12

3.1K 250 364
                                    

"Jade? Tel tokan var mı? Merlin! Saçıma bir türlü çekil veremiyorum!"

Jade son olarak çekmecesinden çıkardığı kolyeyi takıp aynanın karşısında saçıyla uğraşan arkadaşının yanına koştu.

"Angelina. Saçını toplamamalısın"

Jade Angelina'nın önüne geçip ellerini arkadaşının saçlarına attı. Hızlı bir şekilde yarısı bağlanmış, yarısı ise bağlanmaya çalışılmış ama becerilememiş saçını çözdü ve tarakla düzelttikten sonra iki tel tokayla saçlarının bir tutamını arkaya tutturdu. Omuzlarına düşen bukleleri de eliyle düzelttikten sonra memnunca gülümsedi.

"Elbisen zaten açık. Saçlarını salarsan daha iyi durur"

Angelina tekrar aynaya döndüğünde kocaman gülümsedi.

"Jade! Harika oldu teşekkür ederim"

"Rica ederim"

Jade arkadaşının yanından ayrılıp kendi aynasının önüne geçti tekrar.

"Jade?"

"Evet?"

"Yani şimdi kesin olarak Han'la gidiyorsun değil mi?"

Jade arkadaşına tuhaf tuhaf baktı.

"Evet? Ne demek istiyorsun Angelina?"

"Hiç...sadece sorayım dedim. Fred kiminle gidiyormuş?"

Jade tekrar önüne döndü. Çekmecesinden çıkardığı dudak parlatıcısını sürerken Angelina'nın bu sorusuyla içinde tuhaf birşeyler hissetti.

"B-bilmiyorum. Az sonra öğreniriz zaten"

Parlatıcısını tekrar çekmecesine kaldırdı ve boynundaki Fred'in hediyesi olan kolyeyi elbisesini içine soktu. Daha sonra burukça gülümseyerek oturduğu yerden kalktı ve Angelina'nın yanına yaklaştı.

"Hazırsan çıkalım mı artık hm?"

"Olur"

Angelina lavanta kokulu parfümünü de sıktıktan sonra Jade'in arkasından odadan çıktı.

Büyük salona girdiklerinde Angelina George'un yanına gitti. Jade'ise bir köşede Han'ı bekliyordu.

Fred ikizinin yanında beklerken uzaktan Jade'i izlemeye başladı. Üzerinde mavi- yeşil tonlarında uzun, tül bir elbise vardı. Saçlarını aşağıdan dağınık topuz yapmış, birkaç tutamını ise önden salık bırakmıştı. Bu haliyle tam anlamıyla büyüleyici görünüyordu. Fred onu günlerce, haftalarca hatta aylarca hiçbirşey yapmadan izleyebilirdi.

Jade, salonun girişinde duran Han'ın ona doğru geldiğini görünce hafifçe gülümsedi. Kısa bir süre sonra yanına gelen Han, ona kocaman gülümseyerek bakıyordu.

"Jade s-sen...Harika görünüyorsun"

"Teşekkürler Han. Sen de öyle..."

"Teşekkürler"

Jade uzaktan Fred'e kısa bir bakış atınca Blair'la sohbet ettiklerini gördü. İç çekip tekrar önüne döndüğünde Han'ın ona az öncekinden biraz daha fazla yakın durduğunu gördü. Han, Jade'in elbisesinin içine gizlenmiş kolyenin ucunu çıkardı ve yüzünde belli belirsiz buruk bir gülümsemeyle ona baktı.

"Fred'in aldığı kolye..."

"E-evet şey...Seninkini de takıyordum ama bu gün bir değişiklik yapayım dedim"

"Anlıyorum..."

Sonunda Üç Büyücü Turnuvası'nın şampiyonları dansı açtığında salondaki diğer öğrenciler de partnerleriyle beraber dans pistine girdiler. Jade ilk önce George ve Angelina'yı gördü. İkisini gülümseyerek izlemeye başladı ancak bir süre sonra yüzündeki gülümseme hemen silindi. Blair, Fred'in elinden tutmuş onu dans pistine sürüklemeye çalışıyordu. Fred sonunda pes edince ikisi beraber piste ilerlediler ve müziğe göre dans etmeye başladılar.

𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin