"Korkma!.."

Bende yüzümdeki gülümsemeyle sağ elimi uzatıp elini tuttum. El ele tutuşmuş koşarak duman kokan ve depo gibi bir yer olduğunu düşündüğüm bu yerin kapısına doğru ilerliyorduk. Heyecan ve mutlulukla ilerlerken arkamdan çekildiğimi hissettim. Yan tarafima baktığımda çocuk kaşlarını indirmiş, dudağını büzerek bana bakıyordu. Arkasına doğru baktığımda kocaman bir elin tişörtünden tuttuğunu gördüm. Gözlerimi kocaman açmış, dudağımı aralayacekken sırtımı yerde hissettim.

Çocuğun elini o kadar sıkı tutmuştum ki hâlâ elini elimde hissediyordum. Yere düştüğümde gözlerimi kapatmıştım. Ne olduğunu bilmek istediğimde gözlerimi hızla aralamaya çalıştım. Yanıma baktığımda yeşil gözleriyle üzgün hâlde bana bakan bir çocuk gördüm. Şaşkın hâlde sağ elime baktığımda hâlâ ellerimizin ayrılmadığını gördüm. Bırakmamıştık ellerimizi...

Adamın yüksek sesli gülmesiyle hızla sesin geldiği yöne döndüm. Adam üzerimize doğru geliyordu. Yanımdaki çocuk hızla doğrulmaya çalışıp sağ kolumu hareket ettirdi. Şaşkınlıkla olanlara bakarken kolumun hareketi arttığında ona baktım.

"Hadi kalk! Gidelim burdan. Sana zarar gelmemesi lazım. Gerekirse kaç git burdan!"

Kafamı iki yana sallayıp doğruldum yerimden. İkimiz ayağa kalktığımızda adam yanımıza yaklaşıyordu. Adam yaklaşırken başıma ağrı saplanmasıyla sol elimi başıma götürdüm. Elimle başıma değdiğimde saçlarımı hissedememiştim. Saçlarım örtülmüştü... Elimi başımdan çekerek görüş alanıma getirdim. Aman Allahım! Ben büyümüş müydüm? Bunu anladığımda hızla sağ elime kaydı gözlerim. Elimi tutan el... Bilekliğimin olduğu elimi tutan el...

İçimi korku sarmış, ağır hareketlerle elimi tutan kişiye bakıyordum. O-o... Onu gördüğümde kocaman gülümsemesiyle bana bakıyordu. Şaşkınlıkla ona bakarken dudağını aralayarak konuştu.

"Büyüdüğümde sana yardım edeceğimi söylemiştim. O gün gelmişti. Ve sana yardım edebilmiştim. Birbirimizi görmedik ama ben seni sonra tanıdım." diyerek başını el ele tutuşan ellerimize doğru eğip elimi tutan elinin baş parmağıyla bilekliğimi okşadı. Sonra yavaş yavaş elini elimden ayırıp sağ eliyle elimi tuttuğu elini tutarak sıktı. Gözlerim yüzüne kaydığında başını eğmiş bir şekilde durduğunu gördüm.

Onun bu hareketiyle kendimi silkip onun yaptığı gibi elime ateş değmiş hissiyle sol elimi dokunan elime kilitledim. Canım çok acıyordu. Nasıl görmeden çekmemiştim elimi... Nasıl sürdürmüştüm dokunmayı... Dolan gözlerimle görüş alanım bulanık görmeye başlamıştı. Her ne kadar böyle kalmak istesem de bulunduğum ortamı hatırladığım için iki elimin tersiyle gözlerimi hızla sildim. Yanıma çekinerek baktığımda onun duruşunu bozmadığını gördüm. Yaptığım hareketten pişman olup yüzümü çektim ondan.

Aklıma adamın gelmesiyle hemen etrafa bakınmaya başladım. Adam yoktu... Sonra yan tarafımdan gelen sesle yerimde sabitlenmiştim. Söyledikleriyle nasıl hareket edebilirdim ki...

"EVLEN BENİMLE!.."

Terlemiş hâlde yataktan sıçradım. Yüzümde hissettiğim kaşınmayla elimi yüzüme götürdüğümde art arda gelen göz yaşlarımı fark ettim. Göz yaşlarım... Ağır hareketlerle yatağımda doğruldum. Sırtımı yatağın başlığına yaslayıp bacaklarımı karnıma doğru çektim. Terlemiş ellerimle göz yaşlarımı silmeye çalışıyordum. Her ne kadar hızlı silsem de sildikçe yerine yenileri ekleniyordu. Sonra ellerimi yüzümden çekip sessiz sessiz ağlamaya devam ettim. Bırakmıştım kendimi...

PINARWhere stories live. Discover now