1.BÖLÜM: "Farkında Olmadıklarımız."

1.7K 639 2.2K
                                    

Merhaba Savaşçılarım!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba Savaşçılarım!

Bu hikayede yanımda olan, kendisini belli etmese bile bizimle yola devam edecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum. Umarım birlikte bu Savaşçı ruhların yanında oluruz!

Sizi seviyorum, keyifle okuyun!

Buraya başlama tarihinizi bırakın lütfen güzel ailem /01/09/2020

Bölüm şarkısı : Yüksek Sadakat- Döneceksin Diye Söz Ver

🍁

BÖLÜM 1: "Farkında Olmadıklarımız."

Yaşadığım acıları, yaşatmadan ölmelerine izin vermeyecektim.

Aynada kendimi süzüyordum
tahmini bir beş dakikadır, lakin bu süzme olayı güzelliğime odaklanmamdan dolayı değil, yaşadığım süreci düşündüğümdendi.

Yıllardır süre gelen bir arkadaşlığım ve sevdiğim birisi vardı hayatımda. Belki bir ailem yoktu ama ailem yerine koyduğum çok sevdiğim iki insan vardı ve yanımdaydılar. Zamanın bu kadar hızlı geçmesi beni bazen şaşırtmıyor değildi. Daha dün gibi hatırlıyordum lise yıllarımı, yaptığımız çılgınlıkları, İstanbul'a gelişimizi, çektiğimiz zorlukları, yaşadığımız kötü olayları ve huzura erişip sorunsuz geçirdiğimiz yılları...

Peki hayat bizim için bir şeyler planlıyor muydu? Bu kadar sorunsuz geçen yılların hıncını bizden çıkartacak mıydı? Size bu kadar mutluluk yeter dedikten sonra, bizim için hazırladığı renkli, çiçekli yolları bir anda cehenneme çevirecek miydi?

Bir kitapta şöyle bir yazı görmüştüm; "Çok gülen insanlar bir zaman sonra ağlamayı unuturlar ve gün geldiğinde hıçkırıkları boğazını bir el gibi sarıp, sessizce öldürür o kişileri." Peki hayatımın mükemmel olduğunu ve olacağını düşünen ben nelerle karşılaşacaktım?

"Ya güzelim hadi biraz hızlı ol, ayıp olacak zaten geç kaldık." diye söylenen Emre'nin sesini duymamla çantamı hızlıca koluma takıp odamdan çıktım ve salonda beni bekleyen sevgilimin yanına doğru ilerledim.

"Yahu Emre biraz abartmıyor musun hayatım? Bu insan bizim canımız olmuş, ayıp olan nedir yani sanki uzaktan akrabamız." diye söylenip Emre'yi elinden tutup kaldırdım ve kapının yanındaki anahtarlıktan anahtarı aldıktan sonra evden çıktım. Emre de evden çıktıktan sonra kapıyı kilitleyip arabaya doğru ilerledim.

Bugün yakın arkadaşım Beril'in hazırladığı pikniğe gidecektik. Kendisi birkaç gün sonra Ankara'ya dönecekti ve birlikte zaman geçirmek istiyorduk. Ankara'ya gidecek olmasını düşündükçe yüreğime bir hüzün çöküyor, tüm enerjim emiliyordu sanki. O kadar seviyordum ki onu, tek dostum, kardeş bildiğim çocukluk arkadaşımdı. Onsuz ne yapardım bilmiyordum çünkü bana dostluğu, kan bağı olmadan kardeş olmayı öğretmişti.

İHANETİN GÖLGESİNDEKİLER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin