✦BÖLÜM 18: "Ateşe Doğru"✦

En başından başla
                                    

Ama insanlar ne bilirdi ki?

Hiçbir şey.

Senin yansıttıkların ve yansıtılanlar dışında hiçbir şey.

Kuzey, ruhunu, gerçek Kuzey'i görebilecek biri olduğuna inanmıyordu, annesi bile göremiyordu, kim görecekti ki? Bu yüzden insanların sandıkları işine geliyordu. Buzdan bir heykel gibi görünmek, en iyisiydi. Hayalleri katledilirken kimse görmemişti de şimdi kötüyken fark edilmişti... Ne garip. Ne garip ve ne acı.

İnsanlar tarafından fark edilmek için mutlaka kınanılmak ya da dikkat çekmek gerektiği gerçeği... Diğer türlü iyi ve düzgün biri olmanın onlara kalırsa sadece ezilmen için güçlü bir neden olması...

Bahçeye giren arabanın arka kapısından Emre'yi indirerek yanına doğru getirdi ve gözündeki bandajı açtı Ercan. Düşüncelere öyle dalmıştı ki Kuzey, zamanın nasıl geçtiğini fark bile edememişti.

-Bıraaaak! Bırak beee!" Doğru düzgün yürüyemiyordu bile Emre. Adımları garipti ve attığı geniş-dar aralıklarla yürüyüşü çok tuhaf duruyordu. "Oooooo Kuzey Beeeey!" Ağzını yayışına bakmaksızın gelen alkol kokusu bile onun sarhoşluğunu ispatlıyordu. "Eviniz çok güzelmiş!" Bunu küfreder gibi söylemişti ve eve bile bakmıyordu o anda aslında...

-Ne işin var burada? Kendini öldürtmek mi istiyorsun?" Kuzey'in büyük bir sakinlik ve tane tane söylediği cümleler üzerine siniri bozulduğu için kahkaha attı Emre. Daha demin haberde fotoğrafını gördüğü gençle bu Emre aynı kişi miydi sahiden... Oradaki adamın gözleri ışıl ışıldı bunun ise kızarık, uykusuz ve perişan...

-Senin yüzünden...Senin yüzünden Reva terk etti beni!" İşaret parmağını göğsüne batırarak kendisini göstermişti. "Beni ya! Kossssskoca Emre Altındağ'ı!" Söylediği cümleyle dalga geçer gibi gülerken gözlerinin dolmasını engelleyemedi. "Hepsi senin yüzünden! Alçak!" Kuzey'e doğru bir yumruk savurmaya çalıştı ama adam sadece elleri ceplerinde kenara çekilmişti. Hedef alamayacak kadar sarhoştu, zar zor ayakta durabildi.

Kuzey, istemsizce keyiflendi. Onun perişan haline değil -aşk adamı ne zavallı duruma düşürüyordu kendisi de bizzat tecrübe etmişti çünkü- Reva'nın onunla ilişkisini kesmesine...

Eh, onun gibi bir kadına, bu sümsük heriften dahası lazımdı...

Derinde bir yerde kendisi bu iş için uygun görünüyordu gözüne sanki...

-Reva yetişkin bir insan, kararlarını birinin etkileyeceğini sanmıyorum Emre." Dedi büyük bir sakinlikle, öyle ki Ercan bile garipsedi, öfkeli değil aksine keyifliydi. Oysa buraya gelip çoktan geride bıraktığı "önemsemediği bir kadın" hakkında konuşan birine zamanını çaldığı için kızması gerekmez miydi?

-Sen onun neler yaşadığını bile bilmiyorsun be! Sen gerçek Reva'yı ne kadar tanıyorsun ki? Onun hakkında ne biliyorsun lan?" Aniden yüzünü buruşturarak ağlamaya başladığında Kuzey'in kaşları çatıldı, birinin ağlaması onu huzursuz ediyordu. Duyacaklarından sonra daha huzursuz olacağını kestirememişti. "O..." Emre yerinde yalpalarken düşecek gibi oldu ama düşmedi. "O...Tecavüze uğradı!" Kuzey, annesinden ilk kez tokat yediği andaki gibi -7 yaşındaydı- aniden kalakaldı. Kulakları uğuldamaya başlamıştı, cümle gecenin ortasına öylece çığ gibi düşerken, çatılı kaşları dümdüz bir hal aldı. "O bunu yaşadı Kuzey Karayev! Biliyor muydun bunu? Bilmezsin tabiii! Senin gibi bir adam onun ne hissettiğini ne yaşadığını hiç umursamaz, ona hak ettiği sevgiyi asssssla veremez!"

Kuzey, kalbinin sıkıştığını hissediyordu.

Revayla ilk günden itibaren yaşadığı her şey gözlerinden öylece geçti.

✦ PUSULA ✦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin