-4

118 13 43
                                    

01.02.1994 - Salı

Serin şubat ayında dünyaya renginin yeşil mi mavi mi olduğunun uzun bir süre boyunca tartışılacağı tonlardaki gözlerini açmıştı Harry. Anne, oğlunu ilk kucağına aldığında mutluluk gözyaşlarına engel olamamıştı. İlk kez anne olmuyordu ama kucağındaki o kadar sevimli ve güzel bir bebekti ki bakmaktan kendini alamıyordu. Bir bebek için bile fazla pürüzsüz ve yumuşak olan teni tıpkı bir pamuğu andırıyordu. Minik saçları kahverengi ve sarı tonlarında kafasında yerini alıyordu. Pembe dudakları sanki özenle boyanmış bir oyuncak bebeğinki kadar parlak duruyordu.

Gemma kardeşine garip hareketler yaparak onu güldürmeye çalışsa da başaramıyor, başaramadıkça somurtuyor ve somurtunca Harry'nin yüzünde bir gülümseme oluşuyordu.

O gün bütün aile çok mutluydu, evlerine huzurun dolduğunu hissedebiliyorlardı. Her biri hiç uyumadıkları kadar rahat uyumuşlardı, Harry de dahil.

Gece saat tam 03.59'da tüm aile bireyleri uykudayken Harry gözlerini açtı ve gülümsedi, karşısında gördüğü ışık huzmesine doğru bakıyordu. Evet daha yeni doğmuştu ve uzağı göremezdi ama bu ışık huzmesi odanın her bir noktasında varlığını hissettiriyordu. Görmemek imkansızdı. O anda ışık huzmesi küçük bebeğin kulağına eğildi ve fısıldadı,

''02.01.2020.''

Sesi duyan Harry boncuk gibi ve bir elması bile kıskandıracak parlaklıktaki gözlerini kocaman açtı. O anda birden kaybolan ışık huzmesi ile birlikte bir çığlık kopardı. Biraz önceki huzurlu bebek gitmişti, sanki vücudundan bir parçayı koparmışlar gibi ağlıyordu. Uyanan Anne korku ile bebeğini kucağına aldı ve emzirmeye başladı. Harry'nin gözünden 1 damla yaş annesinin memesinin üzerine aktı ve sonra yeri buldu. Yenidoğan bebeklerin gözyaşı olmazdı, Anne o an bunu düşünmedi bile ve güzel oğluna gülümseyerek baktı. Harry de biraz önceki sakinliğine tekrar kavuşmuştu.

02.01.1994 - Pazar

Doğumhanedeki zorlu doğumun ardından odaya alınan Ashley, daha minik kızını kucağına bile alamamıştı. Kızı çok hastaydı, kalbi tam gelişmemişti ve doğar doğmaz bir ameliyata girmesi gerekmişti. Doktor aileye moral vermeye çalışsa da başarılı olamadı. Wesley ve Ashley çifti henüz 3 kilo bile olmayan bebeklerinin dünyadaki ilk nefesinin ardından hemen bir ameliyata girmesine o kadar üzülmüşlerdi ki, aldığı o ilk nefesin son olmaması için dua ediyorlardı.

Küçük kız savaşçı çıkmıştı, evet ameliyatı atlatmıştı ama hastanede durması gerekiyordu. Anne ve babasını bile doğru düzgün göremeyen küçük Monica kablolara bağlı küvözde yatıyordu. Ashley camların ardından kızına baktığında gözyaşlarını tutamadı. Sadece bir kere emzirebilseydi keşke ama yapamazdı. Enfeksiyon riski gibi bir şeyler sebebiyle annesi dahi göremiyordu. Kocasının elini sıkıca tuttu ve gözlerine baktı. Wesley'nin de ondan geri kalır yanı yoktu ama karısına destek olmak için onu avutucu birkaç cümle kurdu.

•••

Tam 1 ay olduğunda, yani 2 Şubatta, gece saat 03.59'da tüm bebekler uykudayken- ki bu hiç olan bir şey değildi illa uyanık ve ağlayan biri olurdu aralarında- Monica gözlerini açtı ve gülümsedi, karşısında gördüğü ışık huzmesine doğru bakıyordu. Evet daha yeni doğmuştu ve uzağı göremezdi ama bu ışık huzmesi odanın her bir noktasında varlığını hissettiriyordu. O anda ışık huzmesi küçük bebeğin kulağına eğildi ve fısıldadı.

''02.01.2020.''

Küçük kız gözlerini kocaman açtı ve sanki yakarır gibi bir çığlık attı ve kalbi birkaç saniyeliğine durdu. Çalan korkunç makine sesleri ile hemşire odaya koşup bebeği kontrol etti. Kucağa alınan Monica bir anda gözlerini açıp nefes aldı ve ağlamaya başladı. Bu sırada göz pınarından bir damla yaş aktı ve yere düştü. Yenidoğan bebeklerin gözyaşı olmazdı.

Kimse bu iki damla yaşa dikkat etmemişti ama o iki damla yaş o gün iki kaderi birleştirmişti oysa ki;

Monica ve Harry'nin kaderini...

Sürpriiiiz!
Çooook önceden yazıp bir türlü devamını getiremediğim kurguma bir şans daha vermek istedim umarım siz de beğenirsiniz.
Yorumlarınızı bekliyorum. x

One Ghost | Harry StylesWhere stories live. Discover now