≈KALP ACI'M≈

2.5K 172 106
                                    


GİZEM'DEN

"Yaa ben cok şıkıldım. Puff!" deyip elimden geldiğince kendime oyun bilip ayaklarımla kollarımı en uzak mesafeye götürmeye çalışarak paytak paytak yürüyordum.

O gün abimin yazı ödevi vardı ve bitirdikten sonra benimle oyun oynayacağını söylemişti. Tabi ben küçük sabırsız, abimin başında biraz beklemiş, sonra ağzıma hava doldurup dışarıya vermiştim. Bu hareketim abimin dikkatini çekmeyince el mecbur dışarıya çıkmıştım.

Sıkıla sıkıla yürürken babamın, evimizin yan tarafındaki ağaca kurmuş olduğu salıncak gözüme çarpmış, yanına giderek gücüm yettiğince sallanmaya çalışıyordum. O kadar çok sıkılmışım ki salıncağı ileri geri sallamaya çalışmaktan da sıkılıp sağa sola sallamaya çalışıyordum. Tabi ne kadar olabiliyorsa... Kendimi farklı bir çabaya sokmuş, aklımı başka taraflara çekmişken abimin sesini duydum.

"Kardeşim ne yapıyorsun?.. Yanlış sallanıyorsun. Dur ben seni sallayım." deyip ilk önce salıncağı durdurmaya çalıştı.

Âdeta dans eden salıncağı durdurduktan sonra, ileri geri sallamaya başladı. Salıncağın hızlı oluşu beni rahatsız ettiğinde korktuğumu belli ederek yüksek sesle konuşmaya başladım.

"Abiii! Yavayş oy! Koykuyoyum." dememle salıncağı tuhaf sesler çıkartarak durdurdu. Sonra şaşırmış hâlde yüzüme baktı.

"Ben seni hızlı mı salladım?"

Şaşkın bakışlarına ters olarak hafif bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne.

"Eveyt abi. Cok koyktum." dememle yarı üzgün yarı mutlu bir hâl takınarak konuşmaya başladı.

"Özür dilerim kardeşim. Hızlı olduğumu bilmiyordum." deyip gülümsemesini arttırdı. Bu hâline ağzımı kocaman açarak şaşkınlığımı gösteriyordum. Bunun üzerine abim, boğazını temizleyip ciddi bir yüz takınarak  konuşmaya devam etti.

"Hadi birlikte resim çizelim. Bak resim kağıdıyla boya kalemlerimizi getirdim." demesiyle şaşkınlığımı unutmuş, salıncaktan inip el çırpmaya başlamıştım. El çırparken abim yanıma gelerek alnıma bir öpücük bırakmıştı. Sonra birlikte yeşilliğin içine yan yana yüz üstü yatmış, dikdörtgen şeklindeki resim kağıdını önümüze koymuştuk.

Abimle rastgele istediğimiz kalemlerle istediğimiz şeyleri çiziyorduk. Ben çiçek çizmek istemiştim. Elime aldığım kırmızı kalemi, uç kısmına yakın bir yerden tutup çiçek çizmeye çalışıyordum. Çizerken birkaç saniyede bir kalemi elimde düzeltiyordum. Kalemi kullanırken her bir harekette parmaklarım kalemin ucuna doğru yol alıp kağıtla buluşuyordu. Ve ben bu durumdan rahatsız olmayıp dilim dışarıda, çizmeye çalıştığım resime odaklanmış bir hâlde elimdeki kalemi düzelterek resmimi çizmeye devam ediyordum. Çizimimi bitirdiğimde yaptığım çizime yerimden hafif doğrularak bakmaya başladım. Çizdiğim kırmızı renkli çiçeği beğenip gururla bakarken gülümsemeyi de ihmal etmemiştim. Kalemi sıkı sıkıya tutan parmaklarımın acısını hissettiğimde kalemi resim kağıdının üstüne bıraktım. Sol tarafıma baktığımda abim resmine devam ediyordu. Çizmeye devam ettiği resmini anlamaya çalışırken kaşlarımı çatmıştım. Ağaca kurulmuş bir salıncak ve üzerinde kahverengi küt saçlı ve kahverengi gözleri olan küçük bir kız vardı. Kaşlarımı daha fazla çatıp sağ elimin işaret parmağını zar zor resmindeki kıza uzatarak konuşmaya başladım.

PINARWhere stories live. Discover now