ZORLUKLAR.

159 16 0
                                    

YENİ BÖLÜM:

Yataktan yavaşca doğruldum. Ev sezsizdi. Korku filimlerinde olduğu gibiydi şuan aklımın içi. Sabah gözlerini açan genç kızın öğleye doğru evde tek kaldığı ve sonrada yıllarca tek başına yaşadığı gibi. Biliyorum aslında çok saçmaydı, fakat birden aklım böyle şeylerle dolmuştu. Anılı uyandırmak istemeden evden çıkmak istemiştim. Kendi evime dönmek. Saçmaydı, ne demek kendi evim? Sadece acı çektiğim ev. Dünkü kıyafetler üzerimdeydi. Yataktan çıktığım, kapıya gittim. Anıl kesinlikle uyuyordu. Onu uyandırmadan evden çıkmak istedim. Aşağı indiğimde kimse yoktu. Kısa bir oh çektikten sonra hemen masanın üzerinde duran kalemi alıp buzdolabındaki küçük not kağıtlarına "Herşey için teşekkürler..." yazdım ve evden çıktım. Bilmediğim hiç görmediyim yollardan yüremeye başladım. Cebimde beş para yok. Telefonum? Arıycak kimsem yoktu. Ana caddeye çıkana kadar yürüdüm,yürüdüm yürüdüm... Yorgunluktan ayaklarım hiç olmadığı kadar üzgün ağlıyolardı
En sonunda telefonumu çıkarıp, okadar zorlanarak elim rehberden "babam" kelimesini bulup aramakla yetindi. Telefonda bambaşka bir insan vardı. Sesi bana çok uzaktı. Endişeli bir sesmi?
Bu durumda benim için endişelenmişmiydi? Mutlulukmu? Üzgünlükmü? Karar veremiyordum.
"Kızım. Nerdesin söyle gelip alıyım seni. Çok merak ettik. Telefonlarınıda açmadın." Şuanda rüya olmalıydı yaşadıklarım saçma bir rüya.
"Baba? B-bu senmisin?" Sesim ürkek ve titreyen bir sesti. Hala inanamıyordum. Belkide korktular ve artık bana zarar verceklerdi.
Babama uzatmadan nerde olduğumu tarif ettim. 1 saat bekledim kimse ama kimse gelmedi. Telefonun kilit ekranını açıp kapatırken hava kararmaya başlamıştı. Kandırılmışmıydım. Benimle alaymı etmişti? Telefonum çalmaya başlayınca ekranda "babam" yazısını gördüm. Hemen açtım ve nerde olduğumu sordu. Tekrar anlattım. Tekrar saatlerce bekledim. Hava kararmıştı. Buz gibi olmuştum. Oturduğum yerde kendimi toparladım. Gece kararmıştı. Uzaktan gelen arabanın farı yüzüme tam olarak çarpıyordu. Gözlerimi kısarak ayağı kalktım. Arabadan inen kişinim babam olduğunu gördüm. Öyle bir mutluluktuki bu üvey olsa bile içim ısınmıştı. Kollarımı açarak ona koştum. Sımsıkı sarılmıştım. Öyle tuhaf bir histiki ilk defa birbirimize sarılıyorduk. İçim ısınmıştı. Saçlarımı ilk defa okşayan ve ilk defa beni öpen bir baba. Bu duygu, kesinlikle muhteşemdi. Yüzümü iki elinin arasına aldı. "İyimisin" dedi tekrar sarılarak. Başımı salladım. Şuan zaman dursa nolurdu? Şimdi anlıyorum okuldaki kızların böyle şımarık olduğunu. Bir baba sevgisi kızının başının herzaman dik durmasını sağlar. Şimdi biliyorum ki, ne olursa olsun başım asla eğilmiyecek.
Arabaya bindiğimizde yüzüm gülümsüyor kalbim hızlınıyordu. Annemin nerde olduğunu sordum. Babamın birden gözleri doldu. Nolduğunu anlamadım. Yüzümdeki gülümseme birden soldu. Gözlerimi babama kilitledim. Neolduğunu anlamak istiyordum. "Kızım benim." Dedi. Bu sesi okadar içlikten geldiğini anlayabilmiştim. Ellini dizime koydu. Hiçbir şey anlayamıyordum.
Eve geldiğimizde içeri girdik. Annem yine yoktu. Tekrar sordum. Yine gözleri doldu. Koltuğa oturduk. Ellerimi tuttu. Gözlerini gözlerimi kitledi. Kötü birşey olmuştu. Bu sezsizlik,bu sevgi. "Bak kızım. Hayatım boyunca sana yaptığım şeyler için okadar pişmanım ki. Ne kadar aptal bir babayım değilmi? Hayatım boyunca sana baba sevgisi gösteremedim. Hep bir kötülük yaptım sana. Hayatını berbat ettim,seni mutlu edemedim. Beni sevmiyosun biliyorum. Çok haklısın. Annende okadar pişmandıkı. Ölmeden önce okadar pişman olduki sana yaşattıklarımızdan. Senin ismini sayıklıyarak öldü. Dün gece birden fenalıştı ve hastanede hayatını kaybetti. Seni merak ediyorduk. Heryerde aradık bulamadık. Bende gidiyorum kızım. Bu evde burda yaşayamam. Bütün hisselerim üzerine kalacak. Bu evde artık sana ait. Beni ve anneni affedebilicekmisin.?" Boğazım yanmaya başlamış gözlerimden tek tek damlayan göz yaşları. Okadar sıkı sarılmıştı ki babama hiç bırakmak istememiştim. "Baba gitme bırakma beni, ben sensiz yapamam baba. Affettim tabiki. Ben hiç sana kızmamıştım. Annem.... ona son bir kez sarılmak için dünyaları verirdim. Mekanı cennet olsun. Nurlar içinde yatsın. Onu çok seviyorum. Hayatımın en değerli insanları sizsiniz. Gitme baba bırakma beni, bu koskoca şehir, bı ev, bu eşyalar bana çok büyük babacım. Sana hiçbir zaman kızmadım. Bırakma beni." Ellerimi babama sımsıkı sarmıştım. Göz yaşlarım hızlı akıyordu. Annem benim. Onların bana yaşattıklarını unutmuştum. Babamın beni bırakmasını istemiyorum. Ben bu şehrin minnacık bir parçasıyım. Yalnız başıma yapamam.
Babamın ağladığını hissedebiliyordum. Ondan ayrılıp yüzüne baktım. Kırgınlık ve paramparçaydı. "Lütfen baba." Dedim paramparça bir sesle.
"Yapamam kızım. Bana asla kızma. Seni çok seviyorum." Ayağa kalktı. Son bir defa baktı arkasına. Sanki bir daha hiçbir şekilde görüşmiyecek gibi. "Bırakma babam,sen beni dövsende ssvsende sevmesende babamsın, yalnız bırakma bu kızını." Titreyen sesimle daha fazla konuşamadan. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Babam yanıma geldi, elleriyle göz yaşlarımı sildi. " sen benim kızımsın. Asla üzülme. Seni bırakmıyacağım kızım. Bir süreliğine gidiyorum. Seni çok seviyorum. Ağlama benim güçlü kızım." Bu sözleri tam kalbime işlemiş ona karşı hiçbir nefret hissetmiyordum artık. Tekrar sarıldım babama. Ayrıldık odasına girdi. Duvarda duran asılan annemin resmini aldım. Odama girip resme bakarak ağlamaya başladım. Annem benim. Seviyorum annecim seni. Bana yaptığın yada belkide hakkettim annem. Sakın üzülme annem seni çok seviyorum. Beni büyüttüğün için teşekkürederim. İyiki varsın. Sen ve babam herzaman kalbimdesiniz annem. Senin için ayaktayım annem. Herzaman yanımda olduğunuzu hissedicem.
Kapı sesi duyduğumda hemen dışarı koştum. Dış kapının camından baktım. Babam bavulunu almış. Eve bakıyordu. Gözyaşlarım hiç durmadan damlıyordu. Kapıyı açtım. Bu sevgi birden doğan bir sevgiydi. Bana yaşattıklarına rağmen okadar çok seviyorum onu. "Babam, gitme babam. Bırakma beni." Koşarak tekrar sarıldım ona. Hiç bırakmıycakmış gibi sarıldı bana. "Üzgünüm, kızım." Dedi. Ayrıldık arabasına bindi ve gitti. Arkasından bağırdım. "Babaa bırakma benii." Diye bağırdım tüm nefesimle. Yetmiyor gücüm. Eve girdim. Koltuğa oturdum. Göz yaşlarım hiç dinmemişti. Kapı çaldığında kalbimin yerinden ayrıldığını fark ederek koştum. Göz yaşlarımı sildim.
Kapıya yaklaştım ve yavaş yavaş açtım...

Bölüm sonu.
Teşekkürler.☺☺

KARANLIKTAN AYDINLIĞA (yenileniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin