Flippy/Fliqpy ve Sen (Happy Tree Friends)

Harika gün!

Sabah saat 06:00..

Salondan sesler geliyordu ve sizi uyukuzdan etmişti. Siz hemen yataktan kalktınız ve ayağïnız artık daha iyiydi. Hafifçe ayağı kalktınız ve daha çok sağlam ayağınıza güç vererek kapıyı açmayı ve ayakta durabilmeyi başardınız!

Salona baktınız ve Flippy sınav çekiyordu bir yandan ise "39.. 40.. 41.." diye sayıyordu ama bir de saate baktınız ve çok erkendi. Siz bir saate, bir ona, bir saate, bir ona baktınız ve en sonunda Flippy sizi farketti ve hemen yanınıza gelip "Hey S/A! Sana 'Yürümek yok!' demedim mi?! Hadi hemen odana geç... hem saat senin için çok erken!" dedi ve siz odaya girdiğiniz gibi oflayarak geri girdiniz.

Uyukunuz yoktu ve sizde telefonunuzdan en sevdiğin müziği açıp, dinlediniz. Yarım saat olmuştu ve Flippy elinde bir kase çorba ve bir bardak su ile geldi.

"Sen hâla daha uyumadın mı?" dedi alaycı bir tavırla.

"Uyukunmu şınav ile kaçıran birileri vardıda.." dediniz sonra ise ikimiz biraz güldünüz.

Flippy yanınıza oturdu ve bardağı çekmecenin üzerine koydu. Siz oturma pozisyonuna geldiniz ve ellerinizi uzattınız. Flippy size şaşkın şaşkın bakarak.

"Hmm... ellerini niye uzatıyorsun? Yoksa üşüdün ve eldiven mi istiyorsun?" dedi

"Şeyyy... sadece çorba kasesini alıcaktım. O yemek benim değil mi?" diye sordunuz ve o

"Evet ama sen şuan hastasın ve bende senin şuan bakıcınım" dedi akay ederek.

"Sadece ayağımı burktum! Elimi değil!" diye itaraz ettiniz fakat Flippy ilk kaşığı ağzınıza verdi ve siz "Mmmmh! Çok nefis!" dediniz.

Birkaç saat sonra..

Öğlen olmuştu ve siz odanızın duvarlarını inceliyordunuz. Birden Flippy içeri girdi ve "Biraz yürüşe çıkalım mı?!" diye sordu ve siz ayağınıza baktıktan sonra "Yürümeme izin verirsen niye olmasın?!" dediniz ama o "Zaten sen yürümeyeceksin! Ben seni sırtıma alıcam, ama istersen Pop'un bebek arabasınıda ödünç alabilirim?" dedi ve siz şaşırarak "Ne!? Bu asla olmicak!" dediniz ama Flippy "O zaman sana duvarlarla i-" dedi ama siz "Peki! Fakat yorulduğun an beni indiriceksin!" dediniz ve o kabul etti.

Dışarıda..

Siz biraz rahatsız oluyordunuz, sonuçta her an sırtta seyahat etmiyordunuz. Bir pamuk şekerci gördünüz ve Flippy "Uslu bir hasta olduğun için şekeri hakettin!" dedi ve ikinize bir adet pamuk şeker aldı.

Bir banka oturdunuz ve karşınızdan Mime geçiyordu ama aniden durdu ve cebinden bir balon çıkrdı. Mime balonu bir şekilde köpek yaptı ve ikinize uzattı. Siz aldınız ve Mime veda ederek oradan ayrıldı.

Sizde pamuk şekerlerinizi yiyip oradan ayrıldınız ve eve gelmiştiniz. Hava o kadar sıcaktıki ikinizin yüzünden boncuk boncuk terler akıyordu. Siz gelirken yürümüştünüz ve bacağınız artık iyileşmişti. Flippy gülümseyerek;

"Ben kısa bir duş alıcam, sonra yemek yeriz."

Dedi ve siz kabul ettiniz.

20-30 dakika olmuştu ve siz çok acıkmıştınız. Flippy hâla duştan çıkamamıştı ve siz içeri girmeye karar verdiniz!

Ne olur? Ne olmaz? Diye yanınıza bir bıçak aldınız. İçeri kapı çalmadan girdiniz ve birden elinizdeki bıçak yere düştü. Flippy'nin altında sadece pantolonu vardı ve siz ikimiz birbirinize bakakalmıştınız.

"F-Flippy!? Şeyy.... b-ben çıkayım en i-iyisi!"

(Lan şuan öyle bi smut yazasım geldi ki! Ama iç sesim izin vermiyora... )

Flippy size yaklaştı ve siz tam kapıyı açacakken geri kapattı ve gülümsemeye başladı.

"Kızarırken çok tatlı görünüyorsun S/A.."

Dedi ama siz sadece yere bakabiliyordunuz. Flippy sizin çenenizden tutup kaldırdı ve birkaç saniye bakarak;

"Gözlerin... onlar çok güzeller.." dedi ve bir adım yaklaşacakken siz.

"Uhmm... Flippy.. hadi yemek yiyelim." dediniz ve Flippy birden üzülmüş gibi oldu ama belli etmedi.

"Pe-Peki" dedi ve kapıyı açmanız için biraz geri çekildi.

Flippy yemek hazırlarken siz duşunuzu almıştınız ve altınıza (mavi/siyah) pantolon, üstünüze ise kedili bir (siyah/beyaz) tişört giymiştiniz ve banyodan çıkmıştınız ama birden Flippy ile kafaları çarpıştırmıştınız ve o;

"Şeyyy! S-S/A! Ben yemek ha-hazır diye söylemeye ge-gelmiştim!"

Dedi ve siz onun bu hâline gülerek cevap verdiniz ve yemekten sonra biraz eğlenceli müzikler açtınız ve dans ettiniz!

Akşam olmuştu ve yine uyuku zamanı gelmişti ama birden çok kötü bir şekilde şimşek çaktı ve sizin bu boş anınıza gelip korkutmuştu! Siz yastığınıza sarılıyordunuz ama yinede bu ürkütücüydü! Çok kötü bir havaydı bu ve siz her ne kadar yorgan üstünüzde olsa bile üşüyordunuz ve uyuyamıyordunuz!

Bunun böyle olmayacağı kesindi! Aklınıza bir fikir geldi ama pek emin değidiniz..

Ben niye böyle bir yazarım!? Dur! Belki okuyucularda smut sevmiyodur.. De mi okuyucular!? Çok istesem var ya yazarım ama yok.. böyle odun bi iç sesi olunca insanın yok.. neyse bölüm nasıldı?