epilogue.

6.2K 382 607
                                    

mochipark;

günaydın!

bugün müsait misin, jeonggukie?~


jeonjeongguk;

her an her dakıka musaıtim senın ıcn askm

gunaydınlar

gunler aysınlar

hepsi senin için askm

mochipark;

yaa şapşal TT

offff çok centilmen bir erkeksin

seni çok seviyorum <3


jeonjeongguk;

bnde seni akms

mochipark;

o zaman bekliyorum?


jeonjeongguk;

uc uca geliıom 

/

Jimin, Jeongguk'u beklediği sırada yatağına uzanıp, ufak parmaklarını bilgisiyarının pembe, her tuşu hello kitty karakterleriyle süslenmiş olan klavyesinde gezdirmişti. Meraklı gözleriyle önünden geçip giden yazıları dalgınca izlemiş ve kendini ekrana öylesine kaptırmıştı ki dakikalar hızla geçmiş, Jeongguk'un zili ikinci kere çalıyor oluşunu çok geç duymuştu. 

Aceleyle yatağından kalkarken bilgisayarını düşmemesi için yatağın ortasına doğru açık bir vaziyette ittirmiş ve pofuduk terliklerini ayağına geçirdiği gibi cilalı parkeler üzerinde koşmaya başlamıştı. Merdivenleri ikişer ikişer indi, ve korkulukları düşmemek için sıkıca tuttu. Nihayetinde dubleks evlerinin zemin katına inmeyi güvenle başardığında Jeongguk'u daha fazla bekletmemek adına kapıya doğru hızla adımlamıştı.

Bu sırada Jeongguk, kapının önünde ağaç olmuş bir şekilde bu sıcak havada giymiş olduğu botuyla yerdeki beton çıkıntılarını eşeliyordu. 

Uzamış saçlarını ensesinin biraz yukarısından ufacık bir at kuyruğu yapmış, üstüne de bol, rahat, siyah bir hoodie geçirmişti. onun dışında altına giymiş olduğu, bacaklarını sıkıca saran siyah kot pantolonuyla tamamen gotik bir erkek arkadaş materyaline dönüşmüştü.

Tam tekrardan zile basmak için elini kaldırmışken kapıdan bir anahtar sesi duyulmuş, çok geçmeden aralanmıştı. Jeongguk, sevdiği ufak oğlanın suratını görmesiyle aptal gibi sırıtmaya başlamıştı. Hazırlıksız yakalandığı şey ise Jimin'in kapıyı daha da aralayıp, belini sıkıca bağlamış olduğu, kırmızı saten bornozunun, bembeyaz teniyle mükemmel bir uyum sağlıyor oluşunu Jeongguk'a da göstermek isteyişi olmuştu.

An itibariyle Jeongguk'un gözleri kusursuz manzara karşısında kocaman olmuş ve çenesi neredeyse yere değecek kadar açılmıştı. Jimin, onun bu şoka uğramış ifadesine tatlı tatlı kıkırdamıştı. Jeongguk, güzel sesi duymasıyla beraber gözlerini bu sefer Jimin'in yüzüne çıkarmıştı. 

"Çok-" Jeongguk, seslice yutkundu. Bir anda sudan çıkmış balığa dönmüştü ve eğer yolda görünüşünden ötürü ondan korkan çocuklar onun bu halini görseydi kahkahalara boğulurlardı.

"Güzel miyim?" Jimin, cilveyle harmanladığı Busan aksanı eşliğinde sordu. Kapının eşiğine yaslanmış, ufak elini ağzına götürmüştü. İşaret parmağının tırnağını, gözlerini bugün daha bir yakışıklı görünen Jeongguk'dan ayrımazken dudaklarına sürttü ve sonra hafifçe ısırdı.

blanket kick | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin