-3

77 13 66
                                    


02.01.2000 - Pazar

6. yaş gününü kutlayacak olan Monica pembe elbisesinin içinde adeta bir prenses gibiydi. Elbisesinin arkasındaki kanatları ile aynı zamanda bir meleği andıran küçük kıza annesi güzel bir balerin topuzu yapmıştı. Ayağına giydiği beyaz ayakkabıları üzerindeki simler ara ara parlıyor ve bu küçük kızın kıkırdamasına sebep oluyordu.

Tüm hazırlıklar tamamdı. Büyük oda süslenmiş, duvara 'Mutlu Yıllar Monica' yazısı asılmış, her yerde balonlar vardı. Ortadaki masanın üzerindeki cupcakeler, şekerlemeler ve üzerinde Monica ve en yakın arkadaşının fotoğrafı bulunan pasta fazlasıyla iştah kabartıcı görünüyordu.

Küçük kız pastasına baktıkça mutlu oluyordu. İkisinin fotoğrafının olduğunu henüz Harry'ye haber vermemişti. Görünce kim bilir ne kadar sevinecekti. Anne babasının bugünün kendisinin doğum günü olduğunu ve yalnız bir fotoğrafının olması gerektiğini söylediklerinde kesin bir dille onlara eğer fotoğrafta Harry de olmazsa doğum günü istemediğini belirtmişti.

Monica'nın her dediği olurdu. Artık hasta olmasa bile ebeveynleri ilk doğduğundaki o 1 ayı asla unutamamışlardı. Annesi bazen hala o hastane odasında yalnız kaldığı zamanlarla ilgili kabus görür ve sıçrayarak uyanır, ardından kızının odasına koşup kontrol ederdi. Küçük Monica kalbinin birkaç saniyeliğine durduğu gece, 02.02.1994 tarihinden sonra bir mucize gibi artık hasta değildi, kalbi tamamen iyileşmişti. Bunu Tanrı'dan bir hediye ve dualarının karşılığı olarak gören anne ve babası sorgulamamışlardı bile çünkü biricik kızları iyileşmiş, dünyalar onların olmuştu.

Okuldaki tüm arkadaşları hemen hemen partiye gelmişti, küçük kızın beklediği ise tek bir kişiydi; Harry. Birkaç arkadaşı ile fotoğraflarını çekmek isteyen babasını ise kırmadı ve uslu bir kız olup babasına poz verdi. O sırada gözüne takılan Harry'ye baktı ve bir anda herkesi unutup yanına koşturdu.

''Harry!'' Kızın bağırmasıyla küçük oğlan başını çevirdi ve arkadaşını görünce gözleri kocaman oldu, minik ellerini ağzına götürüp kıkırdadı.

''Tıpkı bir meleğe benzemişsin Monica.'' Kızaran kız da kıkırdayarak teşekkür etti.

Harry her zamanki gibi bir beyefendiye yakışır şekilde giyinmişti. Mavi pamuklu gömleğinin üzerine lacivert bir süveter ve altında da kadife lacivert bir pantolon vardı.

Kızının her şeyi bir kenara bırakıp Harry'ye koşmasını ve şimdi de onunla konuşmaya devam edip kıkırdamaya son verememesini gören Wesley kaşlarını çattığında Ashley kocasına dirseğiyle vurmuş,

''Kızımız büyümüş ve aşık olmuş hayatım.'' dediğinde Wesley karısına şaşkınlıkla dönüp kaşlarını düzeltmeden,

''Saçmalama Ashley sadece bir çocukluk arkadaşı.'' diyerek homurdanmıştı.

O sırada Harry'nin elinden tutup onu pastasının yanına götüren Monica'yı gören babası sesini çıkartamamıştı. Sonuçta sadece çocuklardı.

İkisinin fotoğrafını pastanın üzerinde gören Harry fazlasıyla şaşırmış ve ağzı açık kalmıştı.

''Monica! Ben ne demem gerektiğini bilmiyorum. Bu senin doğum günün! Kendi fotoğrafın olmalıydı!'' Küçük kız oysa ki Harry'nin çok mutlu olacağını düşünmüştü, bu yüzden Harry'nin tavrı ile suratı düştü.

''Neden herkes bunu diyor anlamıyorum! Benim doğum günüm ve en yakın arkadaşımla fotoğrafımın pastamda olmasını istedim, hepsi bu!''

Monica'nın çıkışına karşı afallayan Harry,

One Ghost | Harry StylesWhere stories live. Discover now