Selam Kadınım! Gökyüzün De Bir Beste /Texting/

3.6

Gökyüzün De Bir Beste... 💙 🎶

Gözlerimi ovduğumda karnıma patilerini koyan Melodi ile gülümseyerek gözlerimi açmıştım.

"Günaydın." diyerek başını öptüğümde banyoya geçmiş temel ihtiyaçlarımı gidererek banyodan çıkacağım sırada duş almaya karar vermiştim.

Kısa bir duş aldığımda banyodan çıkarak üzerime yazlık sarı bir elbise geçirerek dalgalı kısa ıslak saçlarımı tarayarak havlu ile kurulamış odamdan çıkacağım sırada telefonuma bildirim gelmişti.

Az Günahsızız Gibi Sabah Akşam Dedikodu.

Erim: Bu grubun ismi neden sürekli değişiyor, bu bir?

Erim: Neden saçma sapan isimler koyuyorsunuz, bu iki?

Efe: Canım istiyor, var mı?

Erim: Kısa isimler neyine yetmiyor Efe? Kelime dağarcığında kısa kelime hiç mi yok?

Efe: Var da ne koyayım?

Erim: Grubun adına grup desene kardeşim. Ne zorluyorsun?

Erim: Neyine yetmiyor, oldukça açıklayıcı ve net.

Erim: Ve biz dedikodu yapmıyoruz, ona bile vakit bulamıyoruz.

Balcağızım: İşte orada yanılıyorsun enişte, ben ölsem dahi dedikodu yapmadan öbür tarafa gitmem. Rahat yatamam mezarda ters dönerim MazAllah.

Balcağızım: Selim ile ne konuşıyoruz sanıyorsun?

Beste Mina: Selim'i bir benim yerime koymadığın kalmıştı.

Balcağızım: Balım sen Erim Kılıklısın, dedikodu dinlemiyorsun.

Beste Mina: Doğru.

Cenk: Bir insan dedikoduyu neden sevmez ki?

Oğuz: Sizin gibi boş zamanı olmadığı için olabilir mi?

Erim: Ya da yeterince günahı olduğunu bildiği için susmayı tercih ediyor olabilir mi?

Efe: Bu grubun lafına iğneleme mi yaptı?

Efe: Seni döverim.

Efe: Vazgeçtim. Susuyorum.

Mina: Susun da bana gelin, Yağmur ile sizinle bir şey konuşacağız.

Ege: Yine ne sorun var?

Selim: Off yine bir şeyler var.

Gece: Susun da gidelim.

Kapım çaldığında gülerek komşumu karşılamıştım. Gece ile komşu olduğumuzu söylediğimi hatırlıyorum sanki.

"Siz neden Erim ile birbirinizden kaçıyorsunuz?" dediğinde kaşlarımı çatarak yüzünü inceledim.

Erim'den kaçtığım yoktu.

Sadece fazla işleri vardı, bu yüzden gruba arada giriyor. Onun dışında pek yanımızda olamıyordu. Lanet olsun, çocuk çok çalışkandı. Bu çocuğun beni sevmesi nasıl bir adaletti?