6

224 45 5
                                    

Aslı'dan;

Yatakta dönerken başım sızlayınca kendime kızıp kafamı yastığa gömdüm. Çok bitkin hissediyordum.

Bir anda aklıma dün akşam gelince hızla yerimden doğrulup acıyla inledim. Nerede olduğumu bilmiyordum ve yatak o kadar rahattı ki tehlikede olsam bile bunu yeterince iyi örtpas ediyordu.

Dağınık saçlarımı geri itip yorgunca yataktan kalktım. Oda düz olsa da yastığın deseni erkek çocuk odasını andırıyordu. Elimle başıma baskı yaparken çantamı etrafta aradığımda bulamadım.

"Hassiktir." Kaçırılmış mıydım? Allah'ım altı üstü yalan söyleyip sarhoş oldum diye niye böyle oldu şimdi?

Esil'in nerede olduğunu merak ederken gözlerim hızla açılmıştı. "Kızı da mahvettim." Eş zamanlı olarak kapının kulpunu aşağı indirmeye çalışıp başarısız oldum.

Panikle odada dönerken yatağın üzerindeki ceketi hızla elime alıp kimin olduğunu çözmeye çalıştım. Dün gece üniversiteden ve stüdyodan bir sürü insan vardı. Ama hiçbirisinde bunu gördüğümü hatırlamıyordum.

Sakin olmak için derin nefes alıp kapıyı yavaşça açmaya çalıştım. Kahretsin, kilitliydi. Kalbim ağzımda atarken etrafta kesici bir alet ya da ona benzer bir şey var mı diye baktım. Şansıma küsmeliyim ki filimlerdeki gibi hoş bir rastlantı olmamıştı. Çünkü bu oda otoban kadar boştu.

Kafamı sallayıp cesaretle "Gelişine çakacağım artık."diye kendimi tembihledim. İçimden bildiğim bütün duaları ederek hızla kapıya vurdum. "Açın kapıyı."

Kimseden ses gelmeyince hızımı artırıp ardarda birçok kez kapıyı şamarlayıp "Hey kime diyorum, baksanıza!"diye bağırdım. Her geçen saniye panikle sesim artsa da gelen giden olmamıştı bir süre.

Birkaç dakika sonra koşar adımların sesini kulağımda duyunca kulağımı yaslayıp "Açın kapıyı."dedim ve dinlemeye başladım.

Uykulu bir ses "Aslı niye bağırıyorsun?" diye sorunca kim olduğunu çıkaramayıp "Kimsin sen be?" diye bağırdım. Başım zonkluyordu ve gözlerim uykusuzluktan çökmüştü.

"Sessiz ol. Hasta ettin beni. Açsana kapıyı."

Sinirle göz devirip "Kilitli kapı. Eşkıya mısınız?" diye tısladım.

Zannımca yeni biri daha kapıya yaklaşmıştı. Kısıkca "Ne bu ses?"diye soran kızın sesi bir yerden tanıdık gelse de çıkaramayıp açıklama yapmasını bekledim.

"Aslı ben Esil." Esil kendini tanıtınca rahatlayarak nefesimi üfleyip "Beni niye kilitlediniz?" diye sordum. Ve kapıya sırtımı yaslayarak yere oturdum.

"Ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Sen kilitlemişsindir belki."

Kafamı iki yana sallayıp "Bu tarafta değil anahtar." dediğimde Yiğit aklına bir şey gelmiş gibi "Tabii ya. Abim seni yukarı taşıdı."diye söylendi. Beni o katı teneke mi buraya getirmişti? Yan gözle cekete bakınca az çok bir şeyler hatırlatmaya başlamıştım.

Sinirle yerimden kalktığımda anlımı kapının kulpuna çarpıp acıyla inledim. Kafamı tutarak "Niye kilitledi o zaman?" diye sordum. Aynı zamanda kafama baskı yaparak yere baktığımda anahtarı görünce ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Diğer taraftan bir süre ses gelmeyince bu yaygarayı boşuna çıkardığımı belli etmemeye çalışarak "Ben kilitlemişimdir belki. Siz gidin ben etrafa bakarım."dedim.

İkisi onaylayıp gidince yerdeki anahtarı alıp kapıyı açtım ve aralıktan kafamı uzatıp dışarı baktım.

Neden kilitlemişti ki? Hem kilitleyip nasıl dışarı çıkmıştı? Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar yatağa döndüm. Lavaboyu direkt bulmuştum çünkü odanın içindeydi.

DİVANE (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin