5- "Oyy Dövülürmüşte"

9.6K 611 42
                                    

Multi beni gerçekten üzdü :( Görülme ve vote arasındaki fark çok. İyi okumalar :)
***

Yanına yaklaşıp ne yapıcağımı düşündüm. Sçmlmyn tbk çrb ypcm. Mutfak, Amerikan Mutfak olduğu için mutfağı görüp içeri girdim. Dolapları karıştırıp gördüğüm ilk hazır çorbayı alıp bir tane de tencere çıkarttım ocağa koyup çorbayı yaptım. Başka zaman olsa yapamam annem görse gözleri dolar lan. Bi tane kaseye çorbayı koydum gözüme kestirdiğim tepsiye koyup kaşık aldım. İçeri girip sehpaya oturdum tepsiyi bacağıma koydum.

Kaşığa çorba alıp Buğra'nın ağzına soktum. Yani bildiğimiz soktum sjsjjs. Buğra yerinden sıçrayıp "Noluyoz lan" dedi.

Elimdeki kaşık hala Buğra'nın ağzındayken gülmeye başladım. Hayır gülmüyordum. Anırıyodum. ''Derin'' dedi Buğra sorar bir sesle. Kaşığı çıkarıp koydu. Sırıttım. "Efendim"

"Ne işin var senin burda?"

Somurttum. "Hayır biz o kadar Dogiciğimlen gelelim böyle sana bakmalara seni iyileştirmelere Buğra bey ne işin var diye sorsun. Yok anam yok bu Türk erkeği değişmez iyilik yapıyoz burnumuzdan bok getiriyolar. Cık cık cık ayıp Buğra gidiyom ben." diyip ayağa kalkmamla kolumdan tutup tekrar masaya oturtması bir oldu.

"İyiki geldin tabii de beni iyileştircen diye konuşmanla hasta et--" susmasıyla yüzüne baktım. "Seni Doğukan mı getirdi?!?!? Olum sen niye bensiz onun arabasına biniyon. Ne dedi. Naaptı. Noldu. Azına sıççam onun. Kimki aq o kim lan o." dedi. Kesin morluklar bunda kafa yaptı.

Yanaklarından tutup sıktım. "Oyy dövülürmüşte. Şu morluklara bak morluk akıyo. Oha kızarıklığa bak. Şu çizgiye bak asalet akıyo." ne değişken ruh halim var la.

"Derin" dedi sinirle.

Elimi yanağindaki kızarıklığa koyup "acıyo mu?" diye sordum.

"Çok"

Çorbayı uzatıp "Tamam iyi acı insanı yaratır. Al iç şu çorbayı o kadar uğraştım." dedim.

Yüzünü buruşturdu. Çok tatlısın ama sen. "Derinçiğim varya böyle şu yorgunlukla hiç böyle çorba falan içemem." diye mırıldandı. "Sen içirsene" dedi.

Of'ladım. Kaşığı elime alıp çorbadan aldım. Biraz üfleyip ağzına soktum.

Buğra'nın Ağzından:

Kaşığı ağzıma soktu. Harbiden soktu lan. Hiç acımıyo zalımın kızı.

"Derin" dedim fısıldayarak. Salak kız oturduğu koltukta uyumuştu. Hadi ama burası benim evim değil ki annemle babam gelir şimdi. Kucağıma alıp merdivenlerden çıkmaya başladım. Hayır abi bir insan nasıl olurda oturduğu yerde uyur. Yatağı açıp yatağa yatırdım.

Ne kadar masum uyuyordu. Hem nasıl olur da daha tanışalı 1 hafta olan bir çocuğun evine gelmiş böyle yatıyordu. Rahat kişiliğinin yanı sıra endişeli bir yapısı var, birbirimize alışmıştık 1 haftada bana güvenmişti. Ama benim diğer yüzümü görürse belki bana güvenmez, inanmazdı. Dayanamazdım. Ben onun belasıyım. Hemde bu Yaz Belası' yım. Gözlerini açtı. "Buğra" diye mırıldandı.

"Efendim" dedim bende.

"Saat kaç?" diye sordu.

Komidinden telefonumu alıp saate baktım. 5.40

"5.40"

İlk önce gözlerini kocaman açtı, sonra hemen doğruldu. Onun her zamanki mallıklarına alışmıştım ama tek sorun ben niye o bunları yaparken gülümsemiştim.

Yaz BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin