sabah, saat 10.37

2.7K 455 375
                                    

Kavuşm- Karışmaya dakikalar kala.

10 Eylül.

Bu sabah çok mutlu uyanmıştı Feza, yaşama sevinciyle doluydu. Hemen yatağın dibindeki geceden açık kalmış olan cama yaklaşıp bir süre kuş seslerini dinledi, ardından ayağa kalkıp karşısındaki boy aynasına yöneldi.

İlk önce aynanın kenarına iliştirdiği Dila'nın resmine, sonra da aynadaki yansımasına gülümsedi. İki gözüm, dedi. Geliyorum.

Banyoya gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geçip kahvaltılıkları masaya dizmeye başladı. Arkada da radyo açıktı ve Dila'nın en sevdiği şarkı çalıyordu.

Bu sabah bir umut var içimde,
nasıl olsa geri gelirsin diye.

Çaydanlığa demlenmesi için koyduğu çaydan bir bardak kendine doldurup sandalyeye oturdu. Heyecandan midesine doğru düzgün bir şey girmiyordu ama yine de kendini zorladı. Çünkü Dila, aç kalmasını sevmezdi.

Yemeyi bitirdiğinde bulaşıkları yıkayıp tek tek yerlerine yerleştirdi.

Gözü kolundaki saate iliştiğinde saatin çoktan 11 olduğunu fark etti.

Odaya çabucak girdiğinde direkt olarak gardırobun yanına gitti. Geç kalmak istemiyordu.

Takım elbiseyi düzgünce çıkartıp yatağa koydu ve Dila'nın onun için aldığı pijamaları çıkartıp özenle katlayarak yatağa koydu.

Üstünü tekrar giyinip yakasını düzelttikten sonra komodinin üzerindeki tarağına uzandı. Feza, saçlarını güzelce tararken kocaman gülümsüyordu. Dila'sı onu çok beğenecekti.

Vazodan çiçekleri almadan önce, eskimiş komodinin önünde diz çöküp en alttaki çekmeceyi açtı. Silahı alıp ayağa kalktı ve vazoda hâlâ taptaze duran çiçekleri de alarak yatağa oturdu.

Saat 12 olmuştu.

Dışarıda öten kuşların sesine esnafların sesi de karışmıştı ve bu, sebepsizce ona huzur veriyordu.

Ama Dila kadar değil.

Bir süre dinledi. Sadece dinledi. Biraz gülümsedi. Saat 12.15'ti.

Dikkati mutfakta hâlâ çalışan radyoya kaydı. Bu istasyonda sadece Vega çalıyordu, başka hiçbir şarkı yoktu. Dila çok seviyor diye hiç değiştirmemişti.

Çiçekleri hemen yanına koyup silahı sıkı sıkı tuttu. Az kalmıştı. Kavuşuyorlardı.

Saate son kez bakıp silahı şakağına dayadı. Gözlerini kapatmadı. Gülümsedi.

"Sevgilim, saat 12.25. Geliyorum. Tut beni."

Her yer kan. Her yer sevgi.

Adam için vuslat, sevgiliyle buluşma anıdır.

sevgilim, saat 12.25 | textingWhere stories live. Discover now