Kuş yuvadan uçtu baba.

"Geldik efendim." kendi düşünceme gülerken şoförün sesiyle babamdan ayrıldım.

Eh tabi eski evim gibi lüks bir yerde kalmayacaktım artık ama Erdem SEÇKİN yine parasını konuşturup güvenli bir sitede güzel bir ev almıştı bana. Valizleri ve birkaç koliyi alarak evime girdik. Şoförümüz elindekileri bırakarak bana baş selamı vererek çıktı.

"Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa ve ya bir eksiğin beni ara ulaştırırım hemen kızım."

"Tamam babacım merak etme."

"Ev sensiz çok sessiz olacak." ah babam üzülsün istemiyordum ama o evde kalırsamda ben üzülecektim.

"Baba yapma böyle bunları konuşmuştuk."

"Tamam demedim bir şey. Çıkıyorum şimdi. Dediklerimi unutma." sarılıp onu öptükten sonra ayrıldım. Bana el salladıktan sonra gitti.

Evet. Şimdi evimde kendim kalmıştım beklediğim ve istediğim gibi, sevinçle küçük bir çığlık çıktı ağzımdan hemen Elifi aramalıydım.
Elif benim çocukluk arkadaşımdı, saate baktım çıkmış olmalıydı. O bir anaokulu öğretmeniydi hep isteyip hayal ettiği gibi..

"Alooooo"

"Birilerinin sesi neşeli geliyor."

"Evet çünkü artık kendi evime tamamen geçiş yapmış bulunmaktayım."

"Sonunda."

"Sen ne yapıyorsun çıktın mı ?"

"Evet şimdi çıktım eve gidiyorum."

"Hayır ! bana gel konuşuruz hem yardım edersin."

"O zaman yeni rota oluşturuluyor."

Bu hâline kıkırdadım "tamam hadi bekliyorum." diyerek kapattım telefonu.

🦋

Genç adam gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katladı. Masasına geçerek kendine bir viski doldurdu. Sert içkisini yudumlarken sabırsızdı artık bir haber gelmesi gerekiyordu.
Hale'den bir haber bir fotoğraf..

Viskiden bir yudum daha alarak boşta kalan eliyle alnına bastırdı. Artık beklemekten sıkılmıştı düşünceler beynini kemiriyordu.

O Karan HAZNEDAROĞLU

Tam bir yıldır her gün ondan haber alamadığında aynı şey oluyordu. Kendini kaybediyordu. Yaşaması için bir nefesti Hale.

'Uygar nerede kaldı' diye düşündü.

"Uygar!"

Genç adamın yeri titreten sesiyle muhtemelen diğer adamları şuan Uygarı aramaya başlamışlardı. Sakinliğini koruyabilmesi için hemen gelmesi şarttı.
Yaklaşık iki dakika sonra kapı çaldı.
"Sonunda.." dedi içinden Karan.

"Gir."

Odanın kapısı açıldı ve elinde bir dosyayla Uygar içeriye girdi. Her gün olduğu gibi. Bakalım güzelim ne yapıyormuş diye düşünmeden edemedi.

Başlaması için başıyla işaret verdi.

"Abi kendi evine geçti şuan yalnız. Dediğin gibi sitenin biraz uzağındaki yolları bizim çocuklar tutuyor değişimli olarak. Sitenin içerisinde de sadece Hale hanımı kontrol edecek bir güvenlik daha yerleştirdik."

Dudaklarının kıvrılmasına engel olamadı. İstediği gibi kanatlarının altındaydı yine. Son bir senedir olduğu gibi.

"Her hareketinden haberim olacak, dışarıya çıkarsa, eve girip çıkan olursa bileceğim. Artık ailesinin evinde değil ve yalnız daha dikkatli olun."

"Merak etme abi hiç hissettirmeden yapıyoruz."

"Tamam Uygar. Dosyayı bırak sen çıkabilirsin."

Uygar başını sallayarak çıkmıştı odadan.

Eline aldığı dosyayı açtı 27 senedir attığını hissetmediği kalbi son bir senedir her fotoğraflarını göreceği an göğsüne sığmıyordu sanki. İşte bakmaya doyamadığı yüzü karşısındaydı. Bazı fotoğraflarda gülerken yakalamışlardı bazı fotoğraflarda koli taşıyordu. 'Hayır babasının o kadar adamı varken neden ona taşıtıyor ki o koliyi !' diye sinirlendi. Fotoğraflarına uzun süre baktıktan sonra döküldü dudaklarından kelimeler.

"Güzel. Fazla güzel ve benim."

🦋

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin