✦BÖLÜM 12: "Eski Defterler"✦

Start from the beginning
                                    

-Seni bir daha görebilecek miyim?" Kuzey, tek kaşını kaldırarak başını ona doğru çevirirken göz temasını bozmadan kemerini bağlıyordu ama sarışın tam da beklediği masmavi gözlerini kaçırmıştı.

Gözlerini kendisine diken o manyak gibi değildi en azından... Cesaret edemiyordu bakmaya.

Bu itaatkarlığı Kuzey'in hoşuna gitti, onun yanına giderken kemerini bağlamış, kayışını pantolona geçirmişti.

-Bilmiyorum." Elinin tersiyle onun seksten sonra kızarmış yanağına dokunarak kendisine bakmasını sağladı. "Ben ne zaman istersem o zaman." Gülümseyerek ona doğru bir adım attı kadın.

-O zaman en kısa zamanda tekrar istemen dileğiyle." Kuzey, dudağının sağ köşesini kıvırıp yeniden dolabına ilerlerken düz bir ses tonuyla komut verir gibi konuştu.

-Aşağı inip dünkü adamıma seni evine bırakmasını söyle." Kafa sallayarak yanından giden kadına en azından bunu yapmak istemişti, çünkü şimdi taksi için para verse onu fahişe konumuna sokmuş olurdu ve ne olursa olsun böyle bir şeyi yapmazdı Kuzey. Sadece dün adını sorduğu zaman kadının oyunbaz şekilde "Ne olmasını istersin?" Sorusuna "Reva" demiş olması bu gerçeği değiştirmezdi.

Karşılıklı olarak birbirini tatmin ettiği hiçbir vücuda o kadar kaba davranmazdı. Evet seks ortasında onu öylece bırakması yanlış geliyordu belki ama Reva yüzünden aksayan programının şimdi başka bir kadınla yeniden aksamasını istemiyordu.

Banyoya geçtiğinde ıslak saçlarını kurulayarak bir şekil verdi ve on dakika sonra kahvaltı masasında Janset'in bakışlarını üzerinde hissetmek zorunda kaldı. Kahvesini eline alırken gazeteden başını hiç kaldırmadan konuştu.

-Söyle." Janset, beklemediği sesle yerinde sıçrayınca bu sefer gözlerini ona çevirdi Kuzey. "Janset. Söyle. Bir şey söyleyeceksin, yüzünden belli." Kadın hevesle arkasını dönüp eline aldığı küçük kavanozu adamın önüne koydu ve Kuzey kavanoza dik dik bakarken açıkladı.

-Reva Hanım geçen yaptığım gül reçelini çok beğenmişti." Reva ismi tüylerini bile diken diken etti sinirden. "Şey görüşüyorsanız ona verir misiniz diyecektim. Ben verirdim efendim, ama biliyorsunuz kulüpler hiç benlik değildir." Janset ve kulüp, tuz ve şeker gibi tezat bir şeydi. Kadın asla o tarz yerlere gitmezdi. Ama Kuzey söylediği şeye güldüğünde bir an kendisi de gülümser gibi olsa da, bu uzun sürmedi.

-Reva'ya? Reçel götüreceğim?" Kadının tebessümü saniyeler içinde kaybolduğunda ne olduğunu anlamadan kavanoz yerde sıçrayacak kadar hırsla parçalandı ve Kuzey yere fırlattığı kavanoz kırıldığı an ayağa kalktı. "Tüh! Kırıldı artık." Janset, bu sesi beklemediği için sıçrayarak gerileyip ellerini refleks olarak kulaklarına götürünce onun bu korkusuna aldırmadan gitmek istedi ama kadının kırpmadığı gözleriyle, titreyen ellerle yerdeki cam kırıntılarına uzandığını görünce ona engel olmak için önüne geçti. "Siktir." diye mırıldandı ve Janset'in kollarını tuttu. "Kusura bakma. Sen dokunma ben hallederim. Tamam mı? Gel hadi, masaya geç."

Kadını tam karşısındaki sandalyeye oturttuğunda şaşırmadan edemedi Janset. Kuzey ve öfkesinin hemen ardından gelen nezaket? Buna sık rastlanmazdı işte. Kirpiklerini kırpıştırarak sandalyeye otursa da konuşmadan edemedi.

-Ku..Kuzey Bey, ben hallederdim. Siz dokunmasaydınız hiç." Kafasını sağa sola sallarken iri cam kırıklarını yavaşça reçelin içinden aldı adam.

-Benim yüzümden elin kesilsin istemiyorum Janset. Kahvaltını yap." Birkaç camı üst üste koyduğunda işaret parmağı hafifçe kesilse de aldırmadan ilerledi ve çöp kutusuna attı.

✦ PUSULA ✦Where stories live. Discover now