MK - 67 / Savaş Gökay

Începe de la început
                                    

Fuat baba dönecekti yarın, Ömer bey her ne kadar o veledi isteyerek öldürmemiş olsa da, o bahane kabul etmezdi. Mafyaya bulaşmış insanlar dışında herhangi birini öldürmek katiyen yasaktı. Fuat baba polise bulaşmaktan nefret ederdi.

Yüksek memurlarla anlaşmaları olduğunu tahmin ediyordum. Bu anlaşmalarda örtbaslar sadece ölümü polisin ancak, işine gelecek insanlar olduğunda kabul görüyordu.

Kafamı iki yana sallayıp galeriden içeri girdim. Son bir haftadır Enes burda tutulduğundan beri galerimde karmaşa vardı. Hiç hoşlanmıyordum.
Ben içeri girdiğimde kenarlara dağılmış olan bütün adamlarım toplandılar. Bir tanesi öne çıktı.
"Hoşgeldin abi."

Kafamı salladım ve "Yavuzla Selim geldi mi?" diye sordum.

"Ofisteler abi."

Ofise yöneldim. İçeri girdiğimde ikisi de bilgisayara görülmüş birşeyi inceliyorlardı. Ben girdiğimde Yavuz ayaklandı.

"Savaş bunu görmen gerekiyor.."

Kaşlarımı çatıp bilgisayara ilerledim. Ekranda bir çocuk ve yanında Enes vardı. Selim açıklamaya başladı.

"Sen sabah araştır dediğinden beri uğraşıyorum. Bunu buldum. Enes ve Ali. Ali 15 yaşında Enesin kardeşi. Geçen sene uyuşturucu kullanmaya başlıyor, nasıl elde ediyorsa en kaliteli malları kullanıyor. Abisi bunu farkedince çocuk kliniğe yatırılıyor. Enesin düşmanlığını bulduk.. Ama asıl olay o değil... "

Kafasını kaldırıp bana baktı. Bende ona baktım. Gözlerinde çekingenlik vardı.
"Ne buldun olum?"

"AA... Savaş, çocuğun Ömer Atakanla bir münasebeti var. Bu Ömer Beyin görüntülerini polise veren düşmanları varya, o görüntüler bu klinikte çekilmiş. Tahmin ediyorum ki çocuk da..."

"... Ömer Atakanın öldürdüğü çocuk!" diye tamamladım. Şaşkınlıkla ellerimi saçlarıma daldırdım.
" Bu şerefsiz bu yüzden Denizi hedef aldı... "

" Aynen abi... Taşlar oturuyor ama hala anlamadığım birşey var... Ömer Atakanın bu çocukla ne ilgisi var?"

Yavuz'a bakıp kafasımı iki yana salladım.
"Hiçbir fikrim yok... Önemli de değil. Bu gece bu saçmalığa bir son vermemiz lazım o kadar."

Selim derin bir nefes aldı ve arkasına yaslandı.
"Savaş... Bak söylemeyim söylemeyeyim diyorum ama... Abi büyük oynuyorsun. Fuat baba yalan söylediğini anlarsa hepimizin ebesini siker."

Sertçe baktım ona. "Size baştan söyledim. Bulaşmak istemezseniz zorlamam diye.."

Selim yüzünü buruşturup "Abi ben o yüzden mi söylüyorum be..." dediğinde sözünü kestim.

"Olum bu seçme şansım olan bir durum değil. Göz göre göre Denizin hayatının kararmasını mı izleyeyim!?"

Yavuz kafasını sallayıp "Haklı.." dedi ve Selimin yanındaki sandalyeye oturdu.

"Bence abartıyorsunuz... Fuat baba acımasızdır evet ama, kızının ailesini dağıtacak kadar da değil... En fazla işlerden çektirir adamı bir süre."

"Bilemiyorum..." diye mırıldandım.
"Söz konusu bizim ihtiyar olunca, merhamet beklemek biraz saçma geliyor."

"Ben yine de bu kader endişelenecek birşey olduğunu düşünmüyorum. Ama Fuat babadan saklama nedenimiz sadece bu değil unutmayın... Eğer bunu öğrenirse Enesi de öğrenir. İşte o zaman 10 gündür burda sakladığımız şu piç başımıza bela olur" diyen Yavuz'a hak verdim. Sonra "Ee asıl koz olarak ne buldunuz?" diye sorduğumda ikisi de güldüler.

MAFYANIN KIZI Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum