25 September (Fri) / 11.42 PM

1.1K 236 231
                                    

"Loueh!" diye seslendi Harry yattığı yerden. Çoktan yatağa girmiş, uyku pozisyonunu almıştı bile. "Gel artık, uyuyalım."

"Geldim bebeğim." dedi Louis, ışıkları tek tek kapatmıştı. Artık sadece yatak odasındaki iki gece lambası etrafı aydınlatıyordu.

Örtüyü kaldırıp yatağa girdi, Harry'ye doğru yaklaştı. "Çok özledim bugün seni, okulda çok görüşemedik."

"Ben de seni özledim." dedi Harry. Ellerini onun yanaklarına koyup onu kendine doğru çekti ve dudaklarının üstüne ufak bir öpücük bıraktı. "Birazcık da olsa ayrı kalmaya hiç tahammül edemiyoruz."

"Çok seviyorum, ne yapayım?" deyip onu öptü Louis. "Birlikte vakit geçirdikçe daha çok seviyorum, sevdikçe daha çok vakit geçirmek istiyorum. Sonsuz bir döngü."

Harry kıkırdadı, dudaklarını onunkilere bastırdı. Louis onun geri çekilmesine izin vermeyip bunu gerçek bir öpüşmeye çevirdiğinde ise hiç itiraz etmeden kendini ona teslim etti. Dudaklarını araladı, gözlerini kapattı ve baş parmaklarıyla onun yanaklarını okşadı.

Biraz sonra Louis nefes alabilmek için hafifçe geri çekildi. Bir kolundan destek alarak onun yüzüne eğilmişti. Diğer eliyle ise Harry'nin güzel saçlarını düzeltti. "Ben bugün çok basit bir sihirbazlık numarası öğrendim, biliyor musun?"

"Cidden mi? Göstersene!"

"Hemen göstereyim." Louis yavaşça elini onun kulağına doğru götürdü, "Kulağının arkasında ne var?" deyip elini tekrar öne getirdi ve avucundaki bozuk parayı gösterdi. "Oops, paraymış!"

"Louis, bu gelmiş geçmiş en basit numara! Parayı parmaklarının arasına saklarsın ve-"

"Tamam, tekrar yapalım." Elini iyice açıp parmaklarının arasında bir şey olmadığını kanıtladıktan sonra yine onun kulağının arkasından bir bozukluk çıkardı. "Bak, yine yaptım!"

Harry ona bakıp onaylamazca başını iki yana sallarken Louis aynı numarayı birkaç kere daha tekrarladı, her seferinde de eline geçen bozuk parayı onun göbeğinin üstüne koydu. Karnında üst üste yığılmış bozuk paraları gören Harry "Nasıl yaptın bunu?" diye sordu. Parmaklarının arasına saklayamayacağı kadar çok bozuk para vardı.

"Kulağının arkasında kumbara var, bebeğim." deyip gülerken bir bozukluk daha çıkardı Louis. "Bu şekilde zengin olabiliriz, gördün mü?"

Harry yüzündeki sırıtmaya engel olamadan "Ciddiyim, nasıl yapıyorsun?" diye sordu.

Louis bu sefer onun kulağının arkasından bozuk para değil, yüzük çıkardı ve yüzüğü Harry'nin görebileceği şekilde tuttu. "Benimle evlenirsen, nasıl yaptığımı anlatırım."

"Louis... Bu konuyu dün konuştuk."

"Evet."

"Yani evlilik konusundaki düşüncemi biliyorsun."

"Biliyorum ama bu tekrar tekrar sormama engel değil."

Harry güldü, yüzüne yayılan kocaman gülümsemeyle ona baktı. "Seni çok seviyorum, Louis. Bir gün evlenirsem, evleneceğim kişinin senden başkası olması ihtimalini düşünemiyorum bile. Ama bana zaman ver, lütfen."

"Sana zaman verirsem evlenebilir miyiz?"

"Muhtemelen evet."

Louis elindeki yüzüğü komodine koyarken "Tamam o zaman." dedi. Harry'nin karnındaki bozuklukları da toplayıp yüzüğün yanına bıraktı ve gece lambalarını kapattı. "Sana zaman vereceğim."

"Teşekkür ederim." dedi Harry. Kollarını ona sardı, başını onun göğsüne koyup gözlerini kapattı. "İyi geceler Lou."

Louis "İyi geceler bebeğim." dedi. Harry'ye verdiği zaman yaklaşık yirmi dört saatti. Yirmi dört saat sonra yeniden teklif edebilmek için gözlerini kapattı ve kendini uykunun kollarına bıraktı.

MARRY MEWhere stories live. Discover now