6-

18 1 0
                                    

Anahtarı kilide sokmayı çok seviyorum. Kapı açıldıktan sonra sol tarafta Pavlov'u bulmayı da...

Benim güzel Pavlov'um. Evimi çok seviyorum. Dışarıyı da çok seviyorum. Zaten ben bir garibim her şeyi seviyorum. Nasıl anlatsam.

Yalnızlık bana kalırsa dünyanın en şahane şeyi, istediğin her şeyi yapabiliyorsun. Kafanı dinliyorsun. Yalnızken yaptığın koşu, bisiklet sürme,,müzik dinleme hatta onları geçtim duş bile tapılacak aktiveteler bence. İnsanı canlı tutuyor. Kendini seviyor.

Arkadaşlarımı çok seviyorum. Onlarla geçirdiğim zaman paha biçilemez. Attığım kahkahalar o kadar gerçek ki. Ailem artık onlar bir nevi. Arkadaş çevrem değişiyor ama hepsi de tarif edilemez duygular yaşatıyor bana. Konsere gidelim mesela beraber. Sarhoş olalım beraber. A kişisi sevgilisinden ayrılsın, atlatalım hep beraber. B kişisi bir kız tavlasın, gülelim hep beraber.

Ama bazen nasıl da boğucu geliyor tüm bunlar. Nasıl boğuluyorum kalabalıktan. Bir sürü insandan. Ay diyorum, hemen gitsinler çevremden. Küfrediyorum çok ama içimden. Bilemedim ne dediğimi diyebilir miyim,sakıncalı olabilir. Her neyse. İşte yalnızlığıma gömülüyorum. Sonra da kimse aramasın istiyorum. Sonra hakikaten kimse aramıyor. Bir üzülüyorum,iyice yalnızlık triplerine giriyorum. Ölüyorum yanızlıktan. Kendimi abuk subuk testlere yöneltiyorum. Bana enerji vermesi gereken şarkılar yerine melankolik ötesi kalpkırıcı şarkılar dinliyorum. Sanki aldatılmışım,sevgilim beni terketmiş, ailemden biriyle sonsuza kadar bağımı koparmışım... gibi. Oysa yok öyle bir şey. Çalışıyorum ya ben. Bir haftasonum var. İnsan 2 gün içinde bu kadar yalnız hissedebilir mi? En kötü dün biriyle görüşmüş oluyorum. Ay böyle bir dengesizim ben işte. Ruhum bir garip. Maymun iştahli mı yoksa acıların çocuğu mu ben anlamadım.

Hiç unutmam bir seferinde yine yalnızım yalnızım diye gezerken (ki en yalnız anımda Pavlov yanımda,bebeğim benim. Haydi onu geçtim bir de Melis var. Allah'ından kork behey utanmaz!!!!)bir teste denk geldim. Daha doğrusu test beni buldu. Televizyon izliyordum. Okan var,3 yıl önceki programı, adını hatırlamıyorum şimdi. Adam bir ara bütün kanalları gezdi sanırım. Hayır,üstüne üstlük her seferinde başarılı,güncel ve laf sokan cinsinden bir isim koydu. Tabii bu başarılı isim koyma merasimi o zamana özeldi, şimdi hatırlamıyorum programın adını. Her neyse. Bir tane program yapıyor Okan(tanımadın mı?! Aman, bizim Bayülgen canım.). Konusu: 'yalnızlık.'

'hah 'dedim. Evrenin yine bana çalışmadığı zamanlardayız ama üzerime alındım bu programı. İşte program devam ediyor. En çok Okan konuşuyor, bilgili konuklar sırayla lafa giriyor. Bu insanlar akademik kariyerleri olan insanlar. Dolayısıyla polemik derdinde değiller. Arada deniliyor ki konuyla ilişkili olanlar arasın,paylaşımda bulunsun. Telefon yanıbaşımda... Tabi ki aramadım ya. Bunalımın tamamen manevi kaynaklı. Faturayı görüp bir maddi bunalım eklemeyelim boşuna. Her neyse,efenim. Kadının biri bağlandı programa. Çok yalnız olduğunu, en yakın arkadaşının annesi olduğunu(''aman Allah'ım benim çok yakın bir arkadaşım bile yok. Bir tek Pavlov var o da derdini anlatmıyor sadece beni dinliyor. Hem yalnız hem bencilim yahu ben!! '' diyerek depresyonuma yeni bir boyut kazandırdım.) ve geçtiğimiz ay bir kızla tanıştığını söyledi. Kızın da en yakın arkadaşı annesi, bu zamana kadar doğru düzgün kimsesi olmamış. Kimseyle konuşamamaktan dertli olduğunu söylüyor ona. Açıldığı ilk insan telefondaki hanımefendi. 2 hafta önce bu kız annesini kaybediyor ve 2 gün içinde intihar ediyor. Üzüldüm ve beynimden vurulmuşa döndüm. Ben hiç bu kadarını beklemiyordum zira. Sonra kadın kendisini bu arkadaşına çok benzettiğini ve sonunun öyle olmasından endişe ettiğini söyledi. Konuklar biraz konuştu, Okan biraz konuştu. Sonra da Okan elinde internetten derlenmiş soruların olduğu bir test olduğunu söyledi. Kadın testin yapılabileceğini söyledi,konuklar da katılacaklarını söyledi; Okan bilmese de ben de kağıdımı kalemmmimi aldım,teste katılabileceğimi belli ettim. Test 10 sorudan oluşuyor ve cevaplara göre puanlama sistemi var. Sonuçta ben 37 puan aldım. Meğersem;20 puan altı normal,20-30 yalnızlık çekiyor ve 30 üstü ölüyor yalnızlıktan,tedaviye ihtiyacı var , imiş. Telefonla bağlanan ben sorunluyum kadını bile 29 ya da 28 almışken ben 37 almıştım. Şiddetli depresyondaydım,tedavi görmeliydim belki de kliniğe yatmalıydım.

Sonra bir silkelendim. Dizimin dibindeki Pavlov'a baktım. Ardından sevgilisinde kalan Melis'in odasının açık kapısına... sonra tekrar Pavlov'a baktım ve dışarı çıktık beraber. Ne oldu bilmiyorum ama geri döndüğümde depresyonum ortadan kalktı ve o gece Pavlov'la uyuduk mışıl mışıl.

PAVLOV'UN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin