NUPELDA |Yarı Texting|

N|32

Hellllö

Geliyor gelmekte olan..

~°~

Ofladım.

"Ben çok tedirginim Falaz." dediğimde elimi tutup öptü.

"Sen? Nupelda Huzur? Kendine gel halledersin."

Söylediği şeyle gözlerimi devirdim.

Konu Falaz'ın ailesiydi!

Stresli olmak benim için bile normaldi bence.

"Yaklaştık." diye konuşan cadıya döndüm.

"Sağ ol ya çok yardımcı oldun."

Omuzlarını silkti.

"Sakin ol." dediğinde sinirle kahkaha attım.

"Bak oldum şu an."

Gülüp yanaklarımı sıkmaya başladı.

Taksi durduğunda indik ve bavulları aldık. Falaz parayı ödediğinde yanıma gelip kolunu belime doladı. Saçlarımdan öptü. Diğer kolu Merve'nin omzundaydı.

"Başlasın bakalım sınavımızın ilk aşaması." dediğinde stresli bir şekilde dudağımı ısırdım.

Birinci aşama İstanbul ikinci aşama Ankara..

En fazla ne olabilirdi ki?

Kapıdan içeri girdiğimizde bir ses duydum ve ağaçların arasından ilerledim.

Falaz bir şey dememişti, arkamdan ayak sesleri zaten geliyordu.

"Amanın çiçeklendin mi sen?" diyip çiçeği öpen yaşlı bir kadını görmemle güldüm.

Sesleri duyup arkasına döndüğünde çok tatlı tonton birisiyle karşılaştım.

Merve koşup sarıldığında Falaz da kadına doğru hızlıca yürüdü.

"Anneannem Sultan Hatun. Çok özlemişim." diyen Merve'den sonra sevdiğim adam anneannesinin elini tutup öptü.

Onları izlerken resmen huzur dolmuştum.

Yani kendinle doldun demeyin bana sakın.

Bir anda gözler bana döndüğünde tam streslenmiştim ki arkadan bir tane daha kadın sesi geldi.

"Anne bahçeden sebzeleri topladım."

Falaz'ın annesi..

Yavaşça arkamı döndüğümde kadın olduğu yerde dondu kaldı.

Aniden sarsılıp bayıldığında hemen yanına koştum ama ben hariç kimse koşmamıştı.

"Koşma Nupelda düşersin. Kızım bir şeyi yok. Heyecanlandığında hep böyle oluyor." diyen Falaz'ı umursamadım.

Şaşkınlıkla annesinin yanında diz çöktüm ve tam sarsacakken gözünü açtı. Sonra arkamdakilere bakıp güldü.

"Annem hoş geldin." dediğinde onlara söylediğini düşünüp geri çekilirken aniden bana sarıldı.

Annem hoş geldin?

Bana?

Olduğu yerden benimle birlikte kalkıp ilerledi.

"Hoş buldum." diyip mırıldandım ve ben de onu incelemeye başladım.

Altında bir şalvar vardı. Çok doğal duru bir güzelliği ve sarı sarı saçları vardı.

Ben onu incelerken bana döndü.

"Kız bana bak bakayım. Ay fotoğraflardan daha güzel olmana ne demeli?"

Merve ve Falaz arkada gülerken ben resmen zaten bunları biliyorum dememek için kendimi zor tutuyordum.

Kaynanaya ego yapma cesareti bende bile yok.

Vallahi yok.

"Fotoğraflarında shop var sanıyordum. Merve bana shop değil diyip durdu ama ben inanamadım. Şimdi şaşırdım açıkcası."

Güldüm.

Mutfağa elindeki sebzelerle ilerlerken beni de elimden tutuyordu.

"Anne babam nerede?" diyen Merve'ye sonra da annesine baktım.

"Gelir şimdi, durun bir elimi ayağıma dolaştırmayın." dediğinde Falaz duvara yaslanıp bana göz kırptı.

Ona bakarken içimin gittiğini hissediyordum.

Kapı çaldığında kaynanacığım açtı.

Ben kapının arkasındaydım ve söylenenleri duyuyordum.

"Gülten teyze Falaz gelecek diyorlardı doğru mu?" diyip sonra konuşan kişi Falaz'ı görmüş olmalı ki güldü.

"Hoş geldin reis."

Falaz sevinçle kapıyı iyice açtığında ben de kimin geldiğini görmüştüm.

Pardon kimlerin geldiğini..

"La la la şa şa şa Nupelda yenge sen yaşa, çok yaşa!"

Karşımda bir dolu erkek bunu bağırıyordu.

Falaz da onların yanına gidip sarıldı.

Ben karşımdakilere gülerken düşünüyordum.

Benim çevrem mi daha aksiyonlu olacak yoksa Falaz'ın çevresi mi?

Önceden benim derdim.

Şimdi bunu kestiremiyordum.

Arkadan bir erkek daha geldiğinde Falaz ona sarıldı.

"Hoş geldin baba."

Kayınbabacığım?

Babası da ona sarıldı ve etrafa bakarken beni gördü.

Güldüğünde ben de tebessüm ettim.

Arabaya koşup Ankara'nın bağlarını açarken sanki karşımda benim ailem vardı.

Bir dakika bir dakika cidden vardı.

Annem  bana el sallarken gözlerimi şaşkınlıkla ovdum ve bir daha baktım.

Anne?

Baba?

En fazla ne olabilirdi demiştim.

Demez olaydım!

~°~

ÇOK EĞLENECEĞİZ DEMİŞTİM SANKİ BAŞLIYORUZ??

NXÖXMXÖXÖSLÇSÇZXMÇX

Sizce en fazla ne olabilir ki?