babam başladı konuşmaya "Canım benim Vatan için nelerden vazgeçtiğini herkes biliyor, şimdide aileni arkanda bırakıp gidiyorsun senin gibi bir evlada sahip olduğum için şanslıyım hepiniz gururumsunuz" demişti annem son bir umutla bakıyordu gözlerimin içine "Yavrum hala geç değil gitmesen olmazmı istesen kalırsın burda biliyoruz" dedi ve gözlerime hevesle bakmaya devam etti "Annem orda bana ihtiyaç varki böyle bir emir geldi ben askerim kendini Vatanına adamış bir Üsteğmenim. Gitmem gerek. Söz konusu Vatansa dedim. Yiğit sözümü kesti" Gerisi teferruattır " ben devam ettim." benim balım nerden öğrendi bunlarıı "diyerek saçlarının kokusunu nefesim kesilene kadar içime çektim" Abla biliyormusun? Bende senin gibi asker olucam hemde sana emir vericem. Ama senin komutanların gibi kötü olmıycam asker kadınları göreve göndermiycem sora annem ağlıyor "dedi bu dediğine ilk başta hep beraber gülsekte yalan değil onu bu üniformanın içinde görmeyi çok istiyordum içimden hayırlısı dedim ve selin bir soru yöneltti" Ablacım ne kadar kalacağın bellimi? " sorusuna cevap verdim" Kuzum ne kadar kalacağım belli değil süre belirtilmemiş belki birkaç ay belki bir kaç yıl belli olmaz anlıycağın ama çok sıkıntılı bir yere gitmiyorum Diyarbakır eskisi gibi terör yuvası değil biliyorsunuz endişelenmeyin "dedim ve saate baktım saat sekizi beş geçiyordu" hadi canlarım ben artık yola çıkayım yolcu yolunda gerek bilirsiniz hepiniz, Allaha en değerli emanetimsiniz çok özliycem sizi "dedim teker teker hepsine sarılırken annemin gözünden düşen bir yaşı ellerimle sildim ve yanaklarından öptüm nasılda anne kokuyordu içi ağlıyordu ama başı dikti o bu VATANA evlat bağışlamıştı. Çok ısrar etselerde vedalaşma git gide zorlaşmasın diye hava alanına taksiyle gidiyordum son kez göz gezdirdim uzun zaman dönmeyeceğim sokaklara.

Sonunda binmiştim uçağa cam kenarına oturmanın verdiği keyifle beraber önüme gelen kahveyi yudumlarken yanıma oturan kıza takıldı gözlerim askeri yeşil kargo pantolonu üstüne geçirdiği beyaz tişört ve deri ceketiyle fiziken çekici duruyordu elimi uzatıp selamlaşmak istedim yüzü bana döndüğünde beyaz teni mavi gözleri güzelliğiyle bütünleşen kumraldan sarıya kaçan saçlarıyla gerçekten güzel bir kızdı. Uzattığım elimi kibarca sıkarak kendini tanıttı "Merhaba ben açelya" dedi bir tebessüm bahşederek "Merhaba ben Oya" dedim onun gibi tebessüm ederek. O kulaklığıyla ilgilenirken bende cama yaslamıştım kendimi bulutların masumluğunu izliyordum.

Uçaktan ineli beş dakika olmuştu karşıda beni bekleyen uzun boylu kaslı vee dehşet derecede yakışıklı olan adama doğru yaklaştım kendini tanıttı "Üsteğmen Gökhan Karaduman sizi karşılamakla görevli benim buyrun bu taraftan" dedi ve önüne dönüp yürümeye başladı ne kadar kabaydı bu böyle insan Bi hoşgeldiniz yolculuk nasıl geçti der neyse dedim kafamdaki düşüncelerin üstüne bir çizgi çekerek. Arabada hiç konuşmamıştık zaten güler yüzlü biri değildi belli yüzü bana döndüğünde Allahım nasıl yarattın bunu kurban olim o çene kasları yeşil gözler ne az el insaf yaa diye içimden geçirirken, kendisini izlediğimi farketmiş olcakki sırıtarak önüne döndü bu arada dedim utandığımı pek belli etmemeye çalışarak " Ben Üsteğmen Oya Turaner memnun oldum " bende memnun oldum Üsteğmenim dedi yüzünden hiçbir mimik oynamamıştı ne katı birydi bu böylee.

İlk kitabım olduğu için profesyonel değil elimden geldiğince sürekleyici ve aksiyon dolu bir kitap sunucam sizlere, görüş öneri ve düşüncelerinizi bana ulaştırın lütfen 🙏🌷💞
İyi okumalar 🐞

ÜSTEĞMEN OYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin