14. TERAZİ VE ÜÇ KÜRE

30.9K 2.2K 4.1K
                                    

BÖLÜM 14 | TERAZİ VE ÜÇ KÜRE

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BÖLÜM 14 | TERAZİ VE ÜÇ KÜRE

Hurst Like Hell - Fleurie

Japanese Spring -  Vindu

Muse - Cliffe

Bathroom Dance - Hildur Guònadottir

 Defeated Clown - Hildur Guònadottir

Unstoppable - Sia

  

Bir insanın yapamayacağı çok az şey vardır ve yapamayacaklarının sayısı, zaman ve şartların durumuyla ters orantılı olarak gittikçe azalır. Bir insan, bir insana can verebileceği gibi, bir insanın canını da alabilir. Elleriyle dikerek koca bir orman yapabileceği gibi, tüm bitkileri tek tek kurutabilir de. Ve tüm bunları yaparken aklından ne geçirdiğini bilemezsiniz.

İster iyi ister kötü olsun, her eylemin arkasında güçlü bir motivasyon ve her insanın kendine özgü bir motivasyon kaynağı vardır. Kimi insanı para motive eder, kimini başarı, kimini bir güzel söz, kimini aşağılanma, kimini hor görülmek ya da acı çekmek. Her insan ne kadar farklıysa birbirinden, motive kaynakları da o denli değişiklik gösterir. Motivasyon da yapılan eyleme göre değişir ve tüm bunlar aklıyla birleştiğinde, insanı komplike bir canlı hâline getirir. Bu yüzden insanların menfaatlerini, gerçekten ne istediklerini veya neyi istemediklerini bilmek pek mümkün değildir. Hatta öyle ki, bazen insan kendisinin de neler yapacağını yaşamadan bilemez.

Seçim yapmak zorunda kalmamış olmak bir insanı iyi yapmaya yetmez, tıpkı kötü şartlara maruz kalmış olmanın kötü biri olmaya bir bahane olamayacağı gibi.

Yaşadıklarım ve yaptıklarım kendi kimliğimi oluştururken, aynı zamanda bir karakter ördü ruhumun üzerine. Yaşam şartları ve yaptığım seçimlerle insanlara kolay güvenmeyen, kendisinden başka dayanak görmeyen biri hâline geldim ve insanlar alışkanlıklarından bir çırpıda kurtulamazlar.

Savcı karşımda durmuş, aslında peşimde olmadığını itiraf ederken ona inandığımı söyleyemezdim. İhanet kavramı alışık olduğum bir kavramdı, zira tüm yaptıklarım, insanlığa yapılmış, yapılan ve yapılacak olan ihanetlere açılmış bir savaştı. Fakat destekçi kavramına yabancı sayılırdım, yirmi sekiz yıllık hayatım boyunca pek destekçim olmamıştı.

İhanet, bir şahsa veya olguya karşı yapılan bir eylem olduğundan, her ihanet karşı taraf için bir müjde de taşırdı. Şu durumda savcının söyledikleri doğruysa şayet, mesleğine karşı bir ihanet taşıdığı gibi, benim için de bir müjde taşıyor sayılırdı.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordum büyük bir ciddiyetle.

Peşimde olanın kendisi olmadığını söylüyor olsa da bu işi para için yapıyor olabilirdi. Açıkçası durum buysa şaşırmazdım bile, ona rüşvet vermem karşılığında bana göz yumabileceğinin teklifi bile beklediğim bir şey olurdu. Bu türden bir şey teklif etmesi, benim destekçim olduğunu söylemesinden daha olasıydı. Para ve mevki için ailesini ve en yakın dostlarını gözden çıkaran insanlar görmüştüm. Beni şaşırtabilecek çok az şey vardı bu dünyada; insanlardan her şeyi beklerdim.

KUZGUNWhere stories live. Discover now