FERDA

1.BÖLÜM-YENİ DÜNYA

Merhaba arkadaşlar, bu hikayemde basit bir intikam masalı diye düşünmeyin lütfen.. bu hikayede daha çok geçmişinden kurtulup geleceğini bulmaya çalışan, tek başına acılarına göğüs germiş bir kadının hikayesi... bu yüzden ilk üç bölümü okumanızı ondan sonra karar vermenizi tavsiye ediyorum. İntikam ve aşkın savaşına HOŞGELDİNİZ..

Benim dünyam karanlık,kirli,gizemli ve çözümlenemez evet bu benim dünyam...

Sahi sizin dünyalarınız nasıl ?

Sabah sabah çalan alarmı kapatarak gözlerimi açmaya çalışma sevdam taktire şayen duruyordu gece o kadar geç yatacak ne vardı ?

Gitmezsem olmaz mıydı bi gecede ?
Kafamda ki düşüncelerle gözlerimi aralayıp tavanda ki yansımadan kendime baktım ne kadar dağılmış durumdaydım.

Sahi aynada gördüğüm ben miyim ?

Tavandaki aynada kendimle bakışmam ne kadar sürdü bilmiyorum, yapmam gereken işler beynimi meşgul ederken yataktan toparlanarak belime kadar çıkan geceliğimle kendimi duşa kabine doğru sürükledim.

Ben Efser Neva Talas 24 yaşında Köseoğlu holdingte Halkla ilişkiler departmanında bölüm şefi aynı zamanda üç gece kulübü ortağı ve ailesinden geriye kalan zorla oturmak zorunda bırakıldığı baron masası kurucularından olan kaçarak hayatta kalmaya çalışan kız çocuğu...

Zor olmuyor mu iki işi birden hem gece hem gündüz çalışmak diye sorduğunuzu duyar gibiyim, hayır ben gündüzleri herkesin hayranlık duyduğu, erkeklerin imkansız olarak gördüğü başarılı ve güzeller güzeli Efser Talas; Geceleri kimsenin yüzünü bilmediği sadece adını duyduğu ve üç büyük kulüb olan ''Gece, Riyam ve Ferzin'' 'in ortak patronları Neva Talas..

Benim gecemde gündüzümde iki ayrı kişilik, iki ayrı beden, iki farklı hayat....
Benim hikayem karışık, karanlık, güneşini yaratmaya çalışan kız çocuğunun hikayesi..
İçinde oluşan canını yakarak meydana getirdikleri ateşin içinde oyun oynamaya alışmış, şeker yerine intikamını almayı bekleyen masum kız çocuğu...

Hayat bu kadar basit bir şey işte. Yaptıklarımız, yapmak istediklerimiz, özlediklerimiz, pişman olduklarımız, onardıklarımız, onaramadıklarımız... Hepsi basit, minicik şeylerdi ama ulaşamadıkça, çözemedikçe, yenemedikçe bize kocaman geliyordu. Kitlelerin sevgisi, para,ün, güç... Hiçbiri, hiçbiri bedel olamıyordu, özlemini çektiğimiz o şey her ne idiyse...

Ben kazandıklarımın bedelini kendi dünyamla ödedim, ödüyorum ve ödemeye devam edeceğim.

Başımdan akıp giden suyu izlerken kafamdaki düşüncelerle boğuştuğumu yine farkına varamamıştım ta ki Hevin'in sesini duyunca kendime gelmem gerektiğini anladım.

Son kez durulanıp rafta katlı duran havlulardan rastgele birini alıp bedenime dolayıp çıktım banyodan, çıktığımda odam da sağa sola koşturan Hevin'i görmem ise şaşırtıcı bir durum olmadı.

Hevin benim yardımcım, sağ kolum, sırdaşım, evimin içindeki ses liseden kalan yıllardan beri hep yanımda olan tek aile yagidarım 23 yaşında başarılı bir hemşire olmasına rağmen kendi mesleğini bırakıp yanımda olmak için çabalayan yaşı gelmesine rağmen bir türlü evlenmeyen, erkeklerden nefret eden, koyu bir anaerkil sistem savunucusu, tam bir feminist dünya yaratıcısı.

Benim minik kardeşim...

Onun odada sağa sola dolanmasına gülerek adımlarımı giyinme odama yönelttim.

Çalan telefonumla bir saattir bakıştığım giysi dolabımdan gözlerimi ayırıp elinde telefonumla içeri giren Hevin'e çevirdim bakışlarımı;

''Reha bey arıyor tatlımm sana geç kaldığını söyledim kesin bu sefer kovacak seni'' diyen Hevin'e gülerek dil çıkardım.