eyes on you ✦ first

73 4 50
                                    

gengenkishi'ye ithafen 🌺 okurken umarım hoşuna gider ve sıkılmazsın

İnsanların gülümsemeleri kendilerine has, sadece bakan değil aynı zamanda gören kişi için özeldir.

Çoğu gün olduğu gibi güzel, güneşli bir sabah gökyüzünün kapısını çalmış, ışık topunun da doğması ile sahneye girmeyi bekliyordu sabırsızca. İnsanlar yeni yeni uyanmaya başlamış bundan kaynaklı sokaklara daha yansımıyordu silüetleri. Bu sessizlik çoğu kişiyi rahatsız ediyor olsa da içinden mutlu olan biri vardı okul duvarlarının arasında. Siyah saçlarını kendisine ait olan odada bulunan aynanın karşısına geçmiş şekilde düzeltiyor, kravatını bağlamak için uzun, ince parmaklarını devreye sokuyordu. Gri gözleri yorgunluktan kısılmış, elinde olmadan esniyordu kalın olmayan ve fazlasıyla yumuşak gözüken renkli dudaklarını açarak.

Etrafın sessizliğinden dolayı uzun zaman sonra krem ve kahverengi renklerin birleşimi geniş koltuğun üstüne uzanmış, tüm gece kağıtlarla uğraşmaktan yorulan gözlerini dinlendirmek için kapatmıştı usulca tüm algılama fonksiyonlarıyla beraber. Birkaç dakikalık öylesine beklemenin ardından kafasını kaplayan hayal dünyasının içine giriş yapmıştı huzurla. Fazla dolu değildi o evren belki yine de hoştu işte, yeterliydi de. Tabi bu rahatlık kısa sürmüş, dışarıdan yükselen kahkaha sesi ile bozulmuştu anında. Sinirle ayağa kalktı, uykusunu bozan herkes cezalandırılmalı, hatalarının ne kadar büyük olduğunu anlamalıydı. Önce pencereden baktı dışarıya, önüne dönük olmadığı için gözüken tek şey olan kendisininki gibi siyah saçların sahibi heyecanla el kol hareketleri yapıyor, suçlunun kendisi olduğunu bağırıyordu sanki dünyaya. Üstünde okul üniforması yerine bulunan beyaz gömlek, arkadan bile  belli olan berbat bağlama tekniği yüzünden yamuk olan kravat, bacaklarını sıkı sıkı sarmış bir kot pantolon, yani istenilenden farklı bir görünüş. Ölümüne ısırmak için artık ikinci bir nedeni de vardı...

Hızlıca tırmandı cama, alışkın olduğu şekilde davranarak dört kat aşağıya, betondan yapılma zemine atladı. Havada ceketi uçuşuyor, küçük bir paraşüt görevi görüyordu sanki. Birkaç saniyenin sonunda istediği noktaya iniş yapmış, gözüne kestirmiş olduğu kişi hariç herkesin korku dolu suratlarını incelemişti gri gözlerini dikerek. Ürperti ile yıkanmış çehreleri seviyordu, kendisine haz veriyordu bu görüntü. Kollarını bağladı yavaşça ve kuru et parçasını sahneye sundu usulca, biraz da sert bir sesle.

"Ders saatleri dışında okulun içinde ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Umarım iyi bir açıklamanız vardır yoksa olacakları iyi biliyor olmalısınız."

İşte ilk defa o zaman dönmüştü suratını kendi tarafına. Ne olduğunu anlamadığı için olsa gerek şaşkınlıkla açılmış kahverengi gözleri parlayarak bakıyor, her yanından sıcak bir duygu yayılıyordu usulca. Hibari Kyoya ceketinin cebinde tuttuğu silahını çıkarırken bu oğlan hakkındaki ilk düşüncesinde haklı olduğunu bir kere daha fark etti. Gerçekten berbat bir kravat bağlama tekniğine sahipti...

"Başkan dün beyzbol kulübü adına  sabah çalışma konusunda izin almaya gelmiştim. Siz de kabul etmiştiniz."

Bakışmalarının arasına girip kesen sarışın oğlana sinirli bir aura yolladı ve kafasını yavaşça salladı. Derin nefes veren genci bırakıp tekrar kafasını yana kıvırmış şekilde bekleyen oğlana döndü ve konuşmaya başladı sakin, çoğunlukla kullanmadığı bir sesle.

"Seni daha önce okulda görmediğime eminim. Kimsin sen?"

"Kendimi tanıtmayı unuttum değil mi, kusuruma bakma."

Utangaç bir şekilde gülümserken elini kafasının arkasına atmış şekilde eğilmişti uzun boyundan kaynaklı. Hibari ise yapmakta olduğu hareketten çok kıvrılan dudaklarında kalmış, tuhaf bir şekilde yayılan hissi görmezden gelmeye çalışmıştı.

eyes on you ✦ yamabariWhere stories live. Discover now