Meet tension, the second movie night

173 6 0
                                    

Merhaba! Biz bu kadar geciktiği için çok fazla üzgünüz ama yeni bölüm eninde sonunda sizlerle :D artık bu kadar bekletmeden yeni bölümler gelecek, sabrınız ve anlayışınız için teşekkürler :) Multimedia da Carmen var :D

Heyecanlı bir güne başlamıştım. Tamam aslında diğer grup üyeleriyle tanışacak olmak beni fazla germiyor sonuçta ben Harryle -neredeyse bir gün de olsa- çıktım. Ama Louis dışındakilerin beni nasıl karşılayacağı gerçekten merak meselesiydi. Geriliyordum yani, hayatıma da ne olmuştu böyle? Ben neredeyse her günümü okuldan gelip yemek yiyip dizi izleyerek geçirirdim ve bir andan son haftalarda başıma gelen Harry'le tanışma, El ve Louis'in planı, flörtleşme, onunla çıkacakken kavga etme ve son anda 'Arkadaş' olmaya karar vermeyle gerçekten çok şey değişmişti. Öte yandan Louis'i zaten tanırdım ama diğerleriyle tanışmak sanki adımın magazin sitelerinden silinmeyeceğinin farkındalığını ve gerginliğimi yeniden yüzüme vurmuştu. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Eleanor'u uyandırmak için odasının kapısına yaklaşıp:

"Ülkede savaş çıktı orduya destek olmalıyız düşman birlikleri Louis'i kaçırdı ve ona futbol oynatıyor uyan artık!" Diye bağırdım ve içeri girdim. dediğim şeylerin saçmalığına kahkaha atarken Eleanor aniden gözlerini açıp bana ters ters bakmaya başladı.

"Düşmanlar Louis'i kaçırıp futbol oynatıyor ha? Eminim bu sözlerini akşam çocuklara anlatmamda sakınca görmezsin."

İşte şimdi ters ters bakma sırası bendeydi.

"Tanrım, yeni uyandın ama hemen gıcıklık yapıyorsun, kalk ve yatağını topla kahvaltı hazır." diyerek odadan çıktım ve mutfağa gittim. Eleanor'u beş dakika kadar bekledikten sonra mutfağa girdi ve şaşkın ifadesini yüzüne yerleştirdi.

"Kahvaltı hazırladığına göre bir şey oldu, normalde bunu pek yapmazdın." dedi keyiflice. Akşam olacak şeyler için olduğunun çoktan farkındaydı. Ama ben fazla batmamaya çalıştım.

"Sadece... Erken kalktım ve hafta sonu olduğu için bir iyilik yapayım dedim." yüz ifadesi eğlenir gibi olmaya başladığında bende daha fazla bildiği şeyi gizlememe gerek yok diye düşündüm.

"Tamam akşam için gerginim biraz o kadar yani en son konuştuğumuzda işleri vardı ve diğerleri..." cümlemi bitiremedim o da benden bunu istemedi zaten. En son Harry'e neden cevap yazmadığını sormuştum ve o sadece işleri olduğunu söylemişti yani aramız iyiydi ama, her neyse bu konu hakkında daha fazla düşünmeyeceğim.

"Seni az çok biliyorlar Carmen, yani sen benim arkadaşımsın ve Harry de eminim senden bahsetmiştir." diye beni rahatlatmayı denediğinde gerçekten çok abarttığımı fark ettim.

"Hem iyi çocuklar onları seveceksin." deyip neşeyle göz kırptı.

***

Akşamı ne kadar hızlı getirdiğimizi fark etmemiştim ama kendimi birden stüdyo binasının önünde buldum ve girmeye hiç de niyetim yoktu. Eleanor beni arkada,bırakıp ilerlemeye başladığında hızlıca ona yetiştim ve kolumu tuttum.

"Eleanor bu bence pek de iyi bir fikir değil eve gidip senin favori dizilerinden birini açıp sezon sonuna kadar izleyebiliriz, biliyorsun değil mi?" diye sorduğumda bana gülerek baktı.

"Seni bekliyorlar Carmen Lou onlara söyledi bile." dedi ve ilerlemeye başladı. Mecburca yanında ilerlerken aklıma tüm çocuklar biliyorsa Harry'nin neden bişey demediği geldi. Yani mesaj falan atmasını beklemiştim açıkçası. Ama... İşleri vardı ve o yoğun biriydi. Yine de onunla konuşmadan çocuklarla tanışacağım için kendimi az da olsa kötü hissetmiştim. Binaya girdik ve üst kata çıkarken daha sakindim. Odadan içeri Eleanor'dan sonra isteksizce de(ve korkakça) olsa girmeyi başarmıştım. Ve tüm gözlerin üstümde olduğunu biliyor olmam biraz rahatsız ediciydi. Yüzüm ifadesizdi ve kaskatı olan bedenimi hareket ettirmiyordum. Tüm bunlar bir yana Harry koca kıçını kanepeye yaymış sırıtarak telefon ekranına bakıyordu. O an sebepsizce titremeye başladığımı fark ettim. Eleanor'un beni dürtmesiyle kendime gelip sesin telefonumdan geldiğini anladım. Mesaj Harry'dendi.

Love at First SmileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin