AWAKE ⁷ Namjin

8•softly

Bölüm şarkısı: Chen - Beautiful Goodbye

"Namjoon lütfen ye."

"Neden aç aç dans ediyorsun?"

"Üşüme, bu battaniyeyi ört."

Ah kafam!

Uykuyla uyanıklık arasında kendi kendine konuşan Seokjin Hyung'u duyuyordum ama bu tekmeyi beklemiyordum. Kafama tekme atmıştı!

"Hyung!" Bağırdığım an olduğu yerde sıçrayıp yataktan düştü. Bu sefer de üstüme düştü!

"Ah!"

"Namjoon?" Endişeyle yüzüme baktı. Ama karnıma bastırdığı dirseği bana hiç yardımcı olmuyordu. Zorla nefes alıp acı içinde dirseğini işaret ettim. Farkettiği gibi kolunu çekti. Ama bu daha kötü oldu. Çünkü kafası burnuma çarptı!

Acıyla gözlerimi yumdum.

"Hyung! Canıma kastın mı var bugün?" Kapalı gözlerimi açmadan konuştum. Acıdan gözlerim dolmuştu neredeyse. Burnum çok hassas da...

Yüzüme çarpam nefesini hissedince gözlerimi açtım. Şaşkın gözleri yüzümün oldukça yakınındaydı. Çok yakındı. Çok. Yakındı çok. Çok yakın. Çok.

Birazcık panik olmuş olabilirim. Kafamı çevirip hızla üstümden ittim onu. Yanıma düştüğünde derin bir nefes aldım. Bu sefer de karnımın acısını tekrar hissettim. Yattığım yerde doğrulup yanımda yatan Seokjin'e baktım. Kıpkırmızı kulakları ve şiş yüzüyle bana bakıyordu.

"Beni öldüremedin. Üzgün müsün?" diye sordum şakayla karışık. Kafasını iki yana sallayıp toparlandı.

"Aslında sakar olanımız sensin ama bugün bana bulaştı sanırım." dedi zorla gülümseyerek.

"Beraber uyuyunca özelliklerimiz karışmış Hyung." dedim bende gülerek. Tamam canım acımış olabilir ama şu an eğleniyordum.

"B-beraber uyuyunca, evet."

Kapıya kırarcasına vuran bir kişilik yüzünden ikimizin de bakışları kapıya döndü.

Ayağı kalkarken mırıldandım. "Bence kesin Taehyung."

"Oyumu Yoongi'den yana kullanıyorum." dedi o da ayağı kalkarken.

Kapıyı açtığımda Jeongguk'u görünce şaşırdım. Sanırım ikimizin de son seçeneği Jeongguk'du.

"Günaydın Hyung bir ve Hyung iki." Neşeli sesiyle bağırarak odaya girdi. Seokjin Hyung'da bende sorgulayan bakışlar atınca konuştu.

"Akşamdan kalmasınız, başınız ağrıyordur diye ağrı kesici getirdim." Bir şeyler mırıldanarak elindeki ilaçları aldığımızda güldü. "Artık, benden önce çıkış falan yaparsanız beni unutmazsınız, ha?" Abartılı göz kırpışına sesli güldüm.

"Çok kurnazsın Jeon." dedikten sonra yürümeye başladım. Seokjin ve Gguk arkamdan geliyorlardı. Jeongguk'un fısıltısını duydum.

"Hyung, yakınlaşabildiniz mi?" Ardından bir şaplak sesi geldi.

'Yakınlaşabildiniz mi?'

Artık aptal taklidi yapmaktan o kadar yoruldum ki...

^

"Kutlamaya nereye gidiyoruz?"

"Yemeğe gidelim! Seokjin Hyung ısmarlasın." Jeongguk ve Taehyung birlikte plan kurarlarken Seokjin hızla ikisine baktı.

"Ne? Nedenmiş o? Neden ben ödüyorum tüm hesabı?"

"Hyung," elindeki soğuk kahveyi aldığından beri pipeti ağzından çıkarmayan Hoseok mırıldandı. "Çünkü aramızdaki en zengin sensin. Oradan bakınca yemek ısmarlayacak paramız var gibi duruyor muyuz?"