Lina(Giriş)

161 25 177
                                    

Sevgili Okurlarım;

Taze bir kurgu ile karşınızdayım, umarım beğenirsiniz.

Başladığınız Tarihi şuraya bıraka bilirsiniz, iyi okumalar dilerim.:)

* * *

Ben çocukken o kadar sessiz ağlardım ki bazen kendim bile fark etmezdim ağladığımı, çoğu zaman gölgelere saklanırdım...

İnsanların içine çıkınca da hep şirin... O başı okşanmak istenen, sevimli kız olurdum. Ben hep kendimi nasıl sevdire bileceğimi düşündüm, hiç kimsen yoksa kendini sevdirmek zorundasındır.

Babalarını şikayet eden kızları can kulağıyla dinlerdim hep.

Benim kavga edecek bir babam olmadı. Bana bağırıp çağıracak, sonra da pişman olduğunda gelip ne diyeceğini bilemeyecek bir babam olmadı.

Giydiklerime karışan bir babam olmadı. Okuduğum kitapları, seyrettiğim filmleri, dinlediğim müzikleri gizlice kontrol eden bir babam olmadı.

Eve beş dakika geç kaldığım da başıma bir iş gelebileceğini düşünen bir babam olmadı. Erkek arkadaşımın olduğunu öğrendiğinde, dünyası başına yıkılan bir babam olmadı.

Çevremin beni kötü yola düşürmeye çalışan adamlarla dolu olduğunu düşünen bir babam olmadı.

Bütün kızların vardı kavgalı olduğu bir babası ve hepsi bütün o kavgalardan sora dönüp dolaşıp yine barışmışlardı babalarıyla, birbirlerini anlamış, her şeyi affetmiş, eski günlere dönmüşlerdi...

Çünkü bir kızın kalbi her zaman babasına aitti, babanın kalbide kızına...

Benim hiç kalbim olmadı.

Her kızın Babasını daha çok sevdiği Aşikar, ben babamın kızıydım, onu daha çok özlerdim, daha çok severdim.

İnsan hiç ölü birinin Tekrardan Yaşamasını ister miydi?

Ben hep bunu isterdim. Küçükken Annem bana duâ edersen duân bir gün mutlaka kabul olur demişti. Ben hep duâmda Babamın gelmesini istedim çünkü benim babam başkaydı, Annem yokken o vardı ama şimdi o da yok, belkide bir gün babam gelecek, ben buna inanıyorum ve umut ediyorum, umudun bitterse hayata bitter, ben umudumu bittirmek istemiyorum.

İçimdekileri bir nebzede olsa boş bir sayfaya doldurmak beni biraz daha hayata karşı umutlandırıyordu.

Bu benim hikayemdi bu Lina'nın hikayesiydi. Peri kızları masalın sonunda mutlu olurlardı, istediklerine kavuşurlardı, ben bir peri kızı değildim ama babamın kalbindeki peri kızıydım, babam öldükten sora kalbi de durdu ve peri kızı da öldü.

Ben Lina Avcıoğlu resmi olarak babamın soy ismini taşımaya bilirdim ama ben buydum ben Lina Avcıoğlu'ydum.

Beni yetimhaneden alıp, öz kızı değilim diye beni sevmeyen bir Adamın soy ismi ile bilinmek istemiyordum, belki de Annemi bundan dolayı çok özlemiyordum.

Anne sevgisini, özlemini birazcık bile olsa Sevilay Annemden bilmiştim o beni çok seviyordu, O beni doğurmamıştı Ama büyütmüştü.

Annelik Doğurmak değildi, Annelik hem doğurup hem de büyütmekti, Benim Annemin Ömrü yetmedi.

Mustafa Amca benim küçüklüğümden bu yana Sadece Amcam olmuştu, Babamın yerini kimse dolduramamıştı, babam bana sen büyüyünce karşına biri çıkar, onu seversin demişti.

Ben büyüdüm Ama sadece içimde ki ilk aşk babama ait oldu.

Ben Lina Avcıoğlu 22 yaşındayım, kendi hikayemi sizlere yazıyorum, bir gün elinizde kitabım olursa ve okursanız, her sayfasında şunu Aklınızdan geçirin...

"Bu hikayede kimse masum değildi, tek masum olanlar, hikayemi okuyanlardı."


                               * * *

Alta ki yıldızı parlatır mısınız... :)

Her Cuma bir bölüm paylaşacağım.

Mutlu kalın. :)

LİNAWhere stories live. Discover now