Luke Brain ve Yakut Tılsım

Akide Şekeri Marry Teyze

Luke kapıyı aralayarak, kuzeni Dodo'nun bağrışlarını dinledi. Dodo hep böyleydi. Son 4 yıldır aralıksız olarak - akşam yemekleri - portakal suyu içerdi. Ama o gün portakal suyu hazır değildi, sorun çıkartmıştı işte. Luke ve Dodo'nun pek anlaştıkları söylenemezdi ama Luke, Dodo'yu hep severdi. Luke'un babası o doğmadan önce ölmüştü. Annesini ise hiç tanımamıştı, teyzesi Marry annesinden hiç söz etmezdi. Ama bir keresinde annesini, rüyasında görmüştü. Yüzünü hiç bilmesede hissetmişti.

Luke'un çok muhteşem bir hayat yaşadığını söylemek imkansızdı. Ama Luke kendini hep şanslı görmüştü. Bunun bir sebebi vardı çünkü; Luke bir keresinde üç gün uğraşarak yaptığı ödevini evinde - odasında demek daha doğru olur - unutmuştu. Öğretmenin ona çok kızacağını düşünüyordu ama ödev çantasındaydı. Halbuki son derece emini ödevi evde unuttuğundan. Bir keresinde de Luke eniştesi Nassuo tarafından dövüleceğinde, eve yıldırım çarpmıştı. Luke bazenleri ağlardı, ama şanslıydı. Bunu çok yakında öğrenicekti...

******

‏ Luke eski bir odada yaşıyordu. Önceden burası Dodo'nun oyuncak bebek odasıydı. Luke buna da şükrediyordu. Odası pis olsada yapıcak birşey yoktu. Son derece eski yatağında uyurken saat dokuzu gösteriyordu. Marry Teyze bağırdı:
‏"Luke KALK, kalk"
‏Luke içinden Marry Teyze'nin ne kadar gıcık olduğunu düşünmüştü. Luke 2 haftada bir banyo yapardı ve 11 yaşındaydı. Bazen terleyince çok kokuyordu ama yapıcak bişey yoktu. Luke aşağı indi ve kahvaltıyı hazırlama başladı. Enişte Nassuo, Luke'um yanına geldi ve sırıtarak - Nassuo amca 107 kiloydu ve boyu 1,72'ydi- bir şeyler geveledi. Elinde mektuplar vardı ve onları karıştırıyordu. Bir anda yüzü ekşidi ve Luke'a seslenerek:
‏"Luke sana da mektup gelmiş." dedi.
‏"Enişte bakabilir miyim?"
‏"Hayır, kelek. Bu seni ilgilendirmez."
‏" O bana ait!" diye bağırdı Luke.
‏"Biz sana 11 yıl boyunca baktık kelek. Doğru ahırına!" diyerek Luke'u tersledi. Ama elinden bir şey gelmezdi. "AHIRINA" gitmek zorundaydı.

O akşam sıradan bir şekilde geçti. Ama hergün Luke'a hergünün 2 katı kadar mektup geliyordu. Nassuo Enişte ve Marry Teyze bir akşam son derece ters bir şekilde tartıştılar. Marry Teyze'nin sesi Luke'u uyandırdı. Marry Teyze:
‏"Kesinlikle olmaz Nassuo. Onu evimize alırken, bunları bitireceğimize söz verdik. Ne olduğu umrumda değil.
‏"Ama akide şekerim, ondan kurtulabiliriz! Fırsat ayağımıza geldi. Baksana!"
‏"Hayır,hayır ve hayır Nassuo. Kelek bizimle kalıcak. Sürtük kardeşim ona bakmasada benim evde bir hizmetçiye ihtiyacım var."
‏Luke'un bir gözü kapalıydı. Uyku onun daha fazla ayakta kalmasını istemiyordu sanki...

Arkadaşlar ben BayÇokBilmiş.Beni diğer yazdıklarımdan tanıyacak olanlarınız vardır. Bu hikayeyi umarım beğenirsiniz diye söze giriyim. Bu yazdıklarımı okuyanlar, bunları Harry Potter'a benzetebilir.Haklı da olur.Biraz Harry Potter'dan esinlendim. (Biraz mı?) Herneyse sizi seviyorum 😘