23

68.4K 2.1K 224
                                    

Bilgisayarıma giremiyorum. Bölümü oraya yazmıştım ama wattpad e atmamıştım. Bölümün geç gelmesinin sebebi bu ve sinirlerim gerçekten çoook ama çoook bozuk.

***

Ada, hafifçe aralık duran penceresinden dar bir şerit halinde içeriye süzülerek gözlerine hücum eden ışık huzmesiyle kaşlarını çattı, başını eğerek bu aydınlıktan korunmaya çalıştı ama bölünen uykusuyla sonunda gözlerini açmak zorunda kaldı. Kirpiklerini sık sık kırpıştırarak pencereye doğru huysuz bir bakış attı. Ardından hafifçe esneyerek yan döndü ve yastığına yaslı duran telefonunun siyah ekranında kendisini gördü. Telefonu şarjı bittiği için kapanmıştı ama ona dün gece yaşananları bir kez daha tüm açıklığıyla hatırlatabilmişti. Tamamen çıplak olduğunun farkına da işte tam o anda varabilmişti.

Omuzlarından sıyrılan çarşaf göbeğine düşmüş, göğüslerini açıkta bırakmıştı. Çarşafın ucunu tutup üzerine çekerken dudaklarını ısırdı, yanakları sağlıklı bir pembelikle ışıldadı. Dün gece oldukça cüretkar davrandığını biliyor, bundan en ufak bir pişmanlık duymuyordu. Devrim'i nasıl delirttiğini, baştan çıkardığını hatırlıyor, onun, uyuduğunu izlemek için telefonu açık bırakmak istemesini hatırlayarak mutlu oluyordu. Tıpkı kendisi gibi telefonu kapatmak istememişti. Birbirlerinden koparmıyorlardı ve Ada, sevdiği adam için bu tarz bir bağımlılık yaratmaktan son derece hoşnuttu.

İç geçirerek gülümsedi ve yataktan çıktı. Duşa girmeden önce telefonunu şarja taktı. Ardından güzel bir duş aldı. Bornozundan kurtulup üzerini giyindiğinde hemen telefonunun başına geçti.

"Günaydın güzelim."

Ada'nın gülümsemesi büyüdü. Devrim ona ilk kez günaydın mesajı atıyordu. Saate bakılırsa bunu uyandığı gibi atmıştı ve genç adamın gözünü açtığı anda aklına gelen ilk kişi olmak güzel bir duyguydu. Kendini değerli hissettiriyordu ve sevildiğini...

"Günaydın," Duraksadı. Söylemenin vakti gelmemiş miydi? Devrim ona defalarca kez 'aşkım' demişti. Bunları çoğu zaman sevişirken, büyük bir zevk buhranının içindeyken söylediği bir gerçekti fakat onlar bir ilişkinin içindeydiler ve artık bunu hiç kimseden saklamıyorlardı. Kararlı bir şekilde mesaja eklemesini yaptı, ".....sevgilim."

Telefonu elimden bıraktı ve Devrim'den gelecek mesajı beklerken saçlarını kremledi, taradı ve kuruyana dek yüzüne dökülmemeleri için önündeki tutamlarını başının arkasında birleştirerek küçük bir tokayla tutturdu. Bildirim sesini duyunca hemen telefonun başına geçti.

"Neredeyse öğle oldu uykucu."

Saat henüz 10'du ve bu Ada'nın şimdiye dek en erken uyandığı saat olabilirdi. Hem de hafta sonunda oldukları düşünülürse! Devrim'in çalışmadığı bir günde bile sabahın ilk ışıklarıyla hatta günün doğuşundan önce kalktığına inanamıyordu. Çılgınlıktı bu!

"Bu benim için erken bir saat. Dün gece pek erken uyuyamadım."

Mesaj oldukça hızlı geldi.

"Emin ol hatırlıyorum."

Ada, dudaklarının sinsi kıvrılışını engelleyemezken ve içindeki doyumsuz kadın Devrim'den daha fazla itiraf koparmak isterken, "Sense çok erken kalkmışsın. Belki de hiç uyumadın. Yoksa sabaha kadar beni mi izledin?"

ZOR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin