"Aynı gün doğmuşuz"

Mulai dari awal
                                    

"Çıkıyorum şimdi." Diye bağırdıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp bornozumu giyindim. Ben çıkar çıkmaz Nilay banyoya daldı. Asu ise hala masasında şimdiye kadar ki en iyi projem dediği köprü maketine çivi çakıyordu. Manyak kız mimarlıkla kafayı bozmuştu yine de ileride zengin olup güzel bir villa tasarlatmam gerekir belki diye onunla aramı iyi tutmaya çalışıyordum çünkü kendisi gayet başarılı bir öğrenciydi ve ben de çıkarcıyım birazcık huyum bu. Gerçi tüm insanlar çıkarcı değil midir? Sadece bazıları bunu gizleme de iyidir.

Üzerimi giyinmeden bornozum ve başımdaki havluyla kendimi yatağıma atıp telefonuma gelen bildirimlere baktım. Bugün ilk defa buluşacağım çocuğun attığı mesajı gülümseyerek açtım. Allah'ım flörtleşmeyi kesinlikle çok seviyordum! "Saat 3'de buluşuyoruz değil mi? Mozaik diye bir kitap kafe var orası uygun mu?"

Kitap kafe mi? Yok kütüphane! Hatta müze! Aynen ilk buluşma için müze harika olurdu. Oflayıp telefonu kenara bıraktım. Bu arada banyodan çıkmış olan Nilay yatağımın ucuna oturmuştu bile. "Hayırdır ne ofluyorsun sınavlar mı açıklanmış?" Ben daha cevap vermeden benim adıma Asu konuştu. "Saçmala Nilay sen hiç Eylem'in sınav yüzünden hayıflandığını duydun mu? Yeni flörtüyle falan kavga etmiştir." Cevap vermeden sadece göz devirdim. 

Tamam haklıydı asla düşük not alıp depresyona giren biri falan değildim ama o kadar gevşek de değildim kesinlikle abartı! İkisinin de bir cevap bekler gibi yüzüme baktığını görünce tekrar ofladım. "Batuhan. Hani size geçen anlatmıştım yanlışlıkla instagramdan mesaj atmıştım sonra konuşup tanışmaya karar vermiştik ya!" Evet yanlışlıkla mesaj atmamıştım. Okulun itiraf sayfasından bulup çok yakışıklı olduğunu görünce yanlışlıkla mesaj atmış gibi davranmıştım Batuhan ve kızlar da bu yalana inanmış gibi yapmışlardı. "Eee? Ne oldu ekti mi seni?" Asu'nun sorusuyla tekrar onlara odaklandım. "Hayır, demiş ki kitap kafede buluşalım. Kızım kitap kafe ne ya ben ne anlarım öyle entel yerlerden benim en son okuduğum kitaplar Alacakaranlık serisiydi onu da 6.sınıfta okudum. Sayısalcıyım ben" 

Bu doğruydu gerçekten öyle cahil falan olduğumu düşünmüyordum ama kitapları çok modası geçmiş buluyordum çok okuyan mı bilir çok gezen mi sorusundaki gezen bendim işte. "Öncelikle canım arkadaşım kitap okumamanın sayısal olmanla hiçbir alakası yok belki fark etmedin ama ne mimarlık ne de tıp sözel bölümler. Ama Nilay da ben de sürekli bir şeyler okuyoruz sense biz kitap okurken yatağında Rick and Morty izleyip kahkaha atıyorsun." Oflayıp başımdaki havluyu çıkardım. "Sizin tarih öncesi çağda yaşamanız benim suçum değil. Kitapların modası geçti bunu kabul edin artık." Koyu kahve saçlarımı bir yandan kurutmaya çalışırken bir yandan da fazla kültürlü oda arkadaşlarıma laf yetiştiriyordum. "Tamam bebeğim kitapların modasının geçtiğini aşırı yakışıklı,komik ve eğlenceli Batuhan'a da söyle de seni hemen terk etsin olur mu?" Nilay'ın haklı isyanıyla havluyu fırlatıp kendimi yatağıma attım. 

"Ne okuyo demiştin bu çocuk en azından seni ona göre hazırlayalım." Ağzındaki çubuk krakerle konuşmaya çalışan Nilay'a ağlamaklı bir ifadeyle baktım. "Tarih 3.sınıf" cevabımla ikisi bir anda kahkaha attı. Gülmekte haklıydılar, benim kadar analitik düşünen biri tarihten, edebiyattan kitaptan şundan bundan zerre anlamazdı Batuhan ise benim tam tersimdi. Ondan gerçekten hoşlanmıştım ki bu benim gibi biri için mucizeydi çünkü genelde iki gün flört eder sıkılır bir başkasını bulurdum şimdi ise işler karışmıştı. Oda arkadaşlarım sonunda yüzümün halini görüp bana acımış olacaklar ki gülmeyi kestiler.

 "Tamam, şimdi güzelce hazırlanıp buluşmaya gidiyorsun. Olabildiğince tarih sanat falan konuşmadan Batuhan'la iletişim kurmaya çalış ve çocuğa yalan söyleme tamam mı, kendini rezil etme." Üzgün gözlerle başımı salladım. Kızlardan birkaç tavsiye daha aldıktan sonra saçlarımı düzleştirip halka küpelerimi taktım.
Aylardan marttı bu benim lügatımda kot ceket, tişört ve klasik kot pantolonla istediğim her yere gidebileceğim anlamına geliyordu Dolayısıyla her zamanki kombinlerimden birini yapıp kendimi dışarı attım. Yurt müdüründen geçenlerde yurda geç kaldığım için yediğim azarın devamını yemeden kaçmak için hızlı adımlarla çıkış yapıp kendimi otobüse attım.

Aynanın Diğer TarafındakilerTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang