Luke Brain ve Yakut Tılsım

Alba Savunucuları

Luke aklını kontrol etti. Kendine cimcik attı. Yetmedi bir de tokat attı. Okudukları doğru muydu? Magialuod da neresiydi? Hem Luke oraya nasıl gidicekti? Birden gülümsedi Luke. Tabi ya. Neden daha önce aklına gelmemişti ki? Marry Teyze ve Nassuo Enişte, Luke' a oyun oynuyorlardı. Tabi ya. Luke azda olsa heveslenmişti. Hemde saçma bir şey için.

Her ihtimale karşı hızlı bir biçimde yaptığı halattan yukarı tırmandı Luke. Çarşaf ve yorganı birbirinden ayırdı ve düzeltti. Kahvaltıyı hazırlamaya koyuldu. Mutfağa inerken salonun önünden geçti. Hay aksi! Salon çok dağınıktı. Marry Teyze görse çok kızardı. Luke hızla salonu toparladı ve mutfağa geçti. Bugün pazardı. Nassuo Enişte evde olucaktı. Kahvaltıya özen göstermeliydi. İlk başta buzdolabına gitti ve ne yapa bilir diye kontrol etti. Kaşar peyniri ve salam gözüne ilişti. Dodo, salamlı sandviçi çok severdi. Luke salamlılardan 6 tane yapınca, biraz sosis haşladı ve kahvaltılıkları çıkardı. Çiçekleri hızla suladı. Saat 12'yi gösteriyordu ki Marry Teyze çıkageldi. Balgamlı bir ses tonuyla:
"Kelek, aferin sana günden güne daha başarılı oluyorsun"
"Bana kelek denmesinden hoşlanmıyorum. Lütfen bana adımla hitab et!"
"Kelek sinirlendi. Ahaha! Odana! Beni terslemek neymiş görürsün sen. Kahvaltı yok."

Luke simnirlendi ve hızla özür diledi. Odasına çıktı. Birkaç saat sonra Dodo ve Marry Teyze sinemaya gitti. Nassuo Enişte de alışverişe... Luke sıkılıyordu. Aklına Magialoud geldi. Gerçek değildi değil mi? Hadi ama! Bunlar sadece filmlerde olur. Luke bir şakanın kurbağanı olmaktan korkuyordu. 15 Eylül'e sadece 9 gün kalmıştı. Luke şaşkın ve çaresizdi. Luke'a uykucu demek yanlış olmazdı. Çünkü uyku Luke'un tek arkadaşıydı. Luke her zaman insanlar tarafından dışlanmıştı. Dördüncü sınıfta bir arkadaşı vardı. Ama o arkadaşı da bir yıl sonra okuldan ayrılmıştı. Luke neden sürekli rüya gördüğünü merak ediyordu. Bazenleri gerçekten Magialoud diye bir okul var da bu yüzden rüya görüyor sanıyordu bazen de sadece sıkıldığı için bu görüntüleri gördüğünü düşünüyordu. Luke tam uykuya dalıyordu ki..

Aşağıdan bir zil çaldı. Marry Teyze ve Dodo, sinemadan gelmişti. Luke, her zaman Dodo isminin çok çocuksu olduğunu ve iğrenç bir isim gibi duyulduğunu düşünürdü. Haklıydı da. Dodo iğrenç bir isimdi. Akşam saatleri yaklaşıyordu. Nassuo Enişte bugün mektup gelmedi diye seviniyordu. Ama mektubun Luke'da olduğunu bilmiyordu. Luke akşam yemeğini yiyebilmişti. Yemekte sulu bir biftek vardı. Luke sadece 1 lokma yiyebilmişti ama tadı çok güzeldi. Marry Teyze insan olarak rezalet biriydi ama yemekleri gerçekten kusursuzdu. Luke sofrayı toplamaya başlıyordu ki bir kırılma sesi duyuldu. Kapıdan gelmişti bu ses. Salona 3 tane beyaz giysili adam gelmişti. Bağırarak şunları söylediler:

"Biz Alba Savunucularıyız. Luke Brain'i almaya geldik. Zorluk çıkartmayın lütfen.."

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Eleştirilere de açığım. Bu arada multide Marry Teyze ve Nassuo Enişte'nin evleri var.