lucifer and the lovely priest "kaisoo

en başından beri

MVdeki beş bebeği de tokatlayarak sevebilir miyim şu tiplere bak pskdşdpdpd

#######
Bir gün karşına çıkarsam ve en başından beri dersem gerçekten her şeyin en başını kast ediyorumdur. Sen doğmadan öncesi falan sanıyorsan o masum düşünceni utanç kutusuna fırlat çünkü gerçekten en başına gidiyoruz. Gözlerimi açtığım ilk ana, Tanrı'nın bana hayatımı verdiği zamana, evet, o zaman bırak sen, büyük büyük baban Adem bile daha yaratılmamıştı. Benim için her şeyin başı gerçekten eski zamanlara dayanıyor, benden önce neler oldu onu yalnızca Tanrı bilir ki burada Tanrı bilir ifadesini alışıla gelmiş bir söyleyiş olarak değil gerçek anlamıyla kullanıyorum.

Evet işte dediğim gibi bir gün karşına çıkarsam ve en başından beri dersem bu gerçekten senin o tatlı evreninin bile yaratılışından milyarlarca yıl öncedir, ben o zamandan beri Tanrı'nın yarattığı diğer her melekten farklıyım. İçimde nereden geldiğini bilmediğim, aslında bilmeliyim Tanrı beni kendisi yarattı bu garipliği de içime Tanrı koymuş olmalı, bir gariplik farklılık ne dersen ondan var. Bunu içime gömmüştüm, tüm zamanlar boyunca gömülen ilk şey benim başkalığımdı. Tanrı sonra sizin pek sevgili babanız Adem'i yarattı. Katlanamadım. Ben vardım. Sayısız itaatkar melek vardı ama yine de o bencil, açgözlü, kuşkulu insan var edildi. Ondan nefret ettim, tüm varlığımla o insandan nefret ettim. Ona ve Havva'ya o ağacın yerini gösterdiğimde asıl amacım onları kovdurmak değildi, onlar aşağılamaktı, ne kadar korkak, kuşkucu olduklarını göstermekti, "Bakın," diyecektim Tanrı'ya "İşte bana tercih ettiğiniz yaratığınıza bakın, size güvenmiyor bile, yaratıcısı olan sizden bile kuşku duyuyor, şunun acizliğine bakın." İşte bu şekilde onların ikisinin varlıklarının değersizliğini kanıtlayıp yine eskisi gibi Tanrı'nın en yakınında olmak istedim. En sadık, en vefalı, ona en çok güvenen varlığı olmak istedim. 

Olmadı.

Sevgili Tanrı, onları cennetten kovdu diye sevinemeden beni attı cennetten. Onları dünyaya beni cehenneme sürdü. Onların cezası bir ömürlüktü, dünyaya gittiler, günlerini gün ettikleri yetmiyormuş gibi bir de çoğaldılar ve öldüler, öldüler ve cennet geri geldiler, şimdi yine günlerini gün ederek ahlaya vahlaya torunlarını izliyorlar cennetten, yani sizi. Benim sürgünüm ebedi oldu. Sizin o minik aklınız ve pek bir övündüğünüz ruhunuz ebediyeti kavrayamaz. Kıyamet günü dersiniz ebediyete, sonra oradan cennete gideceksiniz, tabii önce pek sevgili Lucifer abinizin kollarından geçmek zorunda da kalabilirsiniz. Size iyi falan davranacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü zaten sizin yüzünüzden cennetten kovuldum, bizim insanlık kadar eski bir kan davamız var yani cehennemde elime düştüğünüzde hiç yaratılmamış olmayı dileyeceksiniz, bunun olmasını sağlayacağım, güvenin bana. Sizin türünüz iki taneyken bile size katlanamıyordum şimdi yaşayan sekiz milyar insan var, ki ölülerinizi hesaba katmıyorum bile. Ölülerinizin bir çoğu ile cehennemde birebir tanışmışlığımın da olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Sizlere çok selamları var ve onların düştükleri hatalara düşmemeniz gerektiğini söylüyorlar, evet, biliyorum canlarım, düşeceksiniz, düştünüz, düşüyorsunuz ve çoğundan memnunsunuz.

Hey, beni suçlamayın, bunu sizden ben istemedim, siz yaratılışınızla gelen aç gözlülük, şüphe ve acizlik sayesinde bunların hepsini kendiniz yaptınız, bana hiç iş düşmedi, ben sadece arada, gerçekten pek nadir olmak koşuluyla sizin o sınırlı aklınıza birkaç dahiyane fikir fısıldıyorum, onlarla gurur duymuyorum, pek normal olarak korkunç şeyler ama evet benim amacımın da zaten bu olduğunu biliyorsunuz. Ah, siz zavallı yaratıklar, kalbinizin üzerinde dolu bir tüfek varken bile doğruyu seçmezken nereden geldiği belli olmayan bir fısıltı ile nasıl da yanlışa sarılıyorsunuz.

Tüm suçu bana yıkamazsınız, sütten çıkmış ak kaşık olmadığım için sorumluluğun birazını üstlenirim zaten hali hazırda cehennem benim evim, sizin sayenizde, ama siz suçun kendinize ait kısmını yüklenmek zorundasınız, en acı paydasını, en korkunç olanını, zira Tanrı sizi yanlış düşüncelerinizdden sorumlu tutmaz, onları gerçekleştirip gerçekleştirmediğinizden sorumlu tutar, eğer ben sadece bir fikir olarak varsam suçlu sayılmam,öyle değil mi?

Kendimi masum göstermeye çalışmıyorum yalnızca artık sizin her şeyi benim üstüme atıyor oluşunuz beni çileden çıkarıyor, ki en son Adem yaratıldığında çileden çıkmıştım. Ademler ve Havvalar sizler melek değilsiniz, kendinizi onların yerine koymayın, melek olan bendim ve seçimlerimin arkasında durdum. Sizler zavallı insanlarsınız ve korkaksınız, tıpkı o büyük büyük babanız Adem gibi, elmayı yiyen oydu, suçu benim üstüme attı, hadi buyrun, işte şimdi gerçek şeytanın kim olduğunu yeniden düşünmeniz gereken yerdesiniz.

Siz şeytanın kendisisiniz ben sadece sizin maskenizim, suçunuzun üzerine örttüğünüz gazete kağıdıyım, ama unutmayın o kağıdın üzerinde sizin adınız yazıyor. Kendinizi kandırdınız ama Tanrı'yı kandıramayacaksınız. Size acıyacak, merhamet göstercek ama cezanız kaçınılmaz hale geldiğinde, sevgili  düşmanlarım o pek meşhur cehennemin kapılarında sizi ben bekliyor olacağım. Ama o büyük gün gelmeden, kıyamet kopmadan önce biraz tatili hak ediyorum bence zira kıyametten sonra cehenemde sizinle çok işim olacak.

Bunun için sabırsızlanıyorum. Ama biraz iyi gün görmek benim de hakkım.

Şeytanım diye buna bile hakkım yok mu? 

Cennetin kapısına bu notu bırakıp cehennemi de cenneti de arkamda bıraktım, dünyaya atladım, bu sanılanın aksine bir düşüş değildi yani. Ben sadece bir kere düştüm o da Tanrı'nın gözündendi falan deyip sizi sevindirmeyeceğim insancıklar, bazen çiçek hastalığını ve vebayı yaymak konusunda daha akıllıca davransaydım hepiniz yok olmuş olur muydunuz diye düşünüp dertleniyorum, ama tabii bunlar geride kaldı, sizler sonunda temizlik devrimini yaptınız. Aman ne iyi ettiniz. Mikrobu yendik derken savaş çıkardınız, ki bundan benim hiç parmağım yok, para ve mevki derdindeki birkaç kişi bu konuda şeytanı bile sollayabiliyor, o bitti hiv çıkardınız ki favorim hala bu, o bitti çok yemekten ölmeye başladınız, sonra az yemekten ölmeye başladınız, tüm bunlar olurken siz ellerinizde binbir çeşit yiyecekle oturarak aç insanların ölümünü izlediniz ve suçlu benim öyle mi, ben köşemde, cehennem, oturup tüm bunları izledim bir şey yapmama gerek kalmadı ki. Siz kendiniz için yaptınız her şeyi ve Tanrı hala sizi seviyor, ebedi hayatım boyunca tanık olduğum en büyük haksızlık bu.

Aman neyse siz milyarlarca doğdunuz milyarlarca öldünüz  olan sevgili Azrail'e oldu, sayenizde her zaman çok çalışıyor, Tanrı yardımcısı olsun.

Neyse, buna bile hakkım yok mu yazıp, ergenlerin evi terk edişi gibi önce odam olan cehennemi, istenmediğim evim cenneti sonra da arka bahçem arafı bırakıp dünyaya geldim. Güzel zaman geçirdim, nefret ettiğim sizlerle oturdum, konuştum, eğlendim ama sizi hiç affetmedim. Her şey iyi güzel giderken, küs olduğum sağ kolum bir haber getirdi.

"Kaçırmak istemeyeceğin biri yardım istemeye geldi." dedi. Ona inanmadım çünkü her zaman çok abartır, sonra göz ucuyla baktığım zaman o parlak suratı gördüm, endişeli iri gözleri, kırışıksız takım elbiseyi gördüm. Keyfim birden yerine geldi. "A ha," dedim, "işte mevcudiyetim boyunca beklediğim rövanş ayağıma geldi."

Böyle cümleler kuruyorum, kusuruma bakmayın ya da isterseniz bakın, zira baya yaşlıyım.

*********
Yazdığım bir kaç cümleyi lan bu günah mıdır diye korkup sildim şzjclsldppdpd şeytanı savunuyorum deminden beri allahım günah ise sen affet dşdlldpdprprpd

Baba- oğul olayını yazmıyorum valla günah dkdkroofdşkspsodpdpdodpeppdpdkdpskspepepsppdpd o kadar da değil yani

Umarım düzgünce yazabilirim yahu, heyecanlıyım bu iş için. Dün gece yazdım bunu ama yazarken başıma  bir ağrı girdi ki sormayın (Bu göklerden gelen bir işaret olabilir mi?) Ben de uyudum yayımlamadan, hepinize
GÜÜÜÜNAYYYDINNNN
HAVE A NİCE DAY MY DEARS

Gölge,
27.07.2020
Temmuz ne ara başladı da biriyi kafayı yicem anam alese de çok az kalmış ben nerelere doğru bayılayım bana şans dileyin görüşürüz öptüm

Bir, iki, üççç....