Unknown

1.8K 222 419
                                    

Telefon tutmaktan yorulmuş elimi diğer elimle değiştirerek huysuzca söylendim. "Hayır Lou! öyle bir şey olmadı!"

Louis, gülerek kafasını onaylamazca iki yana salladı. "Burada biz bizeyiz Hazz, itiraf et, bereme sarılarak uyuyorsun!"

Gözlerimi kısarak ona baktım. "Belki, ama bu kabul ettiğim anlamına gelmiyor!"

Louis gülerek biliyordum bakışları atarken gözlerimi devirdim.

Neredeyse bir aydır hiç durmadan konuşuyorduk, gerçekten de söylediği gibi başıma bela olmuştu.

Pekala, şikayetçi olduğumu söyleyemezdim.

Şimdi de, İtalyadaki ilk konserini vermeden önce görüntülü konuşuyorduk.

Alışkanlık haline gelmişti, her konsere çıkmadan önce beni görmek istediğini söyler ve görüntülü arardı.

Tabii benim de işime geliyordu. iki gün sonraki Manchester konserine kadar böyle idare etmek zorundaydık.

Konuştuğumuz bir ay boyunca hiç buluşamamış, genelde sadece akşamları uzunca konuşur olmuştuk.

Tur'a çıktığı için bütün gün meşgul oluyordu ve sadece bulduğu boşluklarda bana yazabiliyordu.

"Bunu kabul ettin olarak sayacağım, yanına geleceğim zamana kadar onunla idare edersin." dedi ve göz kırparak ekledi. "O zaman yanında ben olurum ve bereme gerek kalmaz."

Kıkırdadım. "Yaşlı adamlarla takılmak pek benlik değil."

Kafasını 'Öyle mi' dermişcesine salladı. "Neyse ki yaşlı değilim."

Gülerek yatağımda doğruldum. "Kesinlikle değilsin."

O da güldüğünde tam gülüşüne dalmıştım ki ekranda beliren tanımadığım bir numara görüntüsünü kapatmıştı.

Telefonuma anlamsızca baktım.
Açıp açmamak konusunda kararsız kalmıştım, biri beni işletmek için arıyor olabilirdi.

Onu tekrar arayacağımı bilerek meşgule attım ve Karşımda beni bekleyen Louis yine görüş açıma girdi.

"Üzgünüm biri arıyordu da."

Louis anlam veremediğim bir şekilde güldü. "Sorun değil, görüntün bir an da durdu ve ifşanı aldım."

Kaşlarımı çattım. "Bunu sadece Niall'ın yaptığını sanardım!"

"Ama çok tuhaf bir yüz ifadesine sahiptin kendimi tutamadım!" Dedi ve fotoğrafı tekrar hatırlarmışcasına kahkaha attı.

Ben kaşlarımı daha çok çatarken Louis bir an da ciddileşmişti. "Arayan kişi sevmediğin biri miydi? ve ya rahatsız eden? yüzün öyleydi çünkü."

Kafamı iki yana salladım. "Hayır hayır, bir arkadaşımdı."

Louis arkadan gelen seslerle o tarafa doğru döndü ve sonra tekrar bana baktı. "İstersen arkadaşınla konuşabilirsin, hayranlar gelmeye başladı ve birazdan burası dolar."

Gülerek, "Pekala, şimdi kapatacağım ve en sevdiğim şarkını bana ithaf etmeni bekleyeceğim!" dedim.

"Bunu yapacağıma emin olabilirsin."

The Night We Met | LarryWhere stories live. Discover now