"Nasıl bir ses Ağam?" Cenk anlamayan bakışlar ile ağasına baktı. 

"Biri sanki bana seslendi." Beyaz diyemedi, biri demişti

"Yok Ağam ben duymadım. "

"Tamam benim kafam güzel, gaipten sesler duyuyorum. Hadi hayırlı geceler."

"Hayırlı geceler Ağam. "

Kara Ağa eve girerken sessiz bir tonda ağzında kelimeleri geveliyordu.

"Hem de Van da ki adamın sesini duyacak kadar kafam güzel galiba." diye söylendi.

Kara Ağa odasına çıkıp yatağına uzandı ama sabaha kadar gözüne uyku girmedi, aklından bir an bile çıkmıyordu Beyaz.

Sabah güneş doğarken üstünü giyip aşağı indi. Cenk akşamki gibi hâlâ aynı yerde oturuyordu! Kara Ağa bu çocuğun son zamandaki hallerine anlam veremiyordu.

"Cenk." dedi düz bir sesle ama adamı öylece dalmış bir şekilde yeri izliyordu ve asla onu duymuyordu.

"Cenk?" dedi bir kez daha ama aldığı cevap yine kocaman sessizlikti.

"Cenk!! dedi ve bu kez daha yüksek bir sesle bağırdı.

Cenk, Ağasının ona bağırma sesiyle ayağa kalktı. Ceketinin önünü ilikledi. "Efendim Ağam. " dedi.

Kara baştan aşağıya önce bir Cenk'i süzdü ve "Sen akşamdan beri burada mı oturdun?" dedi.

"Yo..Yo.yok Ağam... Erken kalktım. " dedi ama Kara yalan söylediğini anladığı gözleri bir saniye bir uyumadığının kanıtıydı çünkü.. 

"Emin misin?" dedi bu yalan söyleme demekti Kara dilinde.

"Şey Ağam uykum gelmeyince.."

"Derdin ne senin koçum?" Kara Cenk'i çok iyi tanıyordu ve bir derdi olduğunu hemen anlamıştı.

"Bir derdim yok Ağam. " dedi elleri önünde bağlı bir şekilde Cenk

"Çok mu imkansız?" Kara lafı uzatmayı sevmezdi, neyse konu direkt söylerdi ve Cenk'inden bir gönül derdi olduğunu hemen anlamıştı.

"Ne Ağam?"  Şaşkınca baktı Cenk ağasına ve neyi sorduğunu anlamaya çalıştı.

"Sevdan çok mu imkansız?" Cenk ,Ağasının derdini anlamasıyla başını yere eğdi. Kafasını olumlu anlamda salladı. Cenk için sevdası imkansızdan da artık öteydi.

"Kızın haberi var mı, senin bu deli gibi aşkından?" Kendinden vazgeçmiş bir şekilde dolanıyordu Cenk ve kim görse onun bu halinin aşık bir adamın hali olduğunu anlardı.

"Yok Ağam...Sonsuza kadar da olmayacak.."

"Kimin kızı oğlum söyle gidip isteyelim. "

Cenk kafasını yerden kaldırıp, Kara Ağasına dolu gözlerle baktı, derince yutkunup konuştu. "İmkansız be Ağam." dedi. imkansızdan da öte aşkına.

Kara karşısında ağlayan adamı görünce şaşırdı.

Kendi en son ne zaman ağlamıştı?..
Hele de bir sevda için?.. "Ağlama sana söz. Ağa sözü eğer kızında gönlü varsa seninle bir gidip isteriz. "

"Aga-"

"Önce benim halletmem gereken işler var ondan sonra senin bu sevda işini halledelim üç senedir vazgeçmediğine göre gerçekten imkansız bir sevda." dedi Kara ağa.

"Ağam.."

"Hadi ben çıkıyorum iki gün yokum buralarda, bizimkiler sorarsa şirket işleri için şehir dışına çıktı de, ha birde Cihangir Ağana söyle aşiret büyüklerin dertleriyle, milletin sıkıntısıyla ilgilensin." dedi ve arkasını dönüp gidecekken tekrar durmuştu. 

"Tamam Ağam nereye gidiyorsun, bende geleyim mi?"

"Yok koçum, Van'a gidip geleceğim. " dedi ve gitti Kara ağa. Cenk şaşkın bakışlarla Kara Ağasına baktı sadece... O kendisi sevdasına imkansız diyordu ama asıl imkansız aşk kara ağanındı ve bunu kara ağa farkında değildi.

**********

Van'a gelmişti. Otelin içine girdi tam yukarı Beyaz'ın odasına çıkacağı zaman merdivenlerden inen Beyazı görünce oturma yerine doğru gidip en arka tarafa oturdu. Beyaz gözleri kızarık aşağı indi. Elindeki telefondan birini arayıp kulağına dayadı.

Kara Ağa tek kaşını kaldırıp, Beyazın kimi aradığını merak ederken kendi telefonu çaldı. Ceketinin iç cebinden telefonunu çıkarıp baktı. Beyaz'ın ismini görünce sırıttı.

Çağrıyı yanıtlayıp kulağına dayadı ve ilk onun konuşmasını bekledi...

Beyaz bir şey  demeden öylece bekledi. Kara Ağa uzaktan harelerini çekmeden Beyaz'ın halini izliyordu ve konuşmasını bekledi.

"Şey yanlış oldu galiba?" dedi beyaz çünkü telefon açılmıştı ama Kara da cevap vermemişti.

"Söyle Beyaz!" dedi sonunda Kara ve Beyaz o andan yanlış olmadığını anladı.

"Bende diyorum öküz cevap vermeyince yanlış birini mi aradım. " diyerek içinden geleni direkt söyledi Beyaz.

Kara Ağa sinirle ayağa kalktı ve ona doğru adımını attı. "Ben sana şimdi öküzü gösteririm!" dedi

"O biraz zor artık Karacığım! Artık aynı şehirde değiliz." Kara Ağa, Beyaz'ın sözleriyle geri yerine oturdu. Oraya geldiğini bilmiyordu ve bilmemesi daha iyiydi, bu yüzden yeniden oturmak zorunda kalmıştı.

"Neyse ben seni  boşanma belgeleri için aradım. Elime bir şey  gelmedi, bende avukat tutacağım bugün onu haber vereyim dedim." dediği yorgun bir sesle Beyaz.

"Ben hallettim o işi sen imzaları attığın gece belgelere boşandık olarak geçirdi avukatım." İkisi de sakin bir sesle konuşuyordu.

"Ne yani mahkemeye gitmeyecek miyiz?" dedi şaşkınca. Beyaz mahkemeye gideceklerini ve öyle boşanacaklarını düşünmüştü. 

"Hayır!" dedi Kara sadece.

"Tamam belgelerde boşandık. Şimdide Allah katında da boşa beni. " Dedi bu kez Beyaz. Bittiyse tam bitsin istiyordu Beyaz.

"İşlerim var kapatıyorum. "

"Tamam üç kez boş ol diyeceksin de  öyle kapat." dediğinde çoktan telefon kapanmıştı ve Beyaz cevap alamayınca ekrana baktı.

"Öküz ne olacak işte!" dedi sinirle Beyaz ve o siniri ile odasına doğru yukarı çıktı.

Kara Ağa ise sessizce yerinden kalkıp otelden ayrıldı...

.
.
.
.

Yeni bölüm için veto sınırı 60 oy
Yorum sınırı 85 Yorum

Allah'a emanet olun canlarrrr♥️♥️

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now