OZAN'DAN
Merve'nin bakışları gerçekten çok farkıydı burağa karşı ve bu benim için büyük fırsat. Çünkü sürekli utandırma çabaları olacak sizce ben bu fırsatı kaçırır mıyım? Hayırrrr.
"Ozan sana birşey dicem?" Allah bilir ne dicek yine.
"Buyur mervişim söyle"
"Senin sanki böyle canın sıkkın moralin bozuk neden?" O sırada bizim mahallenin parkındaki banka oturduk.
"Ya Merve ben hani bizim sınıftaki iremi seviyorum ya hiç anlamıyo beni be! Ne yapıyım şimdi. Valla en başta bende güldüm de şimdi içim acıyo be. Sürekli farklı erkeklerin yanında!"
"Valla ozan be diyim kanka kız kendisi kaybeder. Hem sen bir kere başkasını sevmeyi denesene?" Sanki hiç yapmadım.
"Kanka hiç yapmadım mı sanki. Ama olmuyo kaç kere denedim olmuyo ama bir yandan da bazen umrumda bile olmuyo!"
"Lan ozan şimdi can kulağıyla beni dinle." İnş güzel şeyler söyler
"Bak şimdi sen bence bu kızı gerçekten sevmiyorsun. Senin ki şey gibi hani ona vakit ayırıyorsun ya senin üzüntün de bu yüzden. Ona harcadığın vaktin boşa olması. Hem etrafına bak seni sevenler var?" Beni sevenler mi var?
"Beni sevenler var derken?"
"Ya ozan o kadar şey söyledim buna mı takıldın sen hem bu kadar ipucu yeter." Doğru. Ben sırf vaktimin boşa gitmesine üzülüyorum belki de.
"Peki merviş sana birşey sorucam. Karşındakine gerçekten aşık olduğunu nasıl anlarsın?" Belki ben şu ana kadar sevdiğim kimseye aşık olmamışımdır.
"Bi insana aşık olduğunu onu uzaktan bile görsen saç tellerine kadar bi heyecan basar ve bu heyecan hiçbir zaman kaybolmaz herzaman sana yaklaştığında her seferinde." Eeeeee ben bunların hiçbirini yaşamadım ki.
"Merviş demekki ben şimdiye kadar aşık olmamışım."
"Lan ozan sen hep böyle ne bilim hep şaka falan yaparsın ya şimdi böyle konuşunca sanki sen değilmişsin gibi geliyor" olum hakkaten ya.
"Peki sen hangi tarafı istersiniz?"
"Valla bu halini hiç istemem çünkü önceki hallerinle karşılaştırınca komik geliyor" ama keşke Merve'nin derdini de öğrensem.
"Merviş senin neyin var? Bak ben anlattım. İnsan rahatlıyor. Sende anlat. Hem senin anlattıkların bende benim anlattıklarım sende kalıcak okey?" Ne olur ne olmaz eşeği sağlam kazığa bağlamak lazım.
"Hiç bilmiyorum ozan ne hissedip ne hissetmediğimi. Çok karışık. Hani demiştin ya sen Burak'tan hoşlanıyor musun diye bilmiyorum ama gerçekten sana anlattığım o heyecan varya işte o bende her zaman var. Her burağı gördüğümde var. Ama galiba kabullenemiyorum." Vayyyy valla biliyordum.
"Anladım. Peki neden kabullenmiyorsun?"
"Bilmem kendime itiraf edemiyorum. Sanki etsem birşeyler değişecek gibi. Biliyorsun ben ilk seninle tanıştım. İlkokuldan beri seninleyiz. Ben kimseye karşı böyle olmadım. Kaç kişi çıktı. Ama hissetmedim. İlk ve ben korkuyorum" evet ben ilk Merve'yle tanıştım. 4. Sınıfta daha güçükken aramızdaki bağ vardı. Ama asla farklı bir bağ değil. İki kardeş gibi.
"Merve hatırlıyor musun? Küçükken ne güzeldi günler. Hiçbirşey umrumuzda değildi. Kimse yoktu." Gerçekleş keşke küçük kalsaydık.
"Ozan hatırlıyon mu? Ben bu parkta şu salıncağın kenarında düşmüştüm. Dizim kanamıştı ama ağlamamıştım. Ama sen ağlamıştın."
"Sonra bana neden ağladığımı sormuştun. Bende senin canın yandı kardeşim demiştim. Benim seni teselli etmem gerekirken sen beni teselli etmeye başlamıştın."
"İyiki varsın be kardeşim"sarıldı bende öyle
"Sende iyiki varsın kardeşim iyiki benim kardeşimsin."
"Öhöm öhöm" lan bu Burak saat kaç ne ara çıktılar kurstan. Bizde ayrıldık.
"Olum saat kaç siz mi erken çıktınız?" Bu Burak'ta bir haller vardı. Bir yere dikmişti gözlerini. Oraya baktığımda benim elimin mervişin omzundaydı. İnat değilmi çekmicem ama kıpkırmızı oldu.
"Valla biz tam zamanında çıktık da iki saattir siz burda mu oturuyonuz"bu ipekti bu kızda da bi haller varda neyse.
"O kadar oldu mu ya?" Merve'nin sözü üstüne Burak bana döndü korkmadım değil.
"Siz ne konuşuyordunuz bakalım." Merve hemen burağa cevap verdi.
"Hiiiç ikimizin arasında bi mesele." Yaa bu kız işini biliyor yeminle.
"Aynen ikimizin arasında." Burak 'bittin sen'der gibi bakıyor. İpek anlamadığım bir şekilde benim gözlerime bakıyor. Zeyno zaten bugün pek konuşmadı. Bunda da bar birşeyler. Neyse öğreniriz.
Burak ikimizin arasına oturdu. Bir kolunu Benin omzuma diğer kolunuda Merve'nin omzuna koydu. Lağğğğn bu çok kötüye sıkıyor omzumu. En sonunda dayanamayarak kalktım.
"Gençlik siz gidin ben Burak'la birşey söylicem." Merve hemen bana döndü.
"Ne konuşucan?" Herhalde söylicem zannetti. Gidip kulağına eğildim. Ama şu an Burak beni öldürecekmiş gibi bakıyo.
"Seninle konuştuklarımız değil. Başka birşey merak etme" bana dönüp başını salladı. Onlar gittiler. Bende banka Burak'ın yanına oturdum.
"Ozan seni varya öldürürüm" hah tam beklediğim şey.
"Bende bununla ilgili konuşucaktım" bana baktı kafasını anlat der gibi salladı.
"Sana bir soru sorucam tek bir cevap alıcam tamam?"
"Tamam tamam"
"Merve'den hoşlanıyor musun?"...
YOU ARE READING
BİZİM GURUP
HumorBir gurup. Ölümüne dostlar. Peki sizce bu dostluklardan neler doğacak? Hadi gelin ve öğrenin... Sadece kendi kurgum için demiyorum ama lütfen hayalet okuyucu olmayın. Herkes belli bi vaktini burada harcıyor ve herkes emek veriyor. Lütfen hayalet ok...
