Barbaros'tan

Birden gitmesiyle şaşırmıştım. Durgunda görünüyordu. Ama aslında iyi olmuştu bana arabada sorduğu sorudan sonra bir cesaret gelmişti ve Tuna'ya yazarak ona her şeyi anlatacağımı söylemiş mesajlaşarak plan kurmuştum. Ona güzel bir yerde içimdeki duyguları açacaktım artık. Ne ben ne de kalbim onun hasretine daha fazla dayanamayacaktı. Hızla arabama binip Ağça ile gittiğimiz tepeye doğru sürdüm. Ve lazım olan her şeyi getirmeleri için bir kaç arkadaşımdan da yardım istemiştim. Bu gecenin çok güzel olmasını istiyordum. Tepeye gelir gelmez hazırlıklara başlamıştım. Gelen malzemelerle istediğim gibi dekore etmiş.

Tunada istediğim yemekleri gönderince geriye tek eksiğin Ağça kalmasıyla hızla arabaya bindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tunada istediğim yemekleri gönderince geriye tek eksiğin Ağça kalmasıyla hızla arabaya bindim. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Telefonumun çalmasıyla ceketimin cebinden telefonu çıkardım. Tuna yazısını görmemle gülümsedim. " Efendim kardeşim." Dedim. " Naptın? Her şey hazır mı ? Bugün yanınız da olmak isterdim ama nöbetim olunca çıkamadım bir yere kusura bakma kardeşim." Dedi. " Saçmalama bedenen yanımda olamasanda kalbinle her zaman yanımda olduğunu biliyorum. Her şey tamam bir kişi bıraktım tepeye kadar biz gelene kadar dursun diye. Şimdi yoldayım. Telefonu kapatınca Ağça'yı arayacağım onu almaya gidiyorum." Dedim. " Tamamdır kardeşim. Sonunda be valla yani bi an ben ikinizi zorla kolunuzdan tutup söylettiricektim." Sitemkâr sesiyle güldüm. " Tamam tamam hadi oyalama beni seni haberdar ederim." Dedim. Onaylayan sesinden sonra telefonu kapatıp. Güzelimi aradım. " Alo , güzelim napıyorsun?" dedim. Burun çekmesinden sonra ve boğuk çıkan sesiyle kaşlarımı çattım. " Ağça bir sorun mu var ? İyi misin ?" Dedim. Derin bir nefes alıp " İyiyim bir sorun yok. Film izliyordum da ona duygulandım. Sen niye aramıştın?" Dedi. Alınmış gibi yaparak " Aşk olsun güzelim ya arayamaz mıyım seni?" Diye sordum. Telaşlanarak " Olur mu öyle şey Barbaros öyle demek istemedim." Dedi. Gülümseyerek " Biliyorum güzelim hadi ha-" karşıdan gelen kamyonla lafımı kestim ne yapıyordu bu adam ters yönden zikzak çizerek geliyordu. Hızlanmasıyla ne olduğunu anlamadan kamyonla çarpışmıştık. En son tek duyduğum telefondan gelen bağırış sesleriydi.

Ağça'dan

Barbaros'un susması ve sonrasında gelen büyük bir gürültü sonucu çığlık atmış onun adını bağırmıştım. " Barbaros! Barbaros! Ses ver neler oldu? Barbaros!" Telefonun kapanmasıyla olduğum yerde kalmıştım. Kaza mı yapmıştı? Allahım sen koru sevdiğimi. Yalvarırım Allahım. Hızla merdivenlerden aşağı indim bir yandan da abimi arıyordum. Açılan telefonla " Abi Barbaros aradı onunla, onunla konuşurken bir anda büyük bir gürültü oldu ve kapandı telefonu. Abi nolur ona bişey olmasın." Konuşmalarımı annem ve babam da duymuştu korkuyla bana baktılar. " Siktir siktir! Allahım bu nasıl bir şey. Ağça bak sakin ol fıstığım tamam mı ? Ben nerden geldiğini biliyorum hemen ambulans göndericem sen sakin ol." Demiş telefonu kapatmıştım. Hızla kapıya doğru gidip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. " Ben abimin yanına gidiyorum. Siz diğer herkese haber verirsiniz." Dedim. Köşedeki taksi durağına doğru hızla koştum. Hastanenin adını verip dua etmeye başladım. Allahım sen onu bize bağışla. Yalvarırım. Beni onun acısıyla sınama. Ona bişey olursa ne yapardım ben. Beni geçtim ailesi, dostları ne yapardı? Hızla akan gözyaşlarımın izin verdiğince dışarı baktım. Bana gelirken kaza geçirmişti. Sevdiğim adam bana gelirken kaza geçirmişti. O başkasının olabilirdi ama ben onu seviyordum. Taksinin durmasıyla hızla indim kapının önünde abim bekliyordu. Sanırım o da Barbarosu getiricek olan ambulansı bekliyordu. Beni görünce hızla bana koştu " Fıstığım gel." Dedi taksiye dönüp " Hasan abi seninle mahalleye gelince hesaplaşalım olur mu ? Şu an acil bir durum var." Dedi. Hasan abi başını sallayıp gitti. Tam abime dönmüş sarılırken acil kapısına yaklaşan ambulans ile abim oraya koştu. Kapılar açılır açılmaz gördüğüm beden ve yüzle kendimden geçmişcesine bağırdım. "Barbaros! Hayır ya Barbaros!" Biri kollarımdan tutmuş ona gitmemi engelliyordu. Abim de ambulanstaki görevliyi dinliyordu. " Bacak ve kollarında çatlak ve kırıklar var. Bilinci kapalı ve iç kanaması da olabilir." Abim hızla kafasını sallayıp sedyeyle içeri girdi. " Hemen ameliyathaneyi hazırlayın." Dedi. Ben koridora çökmüş öylece sedyeyle giden Barbaros'un arkasından yaşlı gözlerle bakıyordum.

VUSLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin